Tunus'ta Terörle Mücadele Şubesi 30 milletvekilini ifadeye çağırdı

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (AFP)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (AFP)
TT

Tunus'ta Terörle Mücadele Şubesi 30 milletvekilini ifadeye çağırdı

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (AFP)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (AFP)

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, 30 milletvekilinin İçişleri Bakanlığına bağlı Terörle Mücadele Şubesi tarafından sebep gösterilmeksizin ifade vermeye çağrıldığını duyurdu.
Katar merkezli Al Jazeera haber kanalına konuşan Gannuşi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in dün Temsilciler Meclisini feshettiğini açıklamasının ardından 30 milletvekilinin ifadeye çağrılmasını "tehlikeli" bir adım olarak nitelendirdi.
Parlamentonun feshedilmesi kararını da reddettiğini vurgulayan Gannuşi, ulusal diyalog çağrısında bulundu.
Nahda Hareketi Sözcüsü İmad el-Hamiri de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığına bağlı Terörle Mücadele Şubesine ifade vermeye çağrıldığını belirtti.
Hamiri, "Halk tarafından seçilmiş milletvekilleri olarak Anayasa'ya bağlı kalma, kanunları ihlal etmeme çağrısı yaptığımız, demokratik sürecin geri gelmesi amacıyla çaba sarf ettiğimiz için bu muameleyi görüyoruz." dedi.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, dün, 25 Temmuz 2021'de çalışmalarını askıya aldığı Temsilciler Meclisini feshettiğini duyurmuştu.
Çevrim içi yapılan Meclis oturumunu yasa dışı olarak değerlendiren Said, parlamenterleri başarısız bir "darbe girişiminde" bulunmakla suçlamıştı.

Tunus'ta siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Said'in Meclis'i askıya alan ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran 25 Temmuz 2021'deki olağanüstü kararlarının ardından Tunus'ta bir tür "istisnai durum" oluştu.
Said, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Ülkedeki bazı kesimler Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.