Çin ve Ukrayna savaşı: Zor bir durum ve daha büyük rol için bir fırsat

ABD, ejderhanın Rus ayısını dizginleme rolünü oynamasını, onu ekonomik ve askeri olarak desteklemekten kaçınmasını umuyor.

Çeçenistan sınırı yakınlarında Rus tatbikatları (AFP)
Çeçenistan sınırı yakınlarında Rus tatbikatları (AFP)
TT

Çin ve Ukrayna savaşı: Zor bir durum ve daha büyük rol için bir fırsat

Çeçenistan sınırı yakınlarında Rus tatbikatları (AFP)
Çeçenistan sınırı yakınlarında Rus tatbikatları (AFP)

Refik Huri
Çin ne yapıyor? Bu, Ukrayna'daki savaşın gündeme getirdiği büyük sorular arasında tüm başkentlerde sorulan bir soru. Şimdiye kadar cevap belirsiz. Güçlü Çin'in kafası karışık, çünkü Rus işgali onu hassas ve zor bir duruma soktu. Ne Ukrayna'daki savaşı kınıyor ne de işgal olarak nitelendiriyor, bunun yerine Ukrayna krizi terimini kullanıyor. Rusya’yı savunamıyor, bu nedenle Batı'nın işgale karşı Güvenlik Konseyi'ne sunduğu karar taslakları için oy kullanmaktan kaçınıyor. Rusya'nın Donbass'ta yaptığı gibi bölgelerin ve halkların herhangi bir ülkeden ayrılmasını desteklemek onun çıkarına değil, çünkü bu Tibet meselesi ve Uygurların Sincan bölgesi için emsal olabilir. Washington için "en büyük meydan okuma" olarak kendisiyle "çatışma, iş birliği ve rekabet"e odaklanan ABD stratejisini görmezden gelmesi de mümkün değil.
Rusya savaşından kısa bir süre önce, Başkan Vladimir Putin Pekin'i ziyaret etmiş ve yayınlanan ortak bildiride duyurulduğu gibi Başkan Şi Cinping ile sınırsız ortaklık konusunda anlaşmıştı. Şi Cinping daha sonra ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde savaş için, "Bu, asla görmemiş olmayı dilediğimiz bir şey" dedi. Ama Çin, hiçbir şey yapmaması mümkün olmayan bir süper güç ve Şi'nin Biden ile konuşmasında atıfta bulunduğu Çin atasözünün arkasına da saklanamaz: "Bir kaplanın boynuna takılı çıngırağı, asan çıkarır."
Çin, dengeli pozisyonu ile Moskova ve Kiev arasındaki anlaşmazlığı çözmek ve savaşı sona erdirmek için arabuluculuk çabasında olan ve bu çabasını sürdüren, ama çabaları sonuçsuz kalan orta ve küçük ülkelerin pozisyonlarından farklıdır. Çin, Rusya'nın ana müttefiki ve pozisyonları değiştirme gücü büyük. İçinde bulunduğu zor durum aynı zamanda, savaşı durdurmakta başarılı olmaya yeterli bir arabuluculuk için fırsat teşkil ediyor. Savaş devam ettikçe, kendisini dünyada "terk edilmiş" bir konumda bırakan Moskova ile Pekin arasındaki stratejik ittifakı derinleştirmek kolay değil. Hiç kimse Çin'in ABD ve Avrupa ile olan ekonomik çıkarlarından vazgeçmesini beklemiyor. 2021 istatistiklerine göre Çin, Rusya ile 147 milyar dolar, ABD ile 657 milyar dolar ve Avrupa ile 828 milyar dolar ticaret hacmi kaydetti. Buna ek olarak Çin, Asya'dan Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'ya uzanan "Bir Kuşak Bir Yol" projesine 1 trilyon dolar fon ayırdı.
Putin, Sovyetler Birliği'nin yaptığı gibi, jeopolitik hesapları ekonomik hesapların önüne koyduysa bile, Şi, ekonominin gücüyle güçlenen ve zayıflığıyla zayıflayan jeopolitika yerine ekonomiye öncelik verme konusunda dikkatli. Pek çok kişinin korktuğu şey, yani Çin'in dünyanın Ukrayna savaşıyla meşgul olmasından yararlanarak Tayvan’ı zorla geri alması, Şi'nin tarihin kendi döneminin mirasının bir parçası olarak kaydetmesini istediği önemli bir hedef olmasına rağmen, gerçekleşmedi. Batı'nın Rusya'ya uyguladığı kapsamlı yaptırımlar, Pekin'i kendisini yaptırımlara maruz bırakabilecek böyle bir adım atmadan önce iki kez düşünmeye sevk etti. Zira yaptırımlar tam olarak ne zaman gelecekti; Çin’in Marksist ideolojiyi yaymaya ve komünist partileri desteklemeye çalışan Sovyetler Birliği gibi yaptıklarıyla kimseyi korkutmadan, Çin modeli kalkınma ve gelişme modelinin Batılı liberal modelden daha üstün olduğuna dünya ülkelerini ikna etmeye odaklandığı bir zamanda.
Çin, “Şi’nin, Çin'in önümüzdeki 10 yılda Rusya'dan daha etkili bir tehdit oluşturabileceğini kanıtladığını” düşünen ABD'nin ne planladığından habersiz değil. Önde gelen stratejist Anthony Cordesman'a göre, Şi Cinping, Rusya'nınkinden çok daha büyük bir ekonomiyi kontrol ediyor. Çin'den Ukrayna savaşını başlatan Putin'e sadece askeri değil, siyasi ve ekonomik destek vermekten de kaçınmasını talep eden ABD, Çin ejderhasının Rus ayısını dizginleyici rolünü oynamasını umuyor, ancak Çin açık bir savaşta son derece ağır hareket ediyor.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
TT

Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)

Çin ve Rusya'nın ortak askeri tatbikatları artırması ABD'yi endişelendiriyor.

Amerikan medya kuruluşu CNN'in analizinde, Pekin ve Kremlin'in geçen hafta düzenlediği geniş kapsamlı Okyanus-2024 tatbikatı, "ABD'ye yönelik bir gövde gösterisi" diye niteleniyor. 

Pasifik ve Arktik okyanusları başta olmak üzere Akdeniz, Hazar ve Baltık sularında gerçekