Wagner’in çekilmesi Afrika’da bir boşluk oluşturur mu?

Wagner’in Libya’daki askeri varlığını gösteren uydu görüntüleri. (AFRİCOM)
Wagner’in Libya’daki askeri varlığını gösteren uydu görüntüleri. (AFRİCOM)
TT

Wagner’in çekilmesi Afrika’da bir boşluk oluşturur mu?

Wagner’in Libya’daki askeri varlığını gösteren uydu görüntüleri. (AFRİCOM)
Wagner’in Libya’daki askeri varlığını gösteren uydu görüntüleri. (AFRİCOM)

Suriyeli gönüllülerin Ukrayna'da Rus saflarında savaşmak üzere silah altına alınmasına paralel olarak, Rus güvenlik şirketi Wagner’e bağlı savaşçıların Libya ve Suriye gibi ülkelerdeki konuşlanma alanlarından çekildiğine dair iddialar var. Wagner savaşçılarının, Rusya’nın askeri operasyonun ana hedefi olarak belirlediği Donbas’ta konuşlandırılacağı konuşuluyor. Wagner'in Afrika'dan çekilmesi önemli bir boşluğa yol açabilir ve birçok çatışma alanında ciddi karışıklıklara neden olabilir.  
Wagner Grubu’nun geri çekilmesiyle ilgili söylentiler, bir ABD yetkilisinin New York Times'a mart ayının sonlarında yaptığı açıklamaların ardından yaygınlık kazandı. Amerikan yetkili, Wagner’in sadece Libya’daki personelini çekmekle yetinmediğini, ayrıca bu ülkedeki hava savunma sistemlerini, silahlarını ve askeri teçhizatını da Ukrayna’da konuşlandırmak üzere geri getirdiğini bildirdi. Rus askeri kargo uçaklarının teçhizatları taşımak üzere çok sayıda sefer düzenlediğini aktardı. İngiliz Savunma Bakanlığı, 28 Mart’ta Ukrayna ile ilgili brifinginde, Wagner personelinin Ukrayna’nın doğusuna konuşlandırıldığını doğruladı. Ukrayna’da üst düzey yetkilileri dahil olmak üzere binin üzerinde Wagner personelinin konuşlandırıldığının tahmin edildiği belirtildi. Rus ordusunun ağır kayıplar vermesi ve işgalin büyük ölçüde çıkmaza girmesi nedeniyle, Ukrayna’yı, Suriye ve Afrika’daki operasyonlarına öncelemiş olabileceği ifade edildi.  
İngiliz yetkililer, ‘önceliklerdeki bu değişimin’ Afrika ve Suriye sahalarına nasıl yansıyacağı konusunda daha fazla ayrıntıya girmemeyi tercih etti. Ancak genel olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’da paralı askerleri istihdam etmesi, artan çaresizliğin yeni bir işareti olarak yorumlandı. Şarku’l Avsat’a bilgi veren Batılı bir kaynak, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın Rus oligarklara uyguladığı yaptırımların ciddi bir kısmının, Wagner’le bağlantılı şirketlere uzandığını ve İngiltere’nin Wagner Grubu’na karşı yeni önlemler almaya hazırlandığını bildirdi.  
ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı AFRICOM sözcüsü, Şarku’l Avsat’ın sorusuna yanıt olarak, AFRİCOM’un, Wagner güçlerinin, Ukrayna’da konuşlanmak üzere Afrika’daki mevcut mevkilerinden çekildiğine dair raporların farkında olduğunu söyledi. Wagner’in tamamen çekilmeyeceğini, dolayısıyla bu çekilmenin bir boşluk yaratmayacağını ifade etti. Sözcü; ‘’Rus Wagner paralı askerleri, birçok Afrika ülkesinde sivillere yönelik korkunç şiddet olaylarına karıştı. Bu grup defalarca insan hakları ihlalleriyle ilişkilendirildi. Wagner nereye giderse gitsin, istikrarsızlık onu takip edecektir.” dedi.
Sözcünün bu ifadeleri, ABD’nin, Rusya’nın Libya, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerdeki artan nüfuzundan duyduğu endişeyi yansıtıyor. ABD’li yetkili her ne kadar bir ‘boşluk’ doğmayacağını öngörse de Wagner’in büyük ölçüde çekilmesinin ciddi bir boşluğa neden olacağı değerlendiriliyor. Örneğin, Mali yıllardır DEAŞ ve El-Kaide bağlantılı terör örgütleriyle mücadele ediyor. Mali’deki cunta yönetimi, terörle mücadelede kendisine destek vermesi için Wagner’den destek istemişti. Wagner’in ülkede operasyonlara katılması Batı ülkelerinde rahatsızlığa neden olmuş, bu ve farklı nedenlerden ötürü Fransa bu ülkedeki güçlerini aşamalı olarak azaltmak zorunda kalmıştı. Şimdilerde eğer Wagner’in geri çekildiği doğruysa, Mali ordusu terör örgütlerine karşı yalnız mücadele etmek zorunda kalabilir.   
Libya'ya gelince, Wagner'in çekilmesinin sahadaki gerçeklik üzerinde önemli bir etkisi olacağına inanılmıyor. Çünkü 2020 baharından bu yana, ülkenin doğu ve batısındaki güçler arasında çatışma yaşanmıyor. Mısır söz konusu tarihte Sirte’nin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu açıkladı. Böylelikle Türkiye destekli Batı Libya güçleri bu bölgede ilerlemelerini durdurdu. Wagner güçleri başta Sirte olmak üzere Libya’nın doğusunda konuşlanmış durumda. Wagner’in Libya’daki personelini azaltıp azaltmadığı henüz belirsizliğini koruyor.  
Wagner, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde ise, senelerdir Cumhurbaşkanı Faustin Archange Touadera’nın en yakın müttefiklerinden addediliyor. Bu ülkede yaklaşık yirmi yıldır idari kargaşa yaşanıyor. Touadera başkent Bangui’ye hükmederken, diğer şehirleri silahlı gruplar kontrol ediyor. Cumhurbaşkanı Touadera, Birleşmiş Milletler’e bağlı barış gücünün isyancı gruplara karşı hükümeti desteklemeyi başaramamasının ardından, 2017’de Wagner’den destek istedi. Ruslar doğal olarak hükümetin güvenliğini sağlamakla yetinmiyor, siyasi ve askeri tavsiyelerde de bulunuyor.  



