Macaristan, AB'den daha fazla yardım alabilmek için Ukraynalı mülteci sayısını şişirmekle suçlandıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3565111/macaristan-abden-daha-fazla-yard%C4%B1m-alabilmek-i%C3%A7in-ukraynal%C4%B1-m%C3%BClteci-say%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1
Macaristan, AB'den daha fazla yardım alabilmek için Ukraynalı mülteci sayısını şişirmekle suçlandı
Macar Helsinki Komitesi, çoğu Ukraynalının Macaristan'dan ayrıldığını bildirdi
Birleşmiş Milletler, Ukrayna'dan kaçanların sayısının 4 milyonu aştığını açıkladı (Reuters)
İstanbul/Şarku'l Avsat
TT
TT
Macaristan, AB'den daha fazla yardım alabilmek için Ukraynalı mülteci sayısını şişirmekle suçlandı
Birleşmiş Milletler, Ukrayna'dan kaçanların sayısının 4 milyonu aştığını açıkladı (Reuters)
Macaristan'da Viktor Orbán hükümeti, Avrupa Birliği'nden (AB) daha fazla finansal yardım alabilmek için ülkeye gelen Ukraynalıların sayısını şişirmekle suçlandı.
Guardian'ın dün geçtiği haberde, mültecilere yardım amacı taşıyan Macar Helsinki Komitesi adlı sivil toplum kuruluşu (STK), istatistikleri 'yanıltıcı' diye niteledi.
3 Nisan'daki seçime hazırlanan ülkede hükümet, nüfusa göre Ukrayna'nın herhangi bir komşusundan daha fazla mülteci kabul ettiğini öne sürdü.
Hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs, savaştan kaçan 540 bin kişiyi ağırladıklarını söyledi.
Ancak Macar Helsinki Komitesi, mülteci sayısının çok daha az olduğunda ısrarcı. Komite, gelen mültecilerin çoğunun daha sonra başka ülkelere gittiğine işaret etti.
AB, Ukrayna'dan kaçan herkese geçici koruma ve sığınma başvuru hakkı tanıyacağını duyurmuştu. Resmi verilere göre Macaristan'da sadece 7 bin 749 kişi buna başvurdu. Komite, Budapeşte'nin mültecileri bilgilendirmek için yetersiz kaldığını da kaydetti.
Macar Helsinki Komitesi Eşbaşkanı Márta Pardavi'ye göre başvuru sayısındaki düşüklük, pek çok mültecinin Macaristan'dan ayrıldığını gösteriyor. Pardavi ayrıca bu sayının, ülkedeki mültecilerin hakları hakkında yeterli bilgilendirilmediğinin kanıtı olduğuna inanıyor:
Macar hükümeti, AB'den ek finansal yardım arayışında bulabildiği en etkileyici sayıyı kullanıyor. Ancak çok sayıda Ukraynalı mülteci başka ülkelere gittiği için gerçek sayı çok daha az.
Pardavi, Macaristan'ın yaptığını şu örnekle açıkladı:
"Bir mağazaya giren kişileri sayıp patrona bunun müşteri sayısı olduğunu söylemeye benziyor. İçeri giren kişilerin sayısıyla bir şeyler satın alan kişilerin arasında büyük bir fark var."
Eşbaşkan, koruma hakkı almanın zorluğuna dikkat çekerek "Göçmenlik bürosunda sıraya girmeniz gerekiyor. Henüz kimse bu hakkı almadı" diye konuştu.
Pardavi ayrıca Macaristan'daki göçmenlerin bazılarının otelde kaldıklarını ve masrafı kendi ceplerinden karşıladıklarını bildirdi. Çoğunun AB'nin koruma statüsünü bilmedikleri için başvurmadıklarını söyleyen Pardavi, başvuranların 45 güne kadar beklemesi gerektiğini bildirdi:
"Bu arada yardımları hayır kurumları ve STK'lar sağlıyor."
Kovacs: Mülteci sayısını bilmiyorum
18 Mart'ta Avrupa Komisyonu'na mektup gönderen Orban, 450 bini bulduğunu söylediği mülteciler için finansal yardım talep etmişti. Bu başvuruyla ilgili henüz bir karar verilmedi.
Öte yandan Guardian'a konuşan Macaristan hükümeti sözcüsü Kovacs, ülkedeki mülteci sayısını bilmediğini öne sürdü:
"Pek çok mültecinin biyometrik pasaportu var. Bu, AB içinde vizesiz hareket edebildikleri anlamına geliyor. Sadece mülteci statüsü almak veya iltica etmek için başvuranlarla temas kurabiliyoruz."
Kovacs, koruma statüsü isteyenlerin yanı sıra 80 bin kişinin 30 günlük geçici oturma izni için başvurduğunu ifade etti.
