Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Derya, Hizbullah’a tepki gösterdi

Deryan, Hizbullah’ı ‘Lübnanlıları aç bırakmakla’ itham ederek siyasi yönetimin yozlaşmasını eleştirdi.

Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan.
Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan.
TT

Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Derya, Hizbullah’a tepki gösterdi

Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan.
Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan.

Lübnan Cumhuriyeti Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, ülkedeki siyasi yönetimi Lübnanlıları aç bırakma ve bankacılık sektöründe, yargı alanında, ülkenin Arap ülkelerle ilişkilerinde ve kuvvetler ayrılığı ilkesi konusunda yüz yıllık bir sürede inşa edilen kazanımları yok etmekle itham ederek eleştirdi. Şeyh Abdullatif Deryan adını kullanmadan Hizbullah’ı da eleştirerek ‘milisler, özellikle de yurt dışından emir alan milislerin çıkarları için, askeri kurumun kutsallığı ve yetkilerinin yanı sıra silahlı kuvvetleri korkunç bir şekilde yok sayıldığını belirtti. Deryan, seçimlerin yapılması ve ülke durumu için alternatif yolların oluşturulması için birlikte inisiyatif alma çağrısında bulundu.
Şeyh Abdullatif Deryan dün Lübnanlılarla paylaştığı Ramazan Ayı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Bu açlık, başarısız politikaların, yozlaşmış bir hükümetin, insanların ve vatandaşların haklarının hiçe sayılmasının göstergesidir. Açlık, yolsuzluğun bir tercümesidir. Hırsızlığın ve haksız şekilde insanların parasını yenmesinin bir sonucudur. Başta yaşama ve haysiyet olmak üzere insan hakları, siyasi yönetimin elindeki mukaddes emanetlerdir. Yolsuzluğunuzla, Lübnan’ı her yerden bol rızkı olan bir ülkeden açlık, korku ve yokluk çeken bir ülkeye dönüştürdünüz. Halkın parasını ve birikimlerini müsrifçe saçtınız. Sizler tokken ve haram parayı savurgan bir şekilde harcarken Lübnan halkında açlık görülünceye kadar yolsuzluk ve kötü yönetiminize devam ettiniz. Lübnan’a temiz, kardeşlik dolu bir nefes aldırma şansı vermek için, bir gün yolsuzluk ve yalan söylememe orucu tutmaları iyi olur. Lübnan Arap kardeşleriyle olup olmaması, Ulusal Mutabakat belgesinde yer alır ve anayasanın metninde de geçer. Ancak kaderimizi kontrol eden yöneticiler, susup göz yumulacak bir şey bırakmadılar.”
Baş Müftü açıklamasının devamında tüm reformların önünde durulduğuna dikkat çekti:
“Lübnanlıların yüz yıl veya daha uzun bir süre boyunca elde ettikleri kazanımların çoğunun yıkımına tanık oluyoruz. Bunu yıkıcı bir şevkle yapıyorlar ve tüm reform ve değişim girişimlerinin önünde duruyorlar. Bankacılık sektöründe, Lübnanlıların zenginlik oranlarında ve ulusal para biriminde gözlenen büyük bir yıkım var. Yargı sisteminde de bir yıkım söz konusu. Yargı bilindik eller tarafından dolandırıcılık kılıcına dönüştürüldü. Lübnan’ın başta Araplarla olmak üzere uluslararası alandaki tüm ilişkileri korkunç bir şekilde yıkılıyor. Aynı zamanda Lübnan’ın kimliğini ve aidiyetini baltalamaya yönelik sefil girişimlerde de bulunuluyor. Anayasaya ve Lübnan’ın ulusal, Arap ülkeleri ve uluslararası arasındaki meşruiyetine karşı sürekli bir saldırganlık gösteriliyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesi de yıkılıyor. Zira cumhurbaşkanlığı, yürütme organı ve yargı organını ayıran çizgiler, kişisel husumet ve sefil siyasi çıkarlar için yok edildi.”
Deryan adını kullanmadan Hizbullah’a da tepki gösterdi:
“Milisler, özellikle de yurt dışından emir alan milislerin çıkarları için, askeri kurumun kutsallığı ve yetkilerinin yanı sıra silahlı kuvvetleri de korkunç bir şekilde yok sayılıyor. Havalimanlarında, limanlarda ve sınır geçişlerinde sürekli bir yolsuzluk hakim. Aynı zamanda devlet kaynakları ve otoriteleri birilerinin tekeline alınıyor. Bunlar, işgalci orduların bile yapmakta tereddüt ettiği uygulamalardır.”
Deryan mesajını üç bölüme ayırdı. Bunlardan ilkinde, Lübnanlılar arasında her düzeyde dayanışma olduğunu, dayanışmanın Lübnan topraklarında yardım faaliyetlerinde bulunan kurumlar ile hayata geçilmesi gerektiğini belirtti. Bununla ilgili olarak Araplardan ve dünyanın geri kalanından, Lübnanlılarla olağanüstü bir dayanışma gösterildiğini, bu dayanışmanın liman patlamasından önce yardımları ele geçirmeler ve yolsuzluklar sebebiyle reform konusundaki umutsuzluğuna rağmen devam ettiğini söyledi.
Deryan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yardım etmek isteyen ve yardımların güvensizlik ve şeffaf olunmaması sebebiyle makamların eline geçmemesi konusunda kararlı olan bir taraf yok. Yönetimdekiler ne utanıyor ne çekiniyor. Onların kalpleri, akılları ve vicdanları donmuş.” 
Deryan mesajının ikinci bölümünde seçimlere dikkat çekti. Zira seçimlerin barışçıl ve kalıcı bir yol olduğunu, Lübnanlıların tereddütsüz bir şekilde bu yolu takip etmesi gerektiğini vurguladı.
Baş Müftü tüm Lübnanlıların sandığa gitmesi gerektiğini belirtirken seçimler sonucunda ne olursa olsun, yönetime gelecek herhangi bir tarafın ezici ve yozlaşmış yönetimden daha iyi olduğunu söyledi.
Deryan, adayların çoğunun aynı düşüncede ve fırsatçı insanlar olduğu yönündeki değerlendirmeleri kabul etmediği sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben böyle düşünmüyorum. Eski ve yeni adayların çoğunun coşkulu, erdemli ve değişmeye istekli olduğu kanaatindeyim. Seçimler, hepimizin bir zamanlar kullandığı ve halen önemli olan ‘Önce Lübnan’ sloganını ile uyumludur.”
Deryan’ın mesajının üçüncü bölümü ise ulusal girişime ayrıldı. Lübnanlılar arasında yürütülecek kapsamlı ulusal diyalog yoluyla bu yönetimin etkilerini temizlemekten vazgeçilmemesi vurgulandı:
“Teslim olma ve korku zamanı sona erdi. Zalimlere, zorbalara ve yozlaşmışlara karşı devrim vaadi başlatıldı. Birlikte seçimlere gideceğiz, alternatif yollar için birlikte insiyatif alacağız. Onların silahı, ayaklanma ve yıldırmayken bizim silahımız Lübnanlıların reform ve yenilik yapma kabiliyetini bir araaya getirmek ve buna güvenmektir.” 



