Libya, Afrika ülkelerini "ortak tehlikelere" karşı birleşmeye çağırıyor

Rabat'taki Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) Yürütme Konseyi'nin çalışmalarından bir kare (Libya Dışişleri Bakanlığı)
Rabat'taki Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) Yürütme Konseyi'nin çalışmalarından bir kare (Libya Dışişleri Bakanlığı)
TT

Libya, Afrika ülkelerini "ortak tehlikelere" karşı birleşmeye çağırıyor

Rabat'taki Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) Yürütme Konseyi'nin çalışmalarından bir kare (Libya Dışişleri Bakanlığı)
Rabat'taki Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) Yürütme Konseyi'nin çalışmalarından bir kare (Libya Dışişleri Bakanlığı)

Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) Yürütme Konseyi 21'inci Dönem Toplantısı öncesi hazırlık toplantısı, dün bölge ülkelerinin dışişleri bakanlarının katılımıyla Fas’ın başkenti Rabat'ta düzenlendi.
Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu’nu, başta birçok ülkeyi hedef alan “radikal gruplar” olmak üzere “ortak tehlikelerle” yüzleşmek için birleşmeye çağırdı.
Menguş, Fas'ın başkenti Rabat'ta düzenlenen CEN-SAD (25 ülke) Yürütme Konseyi'nin çalışmalarına Libya heyetinin başında katıldı.
Menguş, “Bu gruplarla yüzleşmek için aygıtların hızlı bir şekilde yeniden etkinleştirilmesi ve canlandırılması zorunlu hale geldi. Libya'nın güneyi, "terörist gruplar" tarafından aralıklı yapılan saldırılara maruz kalıyor. Bu ayın başında, Libya Ulusal Ordusu (LUO) güçleri, Çad ve Nijer sınırında DEAŞ’ın gizli sığınağına baskın düzenledi” diye konuştu.
Nijer Dışişleri Bakanı Hassoumi Masoudou daha önce Libya sınırının "Libya'daki güvenlik durumu patlak verdiğinden beri organize suç ve silah ve uyuşturucu kaçakçıları ağlarının yuvası haline geldiğini" söyledi.
Menguş, oturumun açılışı sırasında Sahel-Sahra topluluğunun Afrika bölgesinde barış ve güvenliği sağlamadaki önemini vurguladı ve ülkesinin Afrika derinliğine yönelik rolüne bağlı olduğunu açıkladı.
Libya devletinin CEN-SAD'ın İdari Sekreterliğin başkent Trablus'taki resmi karargahına dönüşüne ve çalışmalarını her düzeyde benimsemeye hazır olduğunu söyleyen Menguş, “Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) göreve başlamasından bu yana, ülkenin tüm bölgelerine açıkça yansıyan ve komşularını etkileyen istikrar durumu ve kalkınma çarkının hareket ettirilmesine ek olarak her düzeyde birçok "olumlu ilerleme" kaydedildi.” dedi.
Menguş, Yürütme Konseyi’nde oturum aralarında dün Senegalli mevkidaşı Aissata Tall Sall ile bir araya geldi. İkilinin görüşmesinde iki dost ülke arasındaki işbirliği ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi konuları ele alındı.
Libya Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Senegal Dışişleri Bakanı Aissata Tall Sall, Senegal'in Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UBH) verdiği desteği, demokratik geçiş sürecine bağlılığını ve Libya halkına desteğini ifade etti.
Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL) ve uzman kuruluşları, önceki gün sürdürülebilir kalkınma alanlarında Birleşmiş Milletler işbirliği planının genel çerçevesini tartışmak üzere istişare toplantılarına nezaret ettiler.
Libya Dışişleri Bakanlığı, toplantılara Bakanlık Müsteşarı Ömer Keti ve Uluslararası Örgütler Dairesi Başkanı İnas el-Mermuri'nin katıldığını açıkladı.
Libya'nın "kalkınması gerektiğini" söyleyen Keti, “Libya bağışçı bir ülkeydi ve hala öyle. Şu anda ihtiyaç duyduğu yardım yalnızca kalkınma alanlarındaki fonları çerçevelemek, yönetmek ve yönlendirmekle ilgili. Ayrıca UBH’nin Planlama Bakanlığı her zaman uluslararası toplumla temas noktası olarak değerlendirilmeli” dedi.
Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma alanlarındaki iş birliği planının genel çerçevesi, barış ve yönetişim, ekonomik iyileşme, sosyal ve beşeri sermaye gelişimi, çevre ve iklim ile ilgili dört ana hat etrafında dönmekte.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24