Hükümet sözcüsü, bu sayılarla ülkeye giriş yapanların arasındaki büyük farkı şöyle açıkladı:
"Ukrayna'dan gelenlerin çoğunun, Avrupa'nın dört bir tarafındaki yakınları var. Savaş bitene kadar onlarla vakit geçirmeye çalışıyorlar." Independent Türkçe, Guardian, AA
İranlı milletvekilleri Pezeşkiyan'ı ‘ABD'nin tırmanışını teşvik etmemesi’ konusunda uyardıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5163638-i%CC%87ranl%C4%B1-milletvekilleri-peze%C5%9Fkiyan%C4%B1-%E2%80%98abdnin-t%C4%B1rman%C4%B1%C5%9F%C4%B1n%C4%B1-te%C5%9Fvik-etmemesi%E2%80%99-konusunda
İranlı milletvekilleri Pezeşkiyan'ı ‘ABD'nin tırmanışını teşvik etmemesi’ konusunda uyardı
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tucker Carlson'a verdiği röportaj sırasında (İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
26 İranlı milletvekili, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a ABD'li yayıncı Tucker Carlson ile yaptığı son röportaj nedeniyle sert bir mesaj gönderdi. Bu mesaj, Pezeşkiyan'ın İran Dini Lideri'nin ofisinden bir sözcüden üstü kapalı destek mesajı almasının ardından geldi.
Milletvekilleri, Pezeşkiyan'ın ABD ile müzakerelere yeniden başlama ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğine açık olması da dahil olmak üzere yaptığı açıklamaları ‘zayıf ve sinir bozucu’ olarak nitelendirdi. Bu açıklamaların ‘teslimiyet izlenimi verdiği ve İran'ın pozisyonunu zayıflattığı, bunun da Washington'u baskıyı arttırmaya ya da yeni bir saldırıyı düşünmeye teşvik edebileceği’ uyarısında bulundular.
Pazartesi günü ABD'li muhafazakâr yayıncı Tucker Carlson'a verdiği röportajda Pezeşkiyan, İranlı yetkililer tarafından yayınlanan son fetvaların ABD Başkanı’nın öldürülmesine izin verdiği iddialarını reddetti.
Pezeşkiyan şunları söyledi: “Yayınlanan fetva belirli bir kişiyi hedef almamakta, daha ziyade ideolojik bir bakış açısıyla dine ve dini şahsiyetlere hakareti reddetmektedir. Bu fetva, öldürme ya da tehdit çağrısı yapmadığı gibi, hükümetin ya da liderliğin resmi bir tutumunu da temsil etmiyor, daha ziyade din alimlerinin fıkhi bir görüşünü yansıtıyor. ‘Amerika'ya Ölüm’ sloganı saldırgan politikaların reddini ifade ediyor; bu slogan Amerikan halkına yönelik değil. Siz hiç ABD'de suikast gerçekleştiren bir İranlı duydunuz mu?”
Pezeşkiyan'ın sözleri muhafazakâr çevreleri ikiye bölerken, Pezeşkiyan hükümetini destekleyenler bu sözleri savundu.
İran Dini Lideri'nin ofisi çarşamba günü tartışmaya dahil oldu. Medya işleri sorumlusu Mehdi Fezaili çarşamba akşamı X platformunda “Bir yandan sistemin genel politikalarını zayıflatmak ve kolektif kotalar talep etmek, diğer yandan da saygıdeğer Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek, zaferin en önemli faktörlerinden biri olan ulusal uyumu tehdit ediyor” diye yazdı.
Sertlik yanlısı milletvekili Murtaza Aga Tahrani, Pezeşkiyan'ın ‘Amerika'ya Ölüm’ sloganı hakkındaki sözlerini eleştirerek, “Asla yumuşak konuşmamalıyız. Güç ve dirençle yüzleşmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Tahrani, Amerikan halkını Avrupa'dan Amerika'ya göç eden ‘yozlaşmışlar’ olarak tanımladı ve “Bizim Amerikan hükümetiyle bir sorunumuz var” dedi.
Bu arada İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Cevan gazetesi, muhafazakâr milletvekili Hamid Resai'ye sert bir şekilde yüklenerek onu ‘siyasi haydut’ olarak nitelendirdi. Öte yandan Reşt Belediye Meclisi Üyesi Rıza Aşeri, İsrail'i İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a suikast düzenlemeye çağırdı.
Kuzeydeki Gilan eyaleti savcısı, Aşeri hakkında ‘kamuoyunu rahatsız etmek’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Aşeri, paylaşımının bir ‘şaka’ olduğunu belirtti.
İranlı milletvekilleri geçen hafta bir genel kurul oturumunda İsrail aleyhine sloganlar attı. (İran Meclisi internet sitesi)
Cevan gazetesinde şu ifade yer aldı: “Savaşın sürdüğü ve yüzlerce vatandaşın şehit olduğu günlerde ortaya çıkma fırsatı bulamayan bu siyasi iftiracılar, çatışmaların sona ermesinin hemen ardından siyasi rakiplerine saldırmaya başladılar ve ayrılık tohumları ekmekten elde edecekleri önemsiz kazançlara göz diktiler.”
