Rusya İdlib’e insani yardım konvoyunun geçişine izin verdi

Suriye üzerine Rusya ve ABD’nin uzlaşması sonucu BM Güvenlik Konseyi kararının kabul edildi. Böylelikle üçüncü insani yardım konvoyu İdlib’e girebildi

Halep ile İdlib arasındaki karayolundaki insani yardım konvoyu (Şarku’l Avsat)
Halep ile İdlib arasındaki karayolundaki insani yardım konvoyu (Şarku’l Avsat)
TT

Rusya İdlib’e insani yardım konvoyunun geçişine izin verdi

Halep ile İdlib arasındaki karayolundaki insani yardım konvoyu (Şarku’l Avsat)
Halep ile İdlib arasındaki karayolundaki insani yardım konvoyu (Şarku’l Avsat)

Birleşmiş Milletler (BM) programına ait gıda yüklü kamyonlardan oluşan yeni bir insani yardım konvoyu dün, Esed rejiminin kontrolü altındaki bölgelerdeki hatlardan, Suriye’nin kuzeybatısındaki muhalif bölgelere geçerek bölgeye giriş yaptı. Aktivistlere göre bu, kamyonlar ulaşmadan önce, İdlib’in doğusunda, muhaliflerin ve Esed rejiminin bölgelerini ayıran Serakib bölgesinde rejim tarafından konvoyun yolu kesildi ve arama yapıldı.
İdlib’teki aktivistler “Çarşamba sabahı, Şam’daki Birleşmiş Milletler ofisinden gelen ve çok sayıda insani yardım malzemesi ile gıda maddesi taşıyan 14 kamyon, İdlib’in 17 km doğusundaki el-Ternabe-Serakib geçişi üzerinden, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesine geldi. Dün gelen insani yardım konvoyu, Heyet et-Tahrir eş-Şam’a (HTŞ) bağlı güvenlik unsurlarının koruması altında, rejim bölgelerinden kuzeybatı Suriye’ye giden hatlardan giren üçüncü BM konvoyu oldu. Kamyonlar, daha sonra bölgedeki kuruluşlar (BM programı ortakları) tarafından, yerinden edilmişlere ve yardım alma hakkı olan sivillere dağıtılmak üzere İdlib’deki özel depolara doğru yolculuklarına devam etti” dedi. Bu yardımlar, Temmuz ayında ABD-Rus anlaşmasıyla yayınlanan ve Türkiye’den ‘sınır ötesi’ yardıma yapılmasının yanı sıra tarafların etki alanları arasında ‘hatlar ötesi’ yardımın teslimine izin veren BM Güvenlik Konseyi (BMGK) 2254 sayılı kararı uyarınca geldi.
İdlib’de bir aktivist olan Esad el-Hüseyin “Suriye rejimi ve muhalefet bölgelerini ayıran hatlar üzerinden İdlib’e giriş yapan BM yardım konvoyu, 2021 ve 2022’de daha önce iki kez gelen yardımların üçüncüsü. BM insani yardım konvoyunun ilki, 30 ve 31 Ağustos 2021’de Suriye’nin kuzey bölgelerine giriş yaptı. 12 bin ton gıda ve 15 kamyondan oluşan konvoy, Suriye rejim güçlerinin kontrolünde, İdlib’in doğu kırsalındaki Mizanaz geçiş noktası üzerinden Suriye’nin kuzeybatısındaki muhalefet kontrolündeki bölgelere geldi. İkinci insani yardım konvoyu ise, 9 Aralık’ta muhalefet bölgelerine ulaştı. 14 kamyondan oluşan konvoy İdlib’in doğusundaki Serakib şehri yakınlarındaki Ternabe geçiş noktasından giriş yaptı” dedi.
Esad el-Hüseyin, BM tarafından sağlanan insani yardımların, Suriye rejiminin kontrolü altındaki bölgeler üzerinden Suriye’nin kuzeybatısındaki muhalefet bölgelerine girme işleminin, Suriyeli aktivistler arasında, yardımların bu şekilde sağlanmaya başlamasından bu yana tartışmalara ve geniş kapsamlı protestolara yol açtığını belirti. Aktivistlerin, bunu Suriye rejiminin meşruiyetini ve kendi bölgelerinden muhalefet bölgelerine giden insani yardımın hacmini ve miktarını kontrol etme rolünün yanı sıra yardımların izlenmesi ve dağıtılması sürecine müdahale etmesini destekleyen bir adım olarak değerlendirdiğini aktardı. Hüseyin, aktivistlerin Rusya’nın, bu yöntem ile yavaş yavaş insani yardım dosyasını baltalamaya çalıştığı, rejim lehine yardımları tamamen geri çekmeye çalıştığını düşündüğünü belirtti. Aktivistlere göre, Rusya bu yaklaşımına, tüm sınırlardan yardım girişini durdurarak ve İdlib’in kuzeyinde Türkiye’ye (Cilvegözü Sınır Kapısı’na) açılan Babu’l Hava Sınır Kapısı’ndan yardımların gelişini sınırlayarak başladı. Daha sonrasında ise, rejimle birlikte “hatlar ötesi” veya “temas hatları” olarak bilinen, insani yardımlar kapılarının açılmasını talep ederek, herkes üzerinde bir emrivaki yapmak için insani yardımlar ve siyasetin çeşitli düzeylerinde rejimin gücünü genişletmeye çalıştığı düşünülüyor. Hüseyin, Serakib şehrindeki rejim güçlerinin, BM tarafından gönderilen insani yardım konvoyu kuzey Suriye’ye giderken yolunu kestiğini, tırları son derece dikkatli ve kışkırtıcı bir şekilde aradığını, yüklerini yere indirdiklerini ve sevkiyatın 4 saatten fazla gecikmesine neden oduklarını belirtti.
HTŞ’nin sivil kolu olan, Suriye Kurtuluş Hükümeti’ne bağlı Kalkınma ve İnsani İşler Bakanlığı, bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, BM yardımının temas hatları üzerinden girişinin, Türkiye ile Babu’l Hava sınır kapısı üzerinden yardım gelmesi kararında yenilik yapılmasına yönlendirdiği ve HTŞ’nin Suriye Kızılayı dahil olmak üzere rejime yakın tarafların bölgedeki herhangi bir insani yardım çalışmasına katılımını reddettiği vurgulandı. Aynı zamanda, hatlardan ötesi insani yardım konvoylarının, sınırlardan ötesi sağlanan uluslararası yardımların yerini tutmadığına dikkat çekildi.
Açıklamada “Temas hatları üzerinden gelen yardım, Suriye’nin kuzeybatısındaki bölge için 14 kamyonluk ek bir payı oluşturuyor, Bab el-Hava sınır kapısından geçen tırlar ise aylık 1000 kamyonu  aşıyor” ifadelerine yer verildi.
Suriye’nin kuzeybatısındaki bölgelerde yaklaşık 4 buçuk milyon insan yaşıyor. Bu kişilerin yarısı Suriye’nin farklı bölgelerinden yerinden edilerek buraya gelmiş insanlardan oluşuyor. Yaşamın en temel gereksinimlerinden yoksun bir şekilde dağınık kamplarda yaşayan bu insanlar, geçimlerini Birleşmiş Milletler programı tarafından sağlanan insani yardımlarına dayandırıyor ve bölgedeki insanların yaklaşık yüzde 83’ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor.



