Rusya’nın Suriye’deki faaliyetleri Ukrayna savaşı nedeniyle azaldı

Moskova, yeni savaşa hazırlık olarak savaşçıları eğitmeye odaklandı.

Suriye ordusundaki 25. Tümen unsurları, Ukrayna’ya gitmek için  hazırlıklarını sürdürüyor. (25. Tümen)
Suriye ordusundaki 25. Tümen unsurları, Ukrayna’ya gitmek için hazırlıklarını sürdürüyor. (25. Tümen)
TT

Rusya’nın Suriye’deki faaliyetleri Ukrayna savaşı nedeniyle azaldı

Suriye ordusundaki 25. Tümen unsurları, Ukrayna’ya gitmek için  hazırlıklarını sürdürüyor. (25. Tümen)
Suriye ordusundaki 25. Tümen unsurları, Ukrayna’ya gitmek için hazırlıklarını sürdürüyor. (25. Tümen)

Rusya’nın Ukrayna’da devam eden saldırılarının Suriye’deki faaliyetlerine yansıdığı bildirildi. 1 Nisan’da yapılan açıklamada söz konusu durumun özellikle Suriye’de yürüttüğü askeri operasyonlarda düşüşe neden olduğu kaydedildi. Rusya, Suriyeli savaşçıları Ukrayna’ya göndererek Moskova güçlerinin yanında savaşa dahil olmaları için  eğitmeye odaklanmış halde.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 1 Nisan’da şu  açıklamada bulundu:
“Rus güçler, Suriye topraklarındaki askeri varlığının 78’inci ayını doldurdu. Yedinci yılın altıncı ayı, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının başlamasından bu yana Suriye’deki büyük Rus rolündeki düşüş nedeniyle, bir dizi Rus müdahalesine tanık oldu.”
Suriye’nin kuzeybatısında, Moskova ile Ankara arasındaki uzlaşı alanı, Rus Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının hava hedeflerinde dikkate değer bir düşüşe tanık oldu. Bu çerçevede SOHR, Rus savaş uçaklarının geçen ayın 14’ünde ‘çatışmasızlık bölgesine’ ikisi havadan havaya füzelerle olmak üzere 6 hava saldırısı düzenlendiği ancak herhangi bir ölüm meydana gelmediğini belirtti. Füzelerin, İdlib’in güney kırsalındaki Cebel Erbain’in (Erbain Dağı) güneyinde bir Türk askeri kontrol noktasının bulunduğu Şanan ve Bazabur kasabasının hava sahasında infilak ettiği kaydedildi.
Aynı şekilde 28 Mart’ta bir Rus savaş uçağı, İdlib’in kuzey kırsalındaki Maaret Elnaasan kasabasının dış mahallelerini hedef alan çok sayıda termobarik füze ile 4 hava saldırısı gerçekleştirdi. Saldırılarda can kaybı yaşanmadı.
Suriye çölü hususunda ise SOHR, Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyon hattına girmesinin 78’inci ayında, Rusya savaş uçakları tarafından gerçekleştirilen 270’ten fazla hava saldırısı sonucunda DEAŞ’a mensup 9 kişinin öldüğünü ve 17 kişinin de yaralandığını belirtti. Rus savaş uçaklarının, Suriye çölündeki konuşlanma noktalarını hedef aldığı ve unsurların çoğunun, Rakka çölü, Deyrizor, Humus ve daha az oranda da Halep- Hama- Rakka üçgeninde öldürüldüğü ifade edildi.
Ülkenin kuzeydoğusuna hareket eden Rus kuvvetleri ve Türk güçler, Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyon hattına girmesinin 78’inci ayında, 4’ü Halep vilayetinin Suriye-Türkiye sınırı yakınlarındaki Ayn el-Arab (Kobani) şehri kırsalında olmak üzere 5 orta devriye gerçekleştirdi. Ayn el-Arab’daki devriyeler, 28 Şubat, 7, 14 ve 28 Mart tarihlerinde gerçekleşirken, son devriye ise 10 Mart’ta Haseke vilayeti içerisindeki Suriye- Türkiye sınırına yakın ed-Darasiyah kırsalında yapıldı.
Diğer yandan SOHR, Suriyeli paralı askerlerin, onlarca Rus subayı, rejim güçlerine mensup subaylar ve onlara sadık milis liderlerinin gözetiminde yoğun askeri eğitimlerini tamamladığını bildirdi. Unsurların şu an Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşına dahil olmak üzere Ukrayna’ya, özellikle de ülkenin doğusuna nakledilmeye hazır olduğu belirtildi. Son günlerdeunsurların bir kısmının bölgeye nakledilmiş olmasının da muhtemel olduğu kaydedildi. Ancak SOHR kaynakları, bu durumu kesin olarak doğrulayamadı.
Aynı şekilde maddi imtiyazlar karşılığında Rusların yanında paralı asker olarak savaşmayı seçen Suriyelilerin hazırlıkları ve tatbikatları da devam ediyor. Söz konusu tatbikatlar, Ukrayna’nın doğusundan 25. Tümen, Filistin Kudüs Tugayı, Baas Tugayları ve Beşinci Kolordu subaylarının geri dönüşü sonrasında arttı. Ukrayna’ya giden unsurların yaklaşık 260’ı keşif subayıydı.
SOHR yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ukrayna’ya karşı yürütülen savaşta Rusların yanında savaşmak üzere nakledilecek paralı askerlerin sayısının, askeri harekatın devam etmesi halinde toplu olarak nakledilmek kaydıyla 22 bin paralı askeri geçmesi bekleniyor. Karşılık olarak paralı askerlerden her birine aylık yaklaşık bin euro veriliyor. Ciddi bir yaralanma durumunda 7 bin euro ve ölümü halinde 15 bin euro tazminat ödeniyor. Rus güçlerden fon ve talimat alan rejim ordusuna bağlı 25. Tümen, Rusya’nın talebi üzerine Suriye’nin merkez ve kuzeybatı bölgelerinde üst düzey tatbikatlar düzenlemeye devam ediyor.”
SOHR’a göre ‘kaplan’ lakabıyla bilinen Süheyl el-Hasan liderliğindeki 25. Tümen, üç gündür İdlib bölgeleri ile Humus ve Hama’nın doğu kırsalında ‘üst düzey’ tatbikatlar gerçekleştiriyor. Tümen, Rus kuvvetlerin esas olarak Suriye topraklarındaki savaşlarında destek sağladığı tatbikatları yürütüyor ve üyelerini ve liderlerini talep edilmesi halinde Ruslarla birlikte Ukrayna’da savaşmak üzere hazırlıyor. Bu çerçevede Rusya, uluslararası topluma ‘rejim ordusuna bağlı askeri ekiplerin, çatışmaların artması durumunda Rusya- Ukrayna savaşına katılmak için eğitim almaya hazır oldukları’ mesajı gönderiyor.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.