Asit püskürten 'çılgın karıncalar' gizemli bir patojene yenik düştü

İstilacı karıncaların saldırıları yavru tavşanları kör etmişti

Bilim insanları bu karıncaları, 'ekolojik yıkım topu' diye niteliyor (Teksas Üniversitesi, Austin)
Bilim insanları bu karıncaları, 'ekolojik yıkım topu' diye niteliyor (Teksas Üniversitesi, Austin)
TT

Asit püskürten 'çılgın karıncalar' gizemli bir patojene yenik düştü

Bilim insanları bu karıncaları, 'ekolojik yıkım topu' diye niteliyor (Teksas Üniversitesi, Austin)
Bilim insanları bu karıncaları, 'ekolojik yıkım topu' diye niteliyor (Teksas Üniversitesi, Austin)

Güney Amerika kökenli istilacı bir karınca türünün mantarlara yenik düştüğü anlaşıldı.
Asit püskürten, sarımsı ve kahverengi bir gövdeye sahip karıncalar son 30 yılda ABD’yi istila etmişti. 
Evlere zarar veren, yerli türlerin azalmasına ve hatta bebek tavşanların kör olmasına sebebiyet veren karıncalarla mücadelede mantarlar, umut ışığı oldu.
Önceki yıllarda karıncaların püskürttüğü formik asit yüzünden kör olan yavru tavşanlar bulunmuştu.
ABD’deki Teksas Üniversitesi, Austin'nden araştırmacılar, hakemli bilimsel dergi PNAS’ta doğal bir mantar patojenini inceledikleri bir makale yayımladı.
Ekip, Florida'daki bazı istilacı karıncaların şişmiş karınlarında mantar sporları tespit etmişti. Yeni araştırmada mantarın, karıncaların ömrünü kısalttığı ortaya kondu.
Daha önce hiç görülmemiş ölümcül patojene Myrmecomorba nylanderiae adı verildi. Hastalığa neden olabilen canlılara, virüslere ve diğer yapılara patojen adı veriliyor.
Söz konusu patojen, yalnızca istilacı karıncaları etkiliyor. Bu da Latince adı Nylanderia fulva olan ve halk arasında 'çılgın karınca' diye bilinen böceklerin kurduğu kolonilerin çökmesine neden olabilir.
İstilacı türler uzmanı ve araştırmanın baş yazarı Edward LeBrun, "Bu, çılgın karıncaların yok olacağı anlamına gelmiyor" dedi:
"Patojenin herhangi bir çılgın karınca popülasyonuna bulaşmasının ne kadar süreceğini tahmin etmek imkansız. Ama bu bizi büyük ölçüde rahatlatacak çünkü bu popülasyonların da bir ömrü var."
Araştırma ekibi mantarın etkisini anlamak için bir de deney yaptı. Teksas’taki bir parkta çılgın karıncaların yuvalama alanlarına mantar bulaştırıldı.
Sonunda mantarın yayılıp karıncaları öldürdüğü ve parkı yerli türler için güvenli hale getirdiği görüldü.
Bulgular mantarın bulaştığında popülasyonun hızla azalttığını ve 4 ila 7 yıl içinde topluuğu yok ettiğini gösteriyor.
Ekip, benzer sonuçlar elde etme umuduyla patojeni Teksas'taki diğer bölgelerde denemeyi planlıyor.
Independent Türkçe, CNET, Newsweek



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets