Mesrur Barzani: İran Erbil’e çıkar çatışması sebebiyle saldırdı

Mesrur Barzani: İran Erbil’e çıkar çatışması sebebiyle saldırdı
TT

Mesrur Barzani: İran Erbil’e çıkar çatışması sebebiyle saldırdı

Mesrur Barzani: İran Erbil’e çıkar çatışması sebebiyle saldırdı

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur ​​Barzani, özerk Kürdistan bölgesindeki petrol ve gaz sektörünün geliştirilmesinin, enerji üreten İran’ın çıkarlarına aykırı olduğunu Erbil’e yapılan saldırının arkasında bu çıkar çatışmasının yattığını ifade etti. Şarku’l Avsat’ın Reuters’dan aktardığı habere göre Barzani, Kürdistan’ın başkenti Erbil’e yönelik son saldırıların ve federal hükümetin yasal prosedürlerinin, enerji zengini bölgede kalkınmaya karşı hasmane tutumu temsil ettiğini dile getirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Dünya Hükümet Zirvesi kapsamında diplomatik temaslarını sürdüren Başbakan Mesrur Barzani, “Enerji kapasitemiz sadece bölge için değil, Avrupa hatta tüm dünyanın ihtiyacını karşılayacak seviyede” dedi.
Küresel Enerji Forumu ve Dünya Hükümet Zirvesi çerçevesinde Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) bulunan Başbakan Mesrur Barzani, “Enerjinin Geleceği ve Petrol Sonrası Dönem” temalı panelde konuştu.
Başbakan Mesrur Barzani, Erbil’e yönelik füze saldırılarının kendileri için mağduriyet yarattığını belirterek saldırı için herhangi bir yasal dayanak olmadığını belirtti. Barzani şu ifadeleri kullandı: “Bir iş adamının evini hedef aldılar ve gerekçe bulmak için de İsrail’in bir üssünü vurduklarını söylediler. Bu doğru olmamakla birlikte İsrail bu saldırının bir parçası değildi. Bölgemizde çok fazla müdahaleye maruz kalıyoruz. Bu bizim için her zaman tehlikeli bir durum oldu ve farklı tarafların mağduru olduk”
İran Devrim Muhafızları, bu ayın başlarında Suriye’deki iki mensubunun İsrail hava saldırısında öldürülmesine misilleme olarak, İsrail’in Erbil’deki ‘stratejik merkezlerini’ vurduğunu açıklamıştı. Ancak saldırıda fırlatılan 12 füzenin birçoğu, Kuzey Irak enerji sektöründe etkili bir Kürt iş insanının evine isabet etmişti.
Bu çerçevede kaynaklar, Reuters’a yaptıkları açıklamada, Kürt gazını ihraç etme planının, ekonomisi uluslararası yaptırımlar dolayısıyla zarar gören İran’ın ‘Irak ve Türkiye’ye ana tedarikçi’ konumunu tehdit edebileceğini ifade etti.
Saldırıdan kısa bir süre önce Irak Yüksek Federal Mahkemesi, Irak Kürdistanı’ndaki petrol endüstrisini düzenleyen ‘petrol ve gaz yasasının’ anayasaya aykırı olduğunu açıklamış ve bölgeden ihraç edilen petrolden sağlanan tüm gelirlerin merkezi yönetime teslim edilmesi gerektiğine hükmetmişti.
Barzani yaptığı konuşmada, mahkemenin kararının siyasi olduğunu ve Kürdistan’ın, anayasal haklarını korumak için federal hükümetle müzakere ettiğini söyledi. Reuters’ın aktardığına göre Barzani ayrıca, Kuzey Irak hükümetinin petrol ve gaz ortaklarıyla imzalamış olduğu sözleşmelere bağlı kalmaya devam edeceğini ve bölgedeki diğer ülkelere de yardım etmeye hazır olduğunu dile getirdi.  
Başbakan Mesrur Barzani, 28-29 Mart tarihleri arasında Dubai’de düzenlenecek olan 2022 Küresel Enerji Forumu'na katılmak üzere BAE’ye gitti.
Şarku’l Avsat’ın Erbil merkezli Rudaw TV’den aktardığı habere göre Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Mesrur Barzani, çok sayıda yetkili ve uzmanın katılacağı foruma konuşmacı olarak katıldı.
Barzani ayrıca 29-30 Mart 2022 tarihinde yine Dubai’de düzenlenecek olan 8. Dünya Hükumetler Zirvesi’ne de iştirak edecek.
Mesrur Barzani’nin her iki zirvenin yanı sıra BAE yetkilileri ve diğer konuk yetkililerle görüşmesi de bekleniyor.
2022 Küresel Enerji Forumu için Dubai’ye giden Barzani, Twitter hesabından, “Yatırımcılara enerji sektörümüzdeki fırsatlar hakkında bilgi vermek ve liderlikle son bölgesel gelişmeleri tartışmak için BAE'ye geri döndüğüm için mutluyum” mesajını paylaştı.

2022 Küresel Enerji Forumu
Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftası (ADSW) kapsamında bu yıl 6’ıncısı düzenlenecek olan forum, bu yıl jeopolitik meseleler, enerji sorunları, gelecekte kullanılacak olan enerji ve iklim ile bağlantısı gibi  konuları gündemine alacak.
Forum, Dubai’de düzenlenecek olan 2022 Dünya Hükümetler Zirvesi ile birlikte, geleceğin hükümetlerini şekillendirmede temel olan araçlar, politikalar ve modellere odaklanıyor.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.