İsrail'in gizli çalışmalar yürüten Birim 504’ü işte bunu yapıyor

Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
TT

İsrail'in gizli çalışmalar yürüten Birim 504’ü işte bunu yapıyor

Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Emel Şehade

İsrail, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ilk gününden itibaren askeri ve istihbarat araçlarını kullanarak faaliyetlerini, özellikle istihbarat alanında, yoğunlaştırdı. Bilindiği üzere 7 Ekim 2023 tarihindeki olaylar, Gazze Şeridi’nin güneyine doğru en güvenli sınırların ihlal edilmesini engelleyemeyen büyük bir istihbarat başarısızlığıyla sonuçlanmış ve ardından henüz sona ermeyen bir savaş patlak vermişti.

Bu yılın başlarından bu yana, bir yandan Lübnan ile ateşkes anlaşmasına varılması ve diğer yandan Suriye’de Beşşar Esed rejiminin çöküşüyle İsrail'in kuzeyinde bulunan bu iki bölge, İsrail istihbarat teşkilatlarının hedefine girdi. Bu istihbarat teşkilatları, İsrail'in düşman olarak gördüğü ve halkının güvenliği ile sınırları için tehlike arz eden örgütlerin liderlerini ortadan kaldırmak ve bu örgütlerin kapasitelerini zayıflatmak ve yok etmek gibi hedeflerini gerçekleştirmek için çalışıyorlar.

