Uluslararası alandan Sudan krizi konusunda BM Afrika girişimine destek

Muhalif ÖDBG siyasi sürece desteğini açıkladı.

BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz. (AFP)
BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz. (AFP)
TT

Uluslararası alandan Sudan krizi konusunda BM Afrika girişimine destek

BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz. (AFP)
BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz. (AFP)

Sudan Dostları Grubu üyeleri, Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) sivillerin öncülük ettiği demokratik geçiş sürecini yeniden tesis etme çabalarına güçlü desteklerini duyurdular. Muhalefetteki Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) koalisyonu da eylemcilere yönelik şiddetin durdurması, tüm tutukluların serbest bırakılması ve olağanüstü halin kaldırılmasıyla siyasi sürecin başarısına bağlı olduğunu bildirdi.
Sudan Dostları Grubu, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Suudi Arabistan, Hollanda, Norveç, İspanya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İngiltere, ABD ve Avrupa Birliği’ni (AB) kapsıyor. Sudan Dostları Grubu, 30 Mart’ta şu açıklamada bulundu:
“Geçiş dönemi boyunca sivillerin liderlik ettiği güvenilir kurumların yapısı konusunda fikir birliği oluşturmak amacıyla özgür ve adil demokratik seçimlerle sonuçlanacak müzakerelerin bir sonraki aşamasının yakın zamanda başlaması için sabırsızlanıyoruz.”
Grup, tüm Sudanlı tarafları ‘istişarelerin ikinci aşamasına yapıcı bir şekilde katılmaya, kadınların, gençlerin ve tarihsel olarak marjinal grupların katılımını sağlamaya ve siyasi sürecin başarısı için uluslararası ve bölgesel arabulucularla iş birliği yapmaya’ çağırdı. Yapılan açıklamada ise tüm paydaşların görüşlerini özgürce ifade etmelerine olanak tanıyan bir ortam sağlayarak, güveni yeniden inşa etmenin önemli olduğu belirtildi. Ayrıca bu amaç çerçevesinde Sudan makamlarının vatandaşları her türlü şiddetten korumayı, özgürlüklere ve barışçıl ifade hakkına tam saygı göstermeyi taahhüt etmeleri gerektiği vurgulandı.
Grup, Sudan halkının karşı karşıya olduğu ciddi ekonomik baskılar karşısında endişelerini dile getirirken bu zor dönemde doğrudan insani destek sağlamaya devam etme taahhütlerini yineledi. Siyasi süreç boyunca üzerinde uzlaşı sağlanan, ekonomik yardımın ve uluslararası borçların hafifletilmesinin yolunu açan güvenilir bir geçiş hükümetinin kurulması için sabırsızlandıklarını dile getirdi.
Grup, ‘Sudan halkının özgürlük, barış ve adalet arzularını gerçekleştirmenin ve Sudan’da demokratik geçişi yeniden sağlamanın en iyi yolu olarak’ BM Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS), AfB ve IGAD tarafından yürütülen, Sudan liderliğindeki siyasi sürece tam destek sözü verdi.
Diğer yandan Sudan muhalefetindeki ÖDBG koalisyonu, AfB’nin katılımıyla BM misyonunun başlattığı siyasi sürece desteğini açıkladı.
Koalisyon yaptığı açıklamada, BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz’in Güvenlik Konseyi (BMGK) huzurunda ‘eylemcilere karşı insan hakları ihlallerini kınayan ve ülkede sivil demokratik yönetimin yeniden kurulması gerektiğine dikkat çeken’ raporuna övgüde bulundu.
Koalisyon, 30 Mart’ta şu açıklamada bulundu:
“Başta tüm tutukluların serbest bırakılması, olağanüstü halin kaldırılması ve halka yönelik şiddetin durdurulması olmak üzere, ortamı sakinleştirici ve güven artırıcı önlemler alınmadan sivil bir demokratik yönetime ulaşan bir siyasi süreçten bahsetmek mümkün değildir.”
ÖDBG’nin açıklaması, demokratik bir sivil otoritenin kurulması, ‘bütünlük ve katılımın sağlanması için geçiş dönemini, görevlerini ve genel seçimlerin yönetilmesinin gerekliliklerini tanımlayan anayasal bir merci üzerinde’ uzlaşı sağlanması gerekliliğine dikkat çekti.
Diğer yandan BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz, geçen pazar günü BMGK’ya Sudan’daki koşullar hakkında verdiği bir brifing sırasında, ‘temel öncelikleri ele alan ve geçiş döneminde ülkeye liderlik edebilecek’ yetenekli bir sivil hükümet altında anayasal düzene geri dönmek için gelecek iki hafta içinde yoğun görüşmelerin başlayacağını bildirdi. Peretz şiddeti durdurmayı, siyasi mahkumların serbest bırakılmasını sağlamayı ve ülkedeki olağanüstü halin kademeli olarak kaldırılmasını amaçlayan görüşmelerin başarılı olacağı inancında. BM ve AfB, Sudan’daki koşulların ciddiyeti konusunda uyarı yaparken tüm tarafları ise ülkeyi tehdit eden çatışma ve bölünme risklerinden kaçınmak amacıyla krize acil bir çözüm bulmak için müzakerelere katılmaya çağırdı.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.