Fas’ta terörün finanse edilmesi ile mücadele için uzlaşı belgesi imzalandı

Uzlaşı belgesi, Fas Krallığı Başsavcılığı ile Fas Merkez Bankası arasında Rabat'ta imzalandı. (MAP)
Uzlaşı belgesi, Fas Krallığı Başsavcılığı ile Fas Merkez Bankası arasında Rabat'ta imzalandı. (MAP)
TT

Fas’ta terörün finanse edilmesi ile mücadele için uzlaşı belgesi imzalandı

Uzlaşı belgesi, Fas Krallığı Başsavcılığı ile Fas Merkez Bankası arasında Rabat'ta imzalandı. (MAP)
Uzlaşı belgesi, Fas Krallığı Başsavcılığı ile Fas Merkez Bankası arasında Rabat'ta imzalandı. (MAP)

Fas Krallığı Başsavcılığı Başkanlığı ve Fas Merkez Bankası dün Rabat'ta, başta mali güvenliğin artırılması olmak üzere ortak ilgi alanlarında bilgi ve deneyim paylaşımı için bir iş birliği çerçevesi oluşturmayı amaçlayan bir uzlaşı belgesi imzaladı.
Kral'ın Yargıtay Başsavcısı Krallık Başsavcılığı Başkanı Mevlayi el-Hasan ed-Daki ve Fas Merkez Bankası Başkanı Abdullatif el-Cevahiri tarafından paraflanan uzlaşı belgesi, kara para aklama ve terörün finanse edilmesi ile mücadele için kurumlar arası koordinasyon mekanizmalarını ve iş birliğini güçlendirme gerekliliğini vurgulayan Orta Doğu ve Kuzey Afrika Mali Eylem Görev Gücü’nün (MENAFATF) tavsiyelerini kanuna uygun hale getirme kapsamında oluşturuldu.
Uzlaşı belgesine göre Başsavcılık ve Merkez Bankası, özellikle iki taraf arasında güvenilir bilgi kanalı oluşturmaya odaklanarak bir iş birliği çerçevesi oluşturmaya çalışacak. Bunun yanı sıra uzlaşı belgesi, kara para aklama ve terörün finanse edilmesiyle mücadeleye ilişkin konularda fikir alışverişi için ulusal bir forum oluşturulması meselesini de ele alıyor. Bu forumun orta vadede bir öneri gücü ve bu alandaki standartlar ve iyi uygulamalar için bir referans merkezi olması hedefleniyor.
Uzlaşı belgesi aynı zamanda çeşitli mali suçlarla ilgili olarak niteliksel ve niceliksel verilerin proaktif bir şekilde karşılıklı değiş tokuş edilmesi ile kamusal finans sisteminin korunmasını öngörüyor.
Daki, Fas Merkez Bankası’nın finansal işlemlerinin şeffaflığını sağlamada, bankacılık ve finansal sistemleri korumada ve her türlü finansal güvenlik ihlaliyle mücadelede oynadığı önemli role ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Başsavcılık, kamusal ekonomik düzeni koruma ve suç politikasını bu doğrultuda uygulamadaki rolünden hareketle bu ortaklığın; kanunlaştırma, mali piyasanın oluşturulması ve mali suçlar, kara para aklama ve terörün finanse edilmesi ile mücadeleye yönelik ulusal sistemin etkinliğinin artırılmasına kaçınılmaz olarak katkıda bulunacak bir katma değer olacağına inanıyor.”
Daki mali kurumların, denetleme ve kontrol kurumlarının ve kanun uygulayıcı birimlerin performansını iyileştirmeye yönelik çabaların yoğunlaştırılması ve iş birliği ve koordinasyonun artırılması çağrısında bulundu. “Bu ortaklık, ulusal sistemimizin sahadaki katı takip sürecinde ülkemizin değerlendirmesine olumlu şekilde yansıyacaktır” ifadesini kullandı.
Diğer yandan Cevahiri, ulusal finansal sistemin güvenliğini korumak için sürekli iş birliği içerisinde olan Başsavcılık ile Merkez Bankası arasındaki güçlü ilişkiye övgüde bulundu. Cevahiri, Merkez Bankası’nın Başsavcılığın talimat verdiği ve her şeyin yolunda gidip gitmediğini denetlediği mali araştırma ve soruşturmalar açısından kilit bir halka olduğunu belirtti. Bu uzlaşmanın mevcut ilişkiye değer katmak için bir girişim olduğunu ifade eden Cevahiri, söz konusu ilişkinin iki taraf arasındaki bilgi alışverişinin temposunu hızlandırmak için güvenilir bir bilgi kanalının benimsenmesiyle taçlandırılacağını söyledi. Bu bilgilendirme kanalı çalıştayının önümüzdeki birkaç hafta içinde başlatılacağını da sözlerine ekledi.
İmza törenine Ulusal Mali Bilgiler Kurumu Başkanı’nın yanı sıra Yargı Erki Yüksek Kurulu'nun Vekil Başkanı, Sayıştay'ın Birinci Başkanı ve Kral'ın Sayıştay Başsavcısı katıldı.



