Yemen Genelkurmay Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Yemenlilerin saflarını birleştirme ve diasporasını bir araya getirme yolunda KİK’teki kardeşlerimize güveniyoruz

Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz
Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz
TT

Yemen Genelkurmay Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Yemenlilerin saflarını birleştirme ve diasporasını bir araya getirme yolunda KİK’teki kardeşlerimize güveniyoruz

Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz
Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz

Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz, Yemenlilerin saflarını birleştirme ve diasporasını bir araya getirme yolunda Körfez İşbirliği Konseyi’ndeki (KİK) ‘kardeşlere’ olan güvenini dile getirdi.
KİK genel merkezinde Yemen-Yemen istişareleri öncesi Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Bin Aziz, “Bu istişarelerden eksiksiz bir vizyonla çıkmak; çeşitli sorunları ele almak ve başta devleti restore etmek ve çeşitli kurumlarını harekete geçirmek olmak üzere daha yüksek ulusal hedeflere ulaşmak için yeterlidir” dedi.
Marib’de açıklamada bulunan Genelkurmay Başkanı, “KİK’teki kardeşlerimize ve Yemenlilerin saflarını birleştirmek, diasporalarını bir araya getirmek, kapasite ve kabiliyetlerini Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi önderliğinde Yemen meşruiyeti çatısı altında birleştirmek için gösterdikleri iyi çabalara güveniyoruz” şeklinde konuştu.
KİK, 29 Mart- 7 Nisan tarihleri ​​arasında Riyad’daki Genel Sekreterlik merkezinde Yemen- Yemen istişarelerine ev sahipliği yapacak.
KİK Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf’ın belirttiğine göre istişareler, Yemen halkının arzularına yanıt olarak ve uluslararası çabalara destek olarak ‘safları birleştirmeyi, Yemenliler arasındaki anlaşmazlıkları gidermeyi, meşruiyeti desteklemeyi, devlet kurumlarını güçlendirmeyi ve onları istişare masasına iten bir yaklaşım yaratmayı’ amaçlıyor.
Korgeneral Sağir bin Aziz, Yemen ordusunun gösterdiği çabalara ve Yemen’in başkenti Sana’yı Suudi Arabistan önderliğindeki Arap koalisyonunun tam koordinasyonu ve desteğiyle, İran destekli terörist Husi milislerin pençesinden kurtarmak için yapılan hazırlıklara değindi.
Yemen Genelkurmay Başkanı Bin Aziz, “Bugün Ulusal Ordu, coğrafi tehlikenin ötesinde entelektüel tehlikeye uzanan ve özgürlüğü, eşitliği, adaleti ve insan onurunu hedef alan en sinsi sömürge projelerine karşı vatanı ve milleti savunmada ölümsüz kahramanlıklar ortaya koyuyor” dedi.
Korgeneral Bin Aziz, “Bu açık ve adil hak uğrunda kazanacağız. Sana’ya ulaşacağız. Mesele zamana, sayıya ve donanıma bağlı ve bu koşulları sağlama çabaları ortaya koyuluyor. Çünkü bunun için güçlü bir sebep, Yemenlilerin güçlü iradesi ve arkalarında ise Suudi Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonunda yer alan kardeşlerinin iradesi var” ifadelerini kullandı.
Yemen Genelkurmay Başkanı, son günlerde ateşkese yönelik ‘Husi girişimlerini’ küçümserken, “İran, dünyaya şantaj yapmak için füzelerini ve insansız hava araçlarını Sana’dan Suudi Arabistan’daki petrol ve ekonomik tesislere yöneltti. Uluslararası bir tepki ve koalisyonun bu suça karşı güçlü ve kararlı tepkisini görünce, bunu sindirmek üzere açık bir girişimde bulundu” dedi. Korgeneral Sağir bin Aziz, Husi girişimini ise İran’ın Husilere ‘saflarını organize etme ve Marib, Hacca, sahil ve diğer cephelerdeki başarısız saldırılarını sürdürmek için maddi ve beşeri yeteneklerini seferber etme’ fırsatı verme amaçlı bir girişim olarak nitelendirdi.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.