Fransa, Almanya ve Lüksemburg, Lübnan Merkez Bankası Başkanı'nın varlıklarına el koydu

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)
TT

Fransa, Almanya ve Lüksemburg, Lübnan Merkez Bankası Başkanı'nın varlıklarına el koydu

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (AP)

Almanya, Fransa ve Lüksemburg'un, Lübnan'da yaşanan kara para aklama faaliyetleriyle bağlantılı bir operasyon kapsamında 120 milyon avro değerindeki varlığa el koyduğu bildirildi.
Avrupa Birliği Adli İşbirliği Ajansı (Eurojust) tarafından yapılan açıklamada, Almanya ve Fransa'daki beş mülkün yanı sıra birkaç banka hesabına el konulduğu belirtildi.
Açıklamaya göre, Almanya'da 28 milyon avro değerinde üç mülkün yanı sıra 7 milyon avro değerinde diğer varlıklara el konuldu.
Fransa'nın başkenti Paris'te 16 milyon avro değerinde iki mülk ile 2,2 milyon avronun bulunduğu bir banka hesabına el konulurken, Lüksemburg'da da yaklaşık 11 milyon avronun bulunduğu banka hesabı aynı operasyon kapsamında donduruldu.
Eurojust, 25 Mart’ta yapılan el koyma operasyonun 2002-2021 yılları arasında Lübnan'da 336 milyon dolardan fazla kamu fonunu zimmetine geçirdiğinden şüphelenilen beş kişiye yönelik olduğunu bildirdi.
Fransız basınına göre, beş şüpheli arasında Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame ve aile üyeleri de yer alıyor.
Lübnan'da Cebel Lübnan Mahkemesi Başsavcısı Gade Avn, Selame hakkında "sebepsiz zenginleşme ve kara para aklama" suçlamasıyla soruşturma açmıştı.
Selame'nin kardeşi Reca Selame ile onun Ukraynalı kız arkadaşı Anna Kozakova ve bazı şirketler de soruşturma kapsamına alınmıştı.
Selame soruşturmayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, verdiği bir denetim talimatı sonucunda söz konusu malların servetine kaynak oluşturmadığının ortaya çıktığını savundu.
Başsavcı Avn, 17 Mart'ta da, Raca Selame hakkında tutuklama kararı vermişti.

Selame hakkındaki yolsuzluk suçlamaları
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Selame hakkında ilk olarak Ocak 2021'de İsviçre'deki adli merciler tarafından "zimmete para geçirme, kara para aklama ve yolsuzluk" gibi suçlamalarla dava açılmıştı.
İsviçre Başsavcılığı, Selame'nin kardeşi Raca Selame'ye ait Forry şirketinin, Lübnan Merkez Bankası'na ait eurobond ve hazine bonoları satışından 2002'den 2014'e kadar 326 milyon dolar ücret ve komisyon aldığını bildirmişti.
Lübnan Başsavcılığı ise Nisan 2021'de İsviçre'nin soruşturma talebi için Lübnan'dan yardım istemesi üzerine Selame hakkında dava açmıştı.
Aynı suçlamalarla Fransa'daki adli merciler de Selame hakkında Mayıs 2021'de dava açıldığını duyurmuştu.
Selame, 17 Kasım 2021'de tüm yatırımlar ve para transferlerine ilişkin belgeleri bir şirketin denetlediğini ve bunları adli mercilere teslim edeceğini açıklamıştı.



Riyad’daki zirvede “soykırım” kınanırken İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması için girişim başlatıldı

İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
TT

Riyad’daki zirvede “soykırım” kınanırken İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması için girişim başlatıldı

İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)
İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ne katılan liderler toplu fotoğraf çektirdi (DPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da dün düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde, İsrail'in Gazze'de işlediği ‘soykırım suçları’ kınandı. Zirveye katılan liderlerin ‘İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve bağlı kuruluşlarındaki üyeliğinin dondurulması için uluslararası destek toplanması’ yönünde çalışmalara başlanması kararı aldıkları açıklandı.

Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride katılımcılar, Filistin’in BM’ye tam üyeliği için uluslararası destek toplama yönünde çalışma kararı aldılar. Tüm ülkeleri İsrail'e silah ve mühimmat ihracatını ya da transferini yasaklamaya çağıran katılımcılar, BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) İsrail'in bölgedeki barışı ve güvenliği tehdit eden yasadışı politikalarını durdurması için bağlayıcı bir karar alması çağrısında bulundular.

Ortak bildiride, İsrail’in Lübnan'a karşı ‘ısrarla sürdürdüğü saldırganlığı’ şiddetle kınanarak, derhal ateşkes çağrısında bulunuldu. İsrail ordusunu Gazze'de Hamas hareketine karşı yürüttüğü savaşında ‘soykırım’ yapmakla suçlayan ortak bildiri, özellikle Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki toplu mezarlar, işkence suçu, sahada gerçekleşen infazlar, zorla kaybetmeler, yağmalama ve etnik temizliğe atıfta bulunarak, Filistinlilere karşı işlenen ‘korkunç ve çarpıcı suçları’ kınadı.

Zirvede ‘Filistin halkına ve Filistin Devletine tam destek ve uluslararası koruma sağlanması, Filistin ulusal birliğinin sağlanması ve Gazze Şeridi de dâhil olmak üzere, işgal altındaki tüm Filistin toprakları üzerindeki sorumluluklarını etkin bir şekilde üstlenmesi ve Kudüs şehri de dâhil olmak üzere, Batı Şeria ile birleştirilmesi’ çağrısında bulunuldu. ‘Filistin Devleti’nin, ebedi başkenti olan işgal altında bulunan Doğu Kudüs üzerindeki tam egemenliğine’ olan bağlılığın bir kez daha vurgulandığı ortak bildiride, Mescid-i Aksa’nın ‘kırmızı çizgi’ olduğu vurgulandı.

İsrail'in ‘Kudüs şehrindeki İslam dininin ve Hıristiyanlığın kutsal mekânlarını hedef alan ve şehrin kimliğini değiştiren saldırgan uygulamalarını’ kınayan ortak bildiri, uluslararası toplumu, bu uygulamaları durdurması için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.