“Gazze’de ateşkes” müzakerelerini yeniden canlandırmak için yeni bir adım olarak Hamas heyeti Kahire'ye gitti

İsrail'in Zeytun Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında öldürülen çocukların cenazelerini Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne taşıyan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Zeytun Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında öldürülen çocukların cenazelerini Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

“Gazze’de ateşkes” müzakerelerini yeniden canlandırmak için yeni bir adım olarak Hamas heyeti Kahire'ye gitti

İsrail'in Zeytun Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında öldürülen çocukların cenazelerini Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne taşıyan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Zeytun Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında öldürülen çocukların cenazelerini Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas Hareketi liderlerinden oluşan bir heyet, Mısır'a yönelik Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması konusunda yapılan sert açıklamalardan yaklaşık bir hafta sonra Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşması sağlanması konusunda yeni görüşmelerin başlamasıyla dün Kahire'ye ulaştı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, Hamas ve Kahire'nin ayrıntılarını açıklamadığı bu ziyareti İsrail'in Gazze'yi işgal etmemesi ve uluslararası toplumun ve ABD’nin baskısıyla İsrail'in inatçılığı olmadan anlaşmazlık noktalarını sona erdirecek tek bir anlaşmaya varılması halinde, geçtiğimiz temmuz ayı sonlarından bu yana durmuş olan müzakereleri yeniden canlandırmak için yeni ve önemli bir adım olarak görüyor.

Hamas’tan kaynaklar dün, Hamas liderlerinden oluşan bir heyetin, Gazze Şeridi'ndeki Siyasi Büro Başkanı ve müzakere ekibinin başı Halil el-Hayya'nın önderliğinde Kahire'ye gelerek Mısır Genel İstihbarat Teşkilatı’nın üst düzey isimleriyle görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas'tan bir kaynak, ziyaretin bazı önemli konuları görüşmek için yapıldığını açıkladı. Kaynağa göre bunların başında, ateşkesin sağlanması için gerekli mekanizmanın etkinleştirilmesi konusunda Kahire ile müzakere ve istişare yapılması, İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme tehdidi ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların yoğun bir şekilde ulaştırılması için Arap dünyasının rolünün daha fazla etkinleştirilmesi konuları geliyor.

Bu gelişmenin öncesinde ABD merkezli haber sitesi Axios, birkaç gün önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin İspanya'nın İbiza kentinde yaptığı görüşmede geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında ABD ve İsrail'in istişare için çekilmesinin ardından askıya alınan müzakereleri yeniden canlandırma çabalarını ele almışlardı.

Yeni çıkarımlar

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve İsrail uzmanı akademisyen Ahmed Fuad Enver Hamas'ın Mısır'a yönelik açıklamalarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Mısır büyük bir ülke ve Filistinlilerin acılarına son vermek istiyor, mevcut anlaşmazlıkları görmezden gelecektir” dedi. Enver, Hamas'ın Kahire ziyaretinin gündeminde, insani yardımlarla ilgili son zamanlarda yaptığı olumsuz açıklamalar için özür dilemek, yaklaşan müzakerelerin ayrıntılarını tartışmak ve savaşı sona erdirmek için kapsamlı bir anlaşma konusunda yeni öneriler sunmak gibi başlıkların yer almasını bekliyor.

Filistinli siyasi analist Husam ed-Deceni, Hamas ile Mısır arasındaki ilişkinin hiçbir zaman etkilenmediğini ve ziyaretin, görüşmelerde ciddi bir hareketliliğin yaşandığı bir dönemde anlamlı olduğunu düşünüyor.

Deceni, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Bu ziyaret, müzakere sürecine yeni bir ivme ve destek sağlayabilir, Gazze'deki insani durumu iyileştirme çabalarını güçlendirebilir, işgali askeri operasyonu durdurmaya zorlayabilir ve bu savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmaya zemin hazırlayacak müzakere sürecini ilerletebilir.”

