Lübnan Başsavcısı, Selame’ye ait Avrupa’daki banka hesaplarının dondurulmasını talep etti

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (Reuters)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (Reuters)
TT

Lübnan Başsavcısı, Selame’ye ait Avrupa’daki banka hesaplarının dondurulmasını talep etti

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (Reuters)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame (Reuters)

Lübnanlı üst düzey bir yargı kaynağına göre, Başsavcı Gassan Uveydat, Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’ya ait Avrupa’daki banka hesaplarının dondurulmasını talep etti.
Reuters’a konuşan yargı kaynağı, Başsavcı Uveydat’ın geçtiğimiz Çarşamba günü Lübnan Adalet Bakanlığı’na, Selame ve ortaklarının İsviçre, Fransa, Belçika, Almanya ve Lüksemburg bankalarındaki varlıklarının dondurulmasını talep ettiğini bildiren bir mektup gönderdiğini bildirdi.
Kaynak, bu talebin Selame’ye yöneltilen kamu fonlarını zimmete geçirme, vergi kaçırma ve kara para aklama suçlamalarıyla ilgili yürütülen soruşturmalar kapsamında olduğunu da belirtti.
Uveydat’ın mektup gönderdiği Adalet Bakanlığı Dava Dairesi Başkanı Yargıç Helena İskender ise, 17 Ocak’tan bu yana Maliye Bakanı’ndan, Selame ve onunla bağlantılı kişilere ait fonların dondurulması için yurtdışında avukat tutulmasına yardım etmesini iki kez istediğini, ancak yanıt alamadığını söyledi.
İskender, Reuters’a verdiği demeçte, “Bunu yapmazsak, Selame’ye dava açan ülkelerin bu fonlara el koyması muhtemel. Kendisine yönelik iddiaların doğruluğu kanıtlanırsa, bu fonların Lübnan devletine ait olduğuna ve iade edilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Selame, erkek kardeşi Raja’nın da içinde yer aldığı 330 milyon dolar tutarındaki kara para aklama ve zimmete para geçirme ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Lübnan ve en az dört Avrupa ülkesinde soruşturmalara tabi tutuluyor.
Avrupa Birliği Adli İş Birliğini Geliştirme Birimi (Eurojust), geçtiğimiz Pazartesi günü, Lübnan’da yaşanan kara para aklama faaliyetleriyle bağlantılı bir operasyon kapsamında 120 milyon euro değerindeki varlığa el konulduğunu duyurdu.
Eurojust, 25 Mart’ta yapılan el koyma operasyonun 2002-2021 yılları arasında Lübnan’da 330 milyon dolardan fazla kamu fonunu zimmetine geçirdiğinden şüphelenilen beş kişiye yönelik olduğunu bildirdi. Bu beş şüpheli arasında Selame ve aile üyeleri de yer alıyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24