Strida Caca’dan askeri mahkemeye tepki: Soruşturmalar ve ses bombaları bizi korkutmaz

Milletvekili Strida Caca, Beyrut’ta basın toplantısı düzenledi. (Lübnan Güçleri Partisi)
Milletvekili Strida Caca, Beyrut’ta basın toplantısı düzenledi. (Lübnan Güçleri Partisi)
TT

Strida Caca’dan askeri mahkemeye tepki: Soruşturmalar ve ses bombaları bizi korkutmaz

Milletvekili Strida Caca, Beyrut’ta basın toplantısı düzenledi. (Lübnan Güçleri Partisi)
Milletvekili Strida Caca, Beyrut’ta basın toplantısı düzenledi. (Lübnan Güçleri Partisi)

Lübnan’da Güçlü Cumhuriyet Bloğu milletvekili Strida Caca, hükümetin askeri mahkemedeki temsilcisi Yargıç Fadi Akiki'ye Tayyuna olayları dosyasında Lübnan Güçleri Partisi lideri Samir Caca’yı suçlamasından dolayı tepki gösterdi. Akiki’nin söz konusu suçlamada bulunarak tüm yasal prosedürleri çiğnediğini savunan Strida Caca, Akiki’nin itiraz taleplerini içeren dosyayı bildirmekten kaçındığını söyledi.  
Hizbullah ve Emel Hareketi'nden yedi kişinin ölümüyle sonuçlanan Tayyuna olaylarının üzerinden altı ay geçmesinin ardından Yargıç Fadi Akiki, Lübnan Güçleri Partisi lideri Samir Caca’nın ‘kasten öldürmeye iştirak etmek, öldürmeye teşebbüs, sivil barışı tehlikeye atmak, devlet otoritesine başkaldırmak ve zedelemek, ruhsatsız silah bulundurmak ve bu silahları çatışmalarda kullanmak’ suçlamasıyla tutuklanmasını talep etti. Akiki, Soruşturma Yargıcı Fadi Savan’dan Samir Caca’nın gözaltına alınmasını ve hakkında hüküm verilmesini istedi.  
Lübnan Güçleri Partisi, kovuşturmayı keyfi olarak değerlendirerek Tayyuna olaylarına herhangi bir dahilleri olmadığını bildirdi. Parti yetkilileri, Hizbullah liderlerinin de olayla ilgili sorgulanmasını talep etti.  
Strida Caca, eşi Semir Caca’nın sorgulanmak üzere gözaltına alınması talebinin siyasi gerekçelerle yapıldığını ve herhangi bir yasal dayanaktan yoksun olduğunu savundu. Her ne pahasına olursa olsun yaklaşan seçimlerdeki ‘vatani görevlerini’ sürdüreceklerini vurguladı.   
Başkent Beyrut’ta basın açıklaması yapan Strida Caca şu ifadeleri kullandı:
"Son dönemlerde seçim çalışmalarımızı engellemeye yönelik girişimlerde bulunuluyor ve parti liderimize mesnetsiz suçlamalar yöneltiliyor. Tüm bunları Lübnan Güçleri Partisi’ne yönelik kasıtlı saldırılar olarak değerlendiriyoruz. Çünkü biz Lübnan’ı Kurtarma Bloğu’nun başını çekiyoruz. Dostlarımız da düşmanlarımız da Lübnan Güçleri’nin katılmadığı bir seçimin rakiplerimiz için daha kolay olacağını biliyor. Zaman değişti 1994’te yaşamıyoruz (Semir Caca bu tarihte kilise saldırısı suçlamasıyla tutuklanmıştı) dolayısıyla kimse liderimizi tutuklayamaz. Bunun nedeni de basittir. Tekrar etmek istedikleri oyuna artık kimse inanmıyor.”
Hükümetin askeri mahkemedeki temsilcisi Yargıç Fadi Akik’i eleştiren Caca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hukuku temsil etmesi gerekenlerin, yasaları siyasi gerekçelerle duvara vurması üzücüdür. Parti liderimizi suçlarken herhangi bir yasal dayanak göz önüne alınmamıştır. Olayların liderimizle hiçbir ilgisi yoktur ve zaten ellerinde sosyal medyada yayınlanan bir video kaydı dışında yasal geçerliliği olan bir delil bulunmamaktadır. En büyük saçmalık, askeri mahkemedeki hükümet temsilcisinin parti avukatlarımızın itiraz taleplerini içeren dosyasını almaktan kaçınmasıdır. Dosyayı almak zorunda kalmamak için evinden ayrılmıyor. Adaleti tatbik etmesi beklenen biri adaletten kaçıyor. Bizler siyasi bir parti olarak bir karış dahi geriye adım atmayacağız ve Lübnan’ı kurtarma mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizi soruşturmalar korkutamaz, ses bombaları engelleyemez, gizlenmiş mesajlar ürkütemez.” 



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.