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun, Hamas ile Mısır arasında hiçbir anlaşmazlık olmadığını, aksine Mısır'ın müzakerelerde hareketin sunduğu önerileri kabul ettiğini vurguladı.

Medhun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hamas’ın muhaliflerinin yarattığı medya gürültüsünden uzak olarak, iletişim yoğunlaştı ve derinleşmişti. Çünkü Hamas Mısır'a kötü davranmadı. Tüm girişimlerine ve açıklamalarına yanıt verdi ve Mısır'ın her zaman güçlü ve etkili bir rol oynamasını savundu.”

Kahire'ye gelen Hamas heyetinin önemli ve üst düzey bir heyet olduğunun altını çizen Medhun, Kahire'nin savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi’ne insani yardımları ulaştırmak için Hamas’la iletişimini artırmaya ve yoğunlaştırmaya özen gösterdiği bir dönemde birçok görevi üstlendiğini düşünüyor.

İki seçenek

Öte yandan İsrail’de müzakerelere gidilmesiyle gerginliğin tırmandırılması olmak üzere iki seçenek hala gündemde. İsrail Yayın Kurumu (İBA), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Witkoff’a yeşil ışık yaktığını ve kapsamlı bir anlaşma için müzakereye gitmek üzere Pazar günü ABD Başkanı Donald Trump ile görüştüğünü ve İsrail'in Gazze'de kalan Hamas kalelerini kontrol altına alma planlarını görüştüğünü bildirdi. Ancak İsrail Netanyahu pazar günü ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail'in Gazze'de kalan Hamas kalelerini ele geçirme, savaşı sona erdirme, rehineleri geri alma ve Hamas'ı boyun eğdirme planlarını görüştü.

Diğer taraftan Filistinliler, Netanyahu'nun açıklamalarından sadece birkaç saat sonra Gazze şehrinin doğu bölgelerinin haftalardır en şiddetli bombardımana maruz kaldığını bildirdi. Şifa Hastanesi kompleksindeki bir çadıra düzenlenen hava saldırısı sonucunda, aralarında Al Jazeera kanalının önde gelen muhabiri Enes eş-Şerif'in de bulunduğu 6 gazeteci hayatını kaybetti.

Netanyahu dün İsrail medyasında yer alan basın açıklamasında, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve rehinelerin kurtarılması konusunu bir kez daha vurguladı.

Bu gelişme, Batı'nın İsrail'e yönelik baskısının devam ettiği bir dönemde yaşandı. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Avustralya'nın önümüzdeki ay yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarında Filistin devletini tanıyacağını açıkladı. Bu adım, Fransa, İngiltere ve Kanada'nın benzer açıklamalarının ardından İsrail üzerindeki uluslararası baskıyı yoğunlaştırıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığı açıklamasında “İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'deki operasyonlarını genişletme ve Gazze'yi yeniden işgal etme kararını açıklaması, benzeri görülmemiş bir felaketin habercisi ve sonsuz bir savaşa doğru atılmış bir adımdır. İsrailli rehineler ve Gazze sakinleri bu stratejinin başlıca kurbanları olmaya devam edeceklerdir” ifadelerini kullandı.

İsrail Bakanlar Kurulu cuma günü Gazze Şeridi'nin tamamının işgalini onayladı ve savaşı sona erdirmek için Hamas'ın silahsızlandırılması, (canlı ya da ölü) tüm esirlerin geri alınması, Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde güvenlik kontrolü sağlaması ve Hamas'a veya Filistin Yönetimi'ne bağlı olmayan alternatif bir sivil yönetim kurulması olmak üzere beş şart belirledi.

Fuad Enver, İsrail'in şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmemesi nedeniyle, özellikle Hamas'ın silahsızlandırılması gibi anlaşmazlık noktalarında uzlaşı sağlanması halinde tek bir anlaşmaya varılabileceğini düşünüyor.

Deceni'ye göre ise İsrail'in tutumu genellikle katı olsa da savaşın durdurulması sürecini desteklemek için özellikle de herkes kapsamlı bir anlaşma istediğinden Mısır ve Suudi Arabistan'ın önemli bir rol üstlenmesini umuyor. Deceni ayrıca uluslararası toplumun ve ABD'nin bu konuda İsrail'e ciddi baskı yapması halinde anlaşma şansının artacağını tahmin ediyor.