Savaşın patlak vermesinden bu yana 21 aydan fazla bir süredir, bazıları açık, bazıları gizli olan birimler, belirli operasyonların, özellikle de İsrail'in gerçekleştirdiği suikastların yürütülmesini sağlamak için bilgi toplama, rapor hazırlama ve örgütlerin hareketlerini izleme çalışmaları yürütüyor. Bu birimlerin başında faaliyet gösterdiği yıllar boyunca ‘Birim 154’, ‘İstihbarat 10’, ‘Sessizlik Birimi’ ve ‘İnsan İstihbarat Grubu’ gibi çeşitli isimlerle anılan ‘İnsan ve İstihbarat Soruşturma Birimi - Birim 504’ (HUMINT 504) geliyor. Askeri istihbarat bölümünün seçkin birimi olarak kabul edilen bu birimin görevleri arasında İsrail dışında İsrail adına çalışacak gizli ajanlar bulunması ve çalıştırılması da bulunuyor.

Birim 504, son iki ayda, İsrail'in son derece başarılı bulduğu birçok operasyona imza attı. Bunların sonuncusu pazartesi gecesi Suriye'de gerçekleşti. İsrail ordusu, İran'a bağlı olduğunu ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Kudüs Tugayı tarafından yönlendirildiğini iddia ettiği bir hücreyi çökertti.

Ayrıntılı araştırmada, Birim 504'ün bir süredir Suriye'nin güneyindeki çeşitli bölgelerde faaliyet gösterdiği ortaya çıktı. İsrail ordusu, bir yandan İsrail sınırlarını tehdit eden düşman örgütlerin bu bölgede faaliyet göstermesine izin vermeyeceğini, diğer yandan azınlıkları, özellikle de Dürzileri korumak için bu kararı aldığını açıkladı.

ghyjuıko
Birim 504, 300 Filistinlinin tutuklanmasında görev alırken sorguları sırasında tüneller, depolar ve askeri çalışma yöntemleri hakkında bilgi edindi (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Birim 504, görevleri kapsamında, hem güney Suriye'de saha araştırmacılarını görevlendirerek hem de ajanlarını çalıştırarak bu hücre hakkında bilgi ve ayrıntılar topladı. Uygulanan prosedüre göre birim çeşitli kaynaklardan bilgi toplar ve bu bilgileri Suriye, Lübnan veya diğer ülkelerde operasyonlar yürütecek askeri ekipler veya tugaylara yardımcı olmak için orduya aktarır.

Pazartesi Gecesi Operasyonu’nda, 210. Tümen komutasındaki Aleksandroni Tugayı, Birim 504 tarafından iki ayı aşkın bir süre boyunca toplanan bilgilere dayanarak harekete geçti.

Bu operasyon, diğer birimler gibi bilinmeyen istihbarat biriminin arkasında duran onlarca operasyondan biriydi. İsrail ordusu, bu birimin en doğru bilgileri sağladığını ve ajanların operasyonun başarısında büyük rol oynadığını belirtti.

Haganah’ın kökleri

Suriye'nin güneyindeki hücrenin çökertilmesi, bir haftadan kısa bir süre içinde gerçekleştirilen ve Birim 504’ün istihbarat raporlarına dayanan ikinci operasyondu. Birim 504, İsrail'e tehdit oluşturdukları gerekçesiyle aranan kişiler hakkında kesin bilgiler sağladı. İsrail ordusu, Birim 504’ün de katkıda bulunduğu ve farklı örgütlerin en fazla sayıda üyesine ulaşılmasının amaçlandığı bu operasyonlar sonucunda tutuklanan Suriyelilerin sayısını açıklamadı.

Birim 504, Lübnan ve Suriye'deki operasyonların yoğunlaşmasının ardından son aylarda İsrail manşetlerine taşındı. Bu süreçte İsrail, önemli askeri görevlerle görevlendirilmiş kişilerin yanı sıra İsrail ordusuna karşı savaşan hücrelerin de öldürüldüğünü duyurdu.

Birim 504, 30 Haziran 1948'de ordu istihbaratı bünyesinde kuruldu. Bir yıldan kısa bir süre sonra doğrudan askeri istihbarat bölümüne bağlı hale geldi ve ‘İstihbarat 10’ adını aldı. Çok önemli istihbarat bilgileri toplamayı başardı.

