Dera’da suikastlar önlenemiyor: Ne yargılama ne de denetim söz konusu

Biri bebek olmak üzere üç kişinin ölümüne neden olan bir suç Suriye'nin güneyini salladı

Dera'nın doğusundaki el-Harak şehrinde öldürülen çocukların cenaze töreni (The Ahrar Horan Group)
Dera'nın doğusundaki el-Harak şehrinde öldürülen çocukların cenaze töreni (The Ahrar Horan Group)
TT

Dera’da suikastlar önlenemiyor: Ne yargılama ne de denetim söz konusu

Dera'nın doğusundaki el-Harak şehrinde öldürülen çocukların cenaze töreni (The Ahrar Horan Group)
Dera'nın doğusundaki el-Harak şehrinde öldürülen çocukların cenaze töreni (The Ahrar Horan Group)

Suriye'nin güneyindeki Deraa’da yaşanan güvenlik kaosu can alamaya devam ediyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) verilerine göre, Dera'da yıl başından bu yana saldırıya uğrayanların sayısı 97’ye ulaştı. Bu saldırıların sonuncusu, geçtiğimiz Perşembe günü gece saatlerinde Dera’nın kuzey kırsalındaki Mahca kasabasında gerçekleşti. Saldırıda ağır yaralanan bir kadın ve oğlu hastaneye kaldırıldı.
Öte yandan geçtiğimiz Çarşamba günü Dera’nın doğu kırsalında yaşanan korkunç saldırıda sekiz aylık bebek Ahmed el-Kaddah ve 4 yaşındaki kardeşi Abdurrahman Abd, el-Herak şehrindeki evlerinde hafif silahlarla öldürüldü. Kız kardeşleri Menar ise aldığı ağır yara sonucunda hastaneye kaldırıldı. Kaynaklara göre olay, çocukların babalarının yurt dışında olması ve annelerinin evden çıkmasını fırsat bilen kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirildi.
Kriminal Güvenlik Dairesi, zanlıların eve girişlerinin hırsızlık amaçlı olduğunu yaşananların ardından olay korkunç bir suça dönüştüğünü iddia etti. Çocukların başlarına ve vücutlarına satır ve bıçak gibi keskin nesnelerle vurulmuş halde bulundu. İki gün önce 12 yaşında bir çocuk, Dera’nın kuzey kırsalındaki el-Hara kentindeki el-Meslah bölgesinde arkadaşlarının yanındayken Devlet Güvenlik Müfrezesi üyeleri tarafından hedef alındı. Güvenlik üyeleri, çocuğun yanlışlıkla hedef belirtti. Bundan birkaç gün önce de ikisi Kuneytıra’a  birisi Dera’nın batı kırsalında olmak üzere üç sivil öldürüldü.
Suriye rejimi ile 2018 yılından bu yana çeşitli yerleşim anlaşmalarına ve silahsızlandırma operasyonlarına tabi olmasına rağmen Dera vilayetinde devam eden güvenlik kaosu ve suikastlar ışığında, SOHR’un istatistiklerine göre, geçtiğimiz Ocak ayından bu yana 97 kişi öldürüldü. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 55 sivil, rejim askeri ve güvenlik güçleriyle işbirlikçi, rejime bağlı sivil kişiler ve yerleşimci gruplara mensup 32 kişi öldürüldü. Uzlaşma yapan ve daha sonra Suriye rejimine bağlı herhangi bir askeri oluşuma katılmayan eski savaşçılar ve eski DEAŞ örgütü üyelerinden 5, kimliği belirsiz 3 ve Rusya'ya bağlı militanlardan bir kişi öldürüldü.
Sivilleri, eski muhalifleri, Suriye rejim güçlerini ve çocukları hedef alan öldürme ve hedef alma operasyonlarının çoğu kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirildi. Bu saldırıların çoğu mayın döşeme, kurşunla doğrudan hedef alma veya silahlı soygun yoluyla gerçekleşti.
Dera'daki aktivistlere göre, bu olaylar, yargılama ve kovuşturma eksikliği nedeniyle bölgede yıllardır neredeyse her gün tekrarlanıyor. Kartlarını karıştırarak ve onu istikrarsız ve güvensiz bir durumda tutarak güney bölgesinde çıkarları olan birkaç sanık için kapıyı açıyor.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.