Şarku’l Avsat’ın Cevan gazetesinden aktardığına göre özellikle Paydari bloğuna bağlı sert bir din adamı olan milletvekili Resai'ye atıfta bulunuldu. Gazetede, “Sadece siyasi gangsterlere yakışır bir şekilde davrandılar. Bu yüzsüzlere son yılların en kritik anlarında Cumhurbaşkanı’yla alay etme ve ona hakaret etme cüretini kim verdi? Bu saçmalıklardan ne gibi önemsiz bir kazanç elde ediyorlar?” denildi.
Gazetede, “Savaş bize büyük bir sosyal sermaye kazandırdı. Ancak bu ulusal sermaye şimdi düşmanı memnun eden rüzgarlar ve uyumsuz kaprisler tarafından tehdit ediliyor. Bazıları alışıldık teslimiyetçi tavır takınarak hükümete ABD'ye boyun eğme reçeteleri dikte etmeye başladı, diğerleri ise düşmanın makasını keskinleştiriyor” ifadeleri yer aldı.
Diğer yandan İran Dini Lideri’nin ofisine yakın Kayhan gazetesi, İran Cumhurbaşkanı'nı hükümetinin müzakereler konusundaki tutumu nedeniyle eleştirmeye devam etti. Gazete dünkü sayısında şunları yazdı: “Tüm bu ihanetler ve suçlar, bazılarını ABD'nin güvenilir bir ortak olmadığına ve onunla yapılacak herhangi bir müzakere ya da anlaşmanın geçmişte olduğu gibi başarısızlığa mahkûm olduğuna ikna etmeye yetmiyor mu? Mümin aynı delikten defalarca ısırılır, tekrar tekrar aldatılır ve durmadan ihanete uğrar mı? Tüm düşmanlıkların ve saldırganlığın kaynağı olan ve ülkeyi açıkça boyunduruk altına almaya çalışan bir düşmanla müzakere etmek mantıklı mı? Hain, ahit bozan, kana susamış bir düşman karşısında vatanın varlığını tehdit edenlerle yeniden müzakere masasına oturmak saflık değil midir?”
“Trump'ı elimize geçirir geçirmez onu ortadan kaldıracağız” diyen İranlı milletvekili Kamran Gazanferi, ‘Donald Trump'ın öldürülmesi kararının dini otoritelerden alınan bir fetvaya dayanılarak verildiğini’ ifade etti.
Gazanferi basına yaptığı açıklamada, ‘İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Trump'ın cezalandırılması gerektiğini en az iki kez vurguladığını’ belirterek, “Kasım Süleymani'ye suikast emrini bizzat Trump verdi ve bu nedenle operasyonun icrasına katılan herkesle birlikte o da sorumlu tutulmalı” dedi.
Gazanferi, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a da yüklenerek onu ‘saf ve çabuk inanan’ biri olarak tanımladı ve ‘danışmanlarının kendisine Trump'la mücadele fetvası örneğinde olduğu gibi onu yanlış pozisyonlara sürükleyen yanlış bilgiler verdiğini’ belirtti.
Gazanferi sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet Pezeşkiyan, İran Dini Lideri Ali Hamaney’in açıklamalarını araştırmak için birkaç dakikasını ayırmış olsaydı, Trump'ın cezalandırılması gerektiğini iki kez vurguladığını keşfederdi ve Amerikan medyasıyla görüşmesi sırasında çelişkili açıklamalar yapmazdı.”
“İran ve İsrail arasındaki mevcut durum gerçek anlamda bir ateşkes değil, resmi bir anlaşma olmaksızın düşmanlıkların geçici olarak durdurulmasıdır” diyen Gazanferi, ‘iki tarafın da düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulmasını zorunlu kılan herhangi bir belge veya anlaşma imzalamadığını’ açıkladı. Gazanferi, “Mevcut mutabakat sözlü ve her an ihlal edilebilir. İran Silahlı Kuvvetleri azami hazırlık durumunda kalmalıdır” ifadelerini kullandı.
Muhafazakâr milletvekili Ali Yezdikhah ABD'yi yeni saldırılar düzenlememesi konusunda uyardı. Yezdikhah, “ABD askerlerinin cesetlerini içeren binlerce tabutun Washington'a gönderilmesini bekliyoruz. Amerikalılar bilsinler ki bu aşamada yapacakları en ufak bir saldırı İran'ın yıkıcı tepkisiyle karşılaşacaktır” şeklinde konuştu.
Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İran'a yeni bir saldırı düzenlemek zorunda kalmayacağımızı umuyorum” dedi ve İranlı yetkililerin İran'ın nükleer programı konusunda görüşmeler yapmak üzere ABD ile temasa geçtiğini belirtti.