Şarku’l Avsat’ın Indpedent Arabia’dan akatardığı habere göre Birim 504, İsrail’in kurulmasından önce faaliyet gösteren paramiliter grup Haganah’ın (İbranice'de ‘savunma’ anlamına gelir) kökleri olarak kabul ediliyor. Haganah, İsrail'in kurulmasını engellemeye çalışan Filistinliler ve isyancılarla savaşmak için Yahudi gençleri silah altına alan bir örgüttü.

frgfr
İsrail ordusu, baskılar sonucu bu yılın başlarında bu birimde görev yapmak üzere kadın askerleri de kabul etmeye başladı (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Birim 504, diğer İsrail istihbarat kurumlarıyla koordineli olarak çalışır ve İsraillilerin “birimin saha araştırmacıları” olarak adlandırdıkları kişilerin faaliyetlerinin yanı sıra, çevre ülkelerde ve Batı Şeria'da ajanlar edinip, onları yönetiyor.

İsrail ordusuna göre birim gizli ajanları işe alıyor ve kendi elemanları ile buluşarak onlara bilgi edinme konusunda eğitim veriyor.  Ordunun verdiği bilgiye göre bu birimdeki subay ile ajan arasındaki ilişki, yıllarca süren güvene dayanıyor. İsrailli birçok subay, bu ilişkinin ordunun saha operasyonlarını destekleyen benzeri görülmemiş istihbarat başarılarına katkıda bulunduğunu vurguladı.

Bu birime katılmak için başvuran onlarca asker, birimlerinin seçiminin son derece özenli ve dikkatli bir şekilde yapıldığını vurgulayan ordu tarafından reddediliyor. Bu birime girenler, önce Golani Elit Tugayı'nda bir ön eğitimden geçiyor. Ardından bu eğitimler arasında ordunun terörle mücadele ve İsrail içinde ve dışında gizli operasyonlar olarak adlandırdığı faaliyetler de bulunuyor.

İstihbarat çalışmaları ve saha araştırmalarının yanı sıra, birim üyeleri sahadaki her istihbarat operasyonunun ilk aşamasını oluşturur. Öncelikle, operasyon için gerekli bilgileri toplamada en başarılı ajanlar aranır, ardından subaylar onlara eşlik ederek, ordunun operasyonu başlatmasından sonuna kadar konumun belirlenmesini ve iletişim araçlarının koordinasyonunu sağlarlar.

Bu yılın başlarında, askerlerin aylarca süren savaşın yarattığı baskıya maruz kalması nedeniyle, İsrail tarihinde daha önce görülmemiş bir durum yaşandı. İsrail ordusu, ilk kez bu birimde görev yapmak isteyen kadın askerleri kabul etti. Kadın askerler, subaylarla birlikte askeri istihbarat bölümündeki savaş birimleri ve araştırma bölümlerine, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’e ve hava ve deniz kuvvetlerinin istihbarat ekiplerine istihbarat sağlamada görev alıyor.

İzinsiz girişler ve belge toplama

Öte yandan Birim 504’ün saha çalışmalarının yanı sıra bir grup müfettiş, savaş sırasında esir alınan Filistinli, Lübnanlı ve Suriyelilerle ilgili soruşturmalarını yoğunlaştırarak, hedeflerine ulaşmak için hayati bir kaynak oluşturdu.

Bu birimin, İsrail dışındaki son derece hassas yerlerde gizli baskınlar ve belge toplama operasyonlarına da katkıda bulunduğu ve bunun ayrıntılarının askeri istihbaratın çok gizli dosyalarında saklandığı açıklandı.

İsrail ordusunun iddiasına göre 7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı Operasyonu’yla savaşın patlak vermesinden bu yana Birim 504’ün en önemli operasyonlarını şöyle sıralayabiliriz:

- Hamas, Hizbullah ve Suriye'deki savaşçıların tutuklanması ve sorgulanması.

- Operasyon alanında yapılan doğrudan soruşturmalar, 300 Filistinlinin tutuklanmasındaki katkısı. Tutuklanan Filistinliler soruşturma sırasında tüneller, depolar ve çalışma yöntemleri hakkında bilgi verdiler.

- On yılı aşkın bir süre sonra Gazze'deki ajan ağının etkinleştirilmesine katkıda bulunmanın yanı sıra ajan edinme ve istihbarat çabalarının genişletilmesi.

Son olarak Birim 504’ün yöneticileri son dönemde tuğgeneral yardımcılığına terfi edilerek ödüllendirildi.