Sisi ve Burhan, Nahda Barajı için ‘yasal ve adil’ bir anlaşmaya bağlılığını dile getirdi

Mısır, Sudan’ın siyasi, güvenlik ve ekonomik istikrarı sağlama çabalarını destekliyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, 30 Mart’ta Kahire’de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, 30 Mart’ta Kahire’de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi ve Burhan, Nahda Barajı için ‘yasal ve adil’ bir anlaşmaya bağlılığını dile getirdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, 30 Mart’ta Kahire’de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, 30 Mart’ta Kahire’de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Sudan, ilerleyen dönemde Nahda Barajı hususundaki gelişmelere ilişkin yoğun istişare ve karşılıklı koordinasyonun devam etmesi konusunda uzlaşı sağladı. İki ülke, ulusal güvenlik açısından su sorununun Mısır ve Sudan halkları için büyük önem taşıdığını söylerken, barajın doldurulması ve işletilmesi süreci için tüm tarafların ortak çıkarlarını sağlayacak şekilde adil, hakkaniyetli ve bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varmayı taahhüt etti. Mısır ayrıca, şu anda içinde bulunduğu hassas koşullar ortasında, uluslararası arenadaki mevcut gelişmelerin, ‘ülkede siyasi, güvenlik ve ekonomik istikrarı sağlamak için’ Sudan’ı destekleme çabalarını etkilememesi amacıyla ortak eyleme ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Sudan geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 30 Mart’ta bir araya geldi. Görüşmelerin ardından iki taraf, ortak bir açıklama yaparken, iki kardeş ülke arasındaki genel ikili ilişkileri ele aldığını belirtti. Koordinasyon düzeyine dair memnuniyetlerini dile getiren taraflar, Nil Vadisi’nin iki kardeş halkını birleştiren siyasi ilişkilerin güçlendirilmesinin ve ticaretini artırmasının önemli olduğunu vurguladı. Güvenlik ve askeri düzeylerde ortak işbirliğinin derinleştirilmesinin, iki kardeş halkın çıkarlarına ulaşılmasına katkı sağlamanın yanı sıra iki ülke arasındaki tarımsal entegrasyon, demiryolu ve elektrik ilişkilerinin sağlanması için çabaların en üst düzeye çıkarılması ihtiyacına dikkat çekildi.
Bu çerçevede Mısır tarafı, Mısır’ın Sudan’ın şu anda tanık olduğu hassas koşulların tam olarak farkında olduğunu ve Sudan’ın ülkede siyasi, güvenlik ve ekonomik istikrarı sağlamak için desteklenmesi çabaları hususunda ortak çalışmanın gerekli olduğunu dile getirdi. Mısır’ın, Hartum’a yardım paketleri, lojistik ve insani yardım göndermeye devam ettiği, Sudan kadrolarına teknik destek sağlandığı ve tüm ikili işbirliği programlarının etkinleştirildiği belirtildi.
Sudan tarafı ise Mısır ile Sudan arasındaki sağlam halk ve hükümet yakınlaşmasından duyduğu gururu ifade etti. Bu çerçevede Sudan’ın güvenliğini ve istikrarını korumak üzere iki ülke arasındaki ortak işbirliğini teşvik etmek için karşılıklı çabalara ve çeşitli forumlar aracılığıyla Mısır’ın samimi ve amansız desteğine övgüde bulunuldu.
Sudan tarafı ayrıca iki kardeş ülke arasında ortak işbirliğini geliştirmek için geniş ufukların varlığına ve Sudan’ın çeşitli stratejik kalkınma alanlarında destekleyici bir ortam sağlama konusundaki arzusuna övgüde bulundu. Aynı şekilde Mısır’ın ekonomik reform deneyiminin aktarılmasının, Sudan kadrolarının eğitilmesinin yanı sıra iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini yansıtan bu konudaki zorluklarla mücadeleye yardımda bulunulmasına da dikkat çekildi.
Görüşmede, Mısır’daki Sudan toplumuna ilişkin meseleler ele alınırken, Sudan tarafı tanık olduğu cömert ilgiden dolayı memnuniyetini dile getirdi. Mısır ise, kardeş Sudan topluluğunun ikinci ülkeleri Mısır’da daima hoş karşılandıklarını ve Nil Vadisi halkları arasındaki tarihin derinliklerine kadar uzanan kan ve akrabalık bağı ortasında her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını dile getirdi.
Libya hususunda ise iki taraf, Libya’nın istikrarını, birliğini ve toprak bütünlüğünü koruma gerekliliğine dikkati çekerken, Libya- Libya siyasi çözümüne ulaşmaya yönelik tüm desteklerini yineledi. Ayrıca tüm Libyalı tarafların, ülke ve halkının çıkarına, herhangi bir dış dikte veya müdahale olmaksızın ileri doğru hareket etmeyi kabul ettiklerini söyleyen Mısır ve Sudan, Libya devlet kurumlarının rolünü desteklemenin de önemli olduğunu vurguladı. İki ülke ayrıca, yabancı güçlerin, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların belirli bir zaman dilimi içinde ülkeden çıkarılması gerektiğini de söyledi. Aynı şekilde 5+5 Ortak askeri Komite’nin çalışmalarına devam etme gerekliliğinin, tüm tarafların Libya’nın güvenlik ve istikrarını ve halkının yeteneklerini korumak için askeri eylemleri durdurma taahhüdünün yanı sıra ilgili Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası ve bölgesel kararların uygulanması gerektiğini belirtti.



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.