Parlamentoyu fesheden Tunus Cumhurbaşkanı: Erken seçim yok

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AFP)
TT

Parlamentoyu fesheden Tunus Cumhurbaşkanı: Erken seçim yok

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AFP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakan Necla Budin ile yaptığı görüşmede parlamento seçimlerinin önümüzdeki üç ay içinde yapılmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı, 25 Temmuz 2021’de aldığı olağanüstü kararlarının iptali için sunulan yasa tasarısının 116 oy ile kabul edilmesinin ardından geçtiğimiz Çarşamba günü yaklaşık sekiz ay önce askıya aldığı meclisi feshetti.
Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musi, Said’in anayasaya göre başka seçeneği olmadığını ve üç ay içinde seçime gitmesi gerektiğini söyledi.

Kays Said dün Kartaca Sarayı’nda Başbakan Necla Buden’i kabul etti (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanlığı’nın Facebook hesabı üzerinden yapılan açıklamada, Said’in Başbakan Budin ile görüşmesinde, “Dün (anayasanın 89. maddesine göre) seçim için üç aydan bahsediyorlardı. Bu fetvayı nereden aldıklarını bilmiyorum” dedi.
Said, Temmuz ayında referanduma sunulmak üzere anayasanın yeniden yazılması için bir komisyon oluşturacağını ve ardından Aralık ayında parlamento seçimlerinin yapılacağını açıklamıştı.
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ise Reuters’a verdiği demeçte, partisinin Said’in parlamentoyu feshetme adımını reddettiğini söyledi.
Gannuşi, siyasi sistemin tek taraflı olarak yeniden yapılandırılması için çağrıda bulunan herhangi bir referandumu boykot edeceklerini dile getirdi.
Tunus’un 2014 tarihli anayasası, Said’in geçen yaz açıkladığı türden herhangi bir istisnai dönemde meclisin oturumda kalmasını ve meclisin feshedilmesi halinde seçimlere gidilmesini şart koşuyor.



Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)

Sudan Ordu Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Port Sudan Havaalanı civarındaki bir hava üssüne ve diğer tesislere ilk insansız hava aracı (İHA) saldırısını gerçekleştirdiğini duyurdu.

Reuters’a göre HDK saldırıları ilk kez ülkenin doğusundaki kıyı kentine ulaşmış oldu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Ordu Sözcüsü, HDK'nin bu sabah Osman Dikne Hava Üssü’nü, bir kargo deposunu ve Port Sudan'daki bazı sivil tesisleri bir dizi kamikaze İHA’yla hedef aldığını, ancak can kaybına yol açmadığını bildirdi.

Port Sudan'a yönelik İHA saldırısı, ordu ile HDK arasında iki yıldır devam eden çatışmada büyük bir değişime işaret ediyor. Çok sayıda yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan doğu bölgeleri bu saldırıdan önce bombardıman yaşamamıştı.

Ordu, söz konusu saldırılara, Port Sudan'daki hayati tesislerin etrafındaki konuşlanmasını güçlendirerek ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ordu karargâhına giden yolları kapatarak karşılık verdi.

Ülkenin ana havalimanına, ordu karargahına ve bir limana ev sahipliği yapan Port Sudan, savaştan zarar görmüş Sudan'ın en güvenli yeri olarak kabul ediliyor.

Batı Kordofan'daki saldırılarda 300 kişi hayatını kaybetti

Sudan Dışişleri Bakanlığı dün, Sudan'ın güneybatısındaki Batı Kordofan eyaletinde yer alan en-Nahud’da HDK tarafından düzenlenen saldırılarda en az 300 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, Cancavid milislerinin ülkenin farklı bölgelerinde insanlığa karşı suç işlemeye, katliam ve etnik temizlik yapmaya devam ettiğini ve son iki gün içinde Sudan'ın batısındaki Batı Kordofan eyaletinde bulunan en-Nahud’da sivillere karşı yeni bir katliam gerçekleştirdiğini ve bu katliam sırasında etnik gerekçelerle cinayet işlendiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan basın açıklamasında, “Milislerin insani ve ahlaki duygulardan yoksunluğunu yansıtan, kurbanların cesetlerini çiğnemek ve onları yere sermek de dahil olmak üzere korkunç suçları belgelendi” denildi.

Bakanlık, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve uluslararası aktörlere, milislere, bölgesel sponsorlarına ve tüm dış destekçilerine karşı kayıtsızlığa varan hoşgörüyü terk etmeleri çağrısını yineledi.