UAEA Başkanı: Ajans, Ukrayna'daki nükleer güvenlik için çalışmaya başladı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, Ukrayna ve Rusya ile ayrı ayrı uzlaşı sağlayarak, bu ülkedeki nükleer güvenlik ve emniyet için gerekli çalışmaları başlattıklarını söyledi.

AA
AA
TT

UAEA Başkanı: Ajans, Ukrayna'daki nükleer güvenlik için çalışmaya başladı

AA
AA

UAEA Başkanı Grossi, Ukrayna ziyareti sonrası Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Grossi, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın ardından iki tarafla da görüşerek üçlü bir çalışma şablonu üzerinde uzlaşı sağlanmasının hedeflendiğini ancak daha sonra bu yaklaşımda değişiklik olduğunu belirtti.
Hem Rusya hem de Ukrayna tarafıyla yarı uzlaşı sağlandığını, nasıl bir yol izleneceğine ilişkin bir liste oluşturulduğunu ifade eden Grossi, "Ajans, yardım sağlamaya başladı. Ziyaretim sırasında buradaki farklı yerler için ihtiyaç duyulan çeşitli mobil radyasyon denetim ekipmanlarını beraberimizde götürmüştük. Böylelikle çalışmalarımız başlamış oldu." dedi.
Grossi, Ukrayna için yapılacak çalışmaların çeşitlilik arz ettiğini, hem teknik danışmanlık hem de ihtiyaç duyulan ekipmanların sağlanmasına ilişkin görüşmelerin yapılacağını, buna ek olarak UAEA'ya üye bazı ülkelerin de yardım etme teklifinde bulunduklarını dile getirdi.

"Acil durum hızlı yardım mekanizması"
Grossi, görüşmeler kapsamında "acil durum hızlı yardım mekanizması" oluşturmayı hedeflediklerine değinerek, bu mekanizmanın olası bir durumda gerekli uzmanların ihtiyaç duyulan bölgeye gönderilmesi, sorunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gibi hususları içerdiğini anlattı.
Nükleer tesislerin durumuna göre Ajanstan teknik ekiplerin bölgeye gönderilmesinin de değerlendirildiğini ancak kalabalık bir grubun buraya sevk edilmesinin riskli olacağını belirten Grossi, savaş konuşları nedeniyle lojistikte de giderilmesi gereken bazı hususların olduğunun altını çizdi.

Rusların Çernobil'den çekilmesi doğru yönde atılmış bir adım
Grossi, Rus güçlerinin dün Çernobil Nükleer Santrali'nden ayrılarak, buranın kontrolünü yeniden Ukraynalı yetkililere bırakmasına da değinerek, "Bu adım şüphesiz doğru yönde atılmış bir adımdır. Başından itibaren nükleer tesisin kendi doğal işletmecileri tarafından işletilmesi gerektiğini, oradaki kişilerin normal şartlarda çalışması gerektiğini söylüyorduk." diye konuştu.
Bu olumlu adımın ardından Ajansın en kısa sürede Çernobil'e gideceğini ifade eden Grossi, bu santralde yapılması gereken çok fazla işin olduğunu ifade etti.
Grossi, Çernobil'deki radyoaktif duruma ilişkin Ukraynalı yetkililerle iletişim halinde olduklarını, radyoaktif durumun genel itibarıyla iyi olduğunu ancak ağır askeri araçların tesisin bulunduğu alanda hareket etmesinin bölgesel radyoaktif hareketliliğe neden olabileceğini, santralin son durumunun yapılacak incelemelerden sonra anlaşılacağını aktardı.
Nükleer tesislerdeki çalışanların durumunu değerlendiren Grossi, ağır şartlara rağmen görevlilerin büyük özveriyle işlerini yürüttüğünü ve çalışanlara Ajansın her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ilettiklerini kaydetti.



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.