Belaruslu gönüllülerin 'deliler' taburu, Ukrayna'da Rus istilacılara karşı direniyor

"Düşmanlarımız ortak: Putin ve Lukaşenko"

Konstantin Susçik (sol), Pavel Kulazhanka (orta) and Siarhey Bespalau (sağ) Ukrayna'daki direnişin hem Belarus'u hem de Rusya'yı özgürleştireceğini savunuyor (Serhiy Morgunov / The Washington Post)
Konstantin Susçik (sol), Pavel Kulazhanka (orta) and Siarhey Bespalau (sağ) Ukrayna'daki direnişin hem Belarus'u hem de Rusya'yı özgürleştireceğini savunuyor (Serhiy Morgunov / The Washington Post)
TT

Belaruslu gönüllülerin 'deliler' taburu, Ukrayna'da Rus istilacılara karşı direniyor

Konstantin Susçik (sol), Pavel Kulazhanka (orta) and Siarhey Bespalau (sağ) Ukrayna'daki direnişin hem Belarus'u hem de Rusya'yı özgürleştireceğini savunuyor (Serhiy Morgunov / The Washington Post)
Konstantin Susçik (sol), Pavel Kulazhanka (orta) and Siarhey Bespalau (sağ) Ukrayna'daki direnişin hem Belarus'u hem de Rusya'yı özgürleştireceğini savunuyor (Serhiy Morgunov / The Washington Post)

Belarus'tan Ukrayna'ya gönüllü giden Kastus Kalinovski Taburu askerleri, Rusya'ya karşı savaşıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'taki askeri operasyon emriyle başlayan savaşın ilk gününden beri Belarus, Kremlin'e destek veriyor.
Kastus Kalinovski Taburu'ndaki gönüllü askerlerse yalnızca Moskova'nın Ukrayna'yı istilasına değil, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko yönetimine de karşı çıkıyor.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'a konuşan Pavel Kulazhanka, Belarus'taki çoğu kişinin Putin'in desteği olmadan Lukaşenko'nun iktidarda kalamayacağını düşündüğünü söyledi.
Ukrayna savaşının Lukaşenko'nun iktidarının sonlandırılmasına önayak olabileceğine inandığını belirten Kulazhanka, taburdan yaklaşık 200 kişinin Kiev'in çevresindeki Irpin şehri dahil ön cephelerde savaştığını söyledi.
Adını 1860'larda Belarus'un Rusya'ya karşı isyanına liderlik eden devrimci Kastus Kalinovski'den alan tabur, başta ABD'dekiler olmak üzere farklı Ukrayna ve Belarus diasporaları tarafından finanse ediliyor.
Taburda görev yapan ve kendisini Aleksandr olarak tanıtan kişi, Belarus'ta 2020'deki seçimlerin ardından çıkan büyük protestolara katıldıktan sonra hapse atıldığını söyledi.
38 yaşındaki savaşçı, "Hapishanede sadece 3 gece geçirdim ama Belarus'u terk etmeme yetti" dedi.
Hapishanede birçok şiddet olayıyla karşılaştığını söyleyen Aleksandr, Ukrayna'daki direnişe katılmasına dair "Burada savaşıyorum çünkü Lukaşenko'yu devirene kadar geri gidemem. Ukrayna'da Putin'i mağlup etmek her iki ülkenin özgürlüğünü kazanması için atılacak ilk adım" dedi.
 Belarus pasaportuyla tabura katılan Rus kökenli 68 yaşındaki bir kişiyse, Ukraynalılara tüm Rusların savaşı desteklemediğini göstermek için direnişin bir parçası olduğunu belirterek "Sovyet zihniyetinin sonsuza dek sürmeyeceğini kanıtlamamız lazım. Putin iyiliğe, gerçeğe ve özgürlüğe karşı. Eski yaraları kanattı. Bunları iyileştirmek için maalesef savaşmamız gerekiyor ve bu canımıza mal olabilir" ifadelerini kullandı.
ABD'nin ünlü gazetelerinden New York Times'a konuşan Sergey Bespalov ise taburla birlikte Ukrayna direnişine katılma kararına ilişkin "Düşmanlarımız ortak: Putin ve Lukaşenko. Bu savaşı onlar başlattı" dedi.  
Lukaşenko ise 15 Mart'ta yaptığı açıklamada taburun 'delilerden oluştuğunu' söylemişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 27 Şubat'ta yaptığı açıklamada 'Ukrayna'nın Toprak Savunması için Uluslararası Lejyon' adlı, farklı ülkelerden gelen gönüllü askerlerin yer alacağı ayrı bir alt bölüm oluşturulduğunu belirtmişti.
Ukrayna Savunma Bakanlığı ise 6 Mart'ta yaklaşık 20 bin kişinin gönüllü olmak için başvuru yaptığını söylemişti.
Independent Türkçe, Washington Post, New York Times, CNN



Netanyahu'dan İsraillilere: İran'ın nükleer programı söz verdiğim gibi ‘yok edildi’

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Netanyahu'dan İsraillilere: İran'ın nükleer programı söz verdiğim gibi ‘yok edildi’

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün İsraillilere İran'ın nükleer programını yok etme sözünü tuttuğunu söyledi ve ABD'nin İran'a yönelik saldırısının ülkesiyle ‘tam bir koordinasyon’ içinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında şunları söyledi: “Kısa bir süre önce ABD Başkanı Donald Trump ile tam bir koordinasyon içinde ve İsrail kuvvetleri ile ABD ordusu arasında tam bir operasyonel koordinasyonla ABD, İran'ın üç nükleer tesisine (Fordo, Natanz ve İsfahan) saldırdı.”

“Hatırlayacaksınız, İran'la savaşın başından beri size İran'ın nükleer tesislerinin öyle ya da böyle yok edileceği sözünü vermiştim” diyen Netanyahu, ‘bu sözün yerine getirildiğini’ vurguladı.

ABD'nin İran'ı gece boyunca bombalamasının ardından İsrail Havalimanları Otoritesi bu sabah, ‘son gelişmeler nedeniyle’ İsrail hava sahasının bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını açıkladı.

İsrail Havalimanları Otoritesi tarafından yapılan açıklamada, “İsrail hava sahası son gelişmeler nedeniyle uçak iniş ve kalkışlarına kapatıldı… Mısır ve Ürdün ile kara geçişleri normal şekilde işliyor” denildi.

İsrail, Tel Aviv ile Tahran arasında süregelen savaşın fitilini ateşleyen İran'a yönelik hava saldırılarının ardından 13 Haziran'da hava sahasını kapattı. Cuma günü ise yurtdışında mahsur kalan İsraillileri geri getiren uçuşlar için hava sahasını yeniden açtı.