Trump’ın Altın Kubbesi’nin detayları belli oldu

Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)
Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)
TT

Trump’ın Altın Kubbesi’nin detayları belli oldu

Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)
Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın savunma sistemi projesi Altın Kubbe’ye (Golden Dome) dair yeni detaylar ortaya çıktı.

Reuters’ın haberinde, savunma sisteminin biri uydu tabanlı üçü de karada olmak üzere dört katmandan oluşacağı belirtiliyor.

Alabama eyaletindeki Huntsville şehrinde geçen hafta düzenlenen toplantıda, ABD yönetiminden yetkililer savunma sistemiyle ilgili sunum düzenledi.

Çeşitli savunma şirketlerinden yaklaşık 3 bin kişinin yer aldığı sunuma göre savunma sisteminin en az 175 milyar dolara mal olması öngörülüyor.

Altın Kubbe sisteminde, Alaska ve Hawaii de dahil ABD topraklarındaki çeşitli bölgelere kurulmuş 11 kısa menzilli füze bataryası bulunuyor. Dört entegre katmandan oluşan mekanizmada füze uyarı ve takibinin yanı sıra füze saldırılarına karşı savunma için uzay tabanlı bir algılama ve takip sistemi var. Karadaki katmanlarsa radarlar ve lazer silahlarından oluşuyor.

Amerikan savunma devi Lockheed Martin’in ürettiği “Yeni Nesil Önleyiciler” (Next Generation Interceptors –NGI) adlı anti-balistik füze bataryalarının konuşlandırılması amacıyla yeni bir üs kurulması da planlanıyor. NGI’lar, yine Lockheed tarafından üretilen Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (Terminal High Altitude Area Defense –THAAD) adlı füze savunma sistemiyle birlikte kullanılacak.

Uzay önleyicilerinin de ABD’ye fırlatılan füzeleri atmosferde seyir halindeyken yok etmesi hedefleniyor.

Diğer yandan sistemde kaç füze kullanılacağı, ne kadar yer istasyonu inşa edileceği ve önleyici sistemlerin büyüklüğüne dair belirsizlikler sürüyor. Haberde, bunların öngörülen maliyet artırabileceği belirtiliyor.

Sunumda Elon Musk’ın SpaceX firmasının yer almaması da dikkat çekiyor. Trump’la arası bozulan Hükümet Verimlilik Bakanlığı’nın (DOGE) eski liderinin şirketi, Lockheed, Northrop Grumman, Boeing ve Palantir gibi dev firmalarla Altın Kubbe için ihalelere katılmıştı.

Pentagon’dan yapılan açıklamada, projenin erken aşamalarda olduğuna işaret edilerek, yönetimin endüstri, akademi, devlet kurumları ve laboratuvarlardan veri topladığı belirtiliyor.

ABD Uzay Kuvvetleri’nden General Michael A. Guetlein’ın liderlik edeceği proje 17 Temmuz’da onaylanmıştı. Altın Kubbe projesinde çalışacak ekibin 120 gün içinde tam kapsamlı bir plan sunması bekleniyor.

Independent Türkçe, Reuters, Ynet