ABD Savunma Bakanı, ülkesinin ‘Lübnan'da diplomatik çözüme’ bağlılığını vurguladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
TT

ABD Savunma Bakanı, ülkesinin ‘Lübnan'da diplomatik çözüme’ bağlılığını vurguladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin dün (Cumartesi) İsrailli mevkidaşı Yisrael Katz ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin ‘Lübnan'da diplomatik bir çözüme’ olan bağlılığını yineleyerek, ülkesinin Hizbullah'a karşı ‘kararlılıkla’ hareket etmeye devam edeceğini bildirdi.

Lübnanlı yetkililere göre bu açıklama, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın kızıştığı ve İsrail ordusunun Beyrut'un yanı sıra güney ve doğu Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırılarda onlarca kişinin öldüğü bir dönemde geldi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü, Austin'in ‘ABD'nin Lübnan'da İsrailli ve Lübnanlı sivillerin sınırın her iki tarafındaki evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüme olan bağlılığını yinelediğini’ söyledi.

Katz ise İsrail'in ‘kararlı bir şekilde hareket etmeye devam edeceğini’ vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Katz, İsrail'in kuzeyinde yaşayanların evlerine dönebilmeleri için ülkesinin ‘Hizbullah'ın terör altyapısını hedef alma ve terörist liderleri ortadan kaldırma’ konusundaki kararlılığını yineledi.

Gazze savaşı sırasında Hizbullah ve İsrail arasında bir yıl süren sınır ötesi bombardımanın ardından İsrail ordusu eylül ayı sonunda askeri operasyonlarının ağırlık merkezini Lübnan ile olan kuzey cephesine kaydırdığını duyurdu. O zamandan bu yana Beyrut'un güney banliyöleri, doğu ve güney Lübnan'daki Hizbullah kalelerini merkez alan yıkıcı bir hava saldırısı kampanyası başlattı ve ardından Güney Lübnan'da kara operasyonlarına başladığını bildirdi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar Lübnan'da en az 3 bin 650 kişinin ölümüne neden oldu.

Konuyla ilgili olarak Lloyd Austin, İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki vahim insani durumu iyileştirmek için harekete geçmeye devam etmeye çağırdı ve ABD'nin Amerikan vatandaşları da dahil olmak üzere tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlama konusundaki kararlılığını bir kez daha yineledi.

Bu açıklama, Washington'un geçen hafta İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım konusunda ABD yasalarını ihlal etmediğini açıklamasına rağmen, askeri yardımın bir kısmını askıya alma tehdidinden bir ay sonra geldi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer örgütler, özellikle İsrail'in cuma günü Filistin topraklarındaki mevcut savaşı tetikleyen 7 Ekim 2023 tarihli Hamas saldırısına karışan iki komutanı öldürdüğünü açıkladığı kuzey Gazze'de kötüleşen insani durumu kınıyor.

Pentagon'a göre Katz ile yapılan telefon görüşmesinde İsrail'in mevcut operasyonları da ele alındı ve Austin Washington'un ‘İsrail'in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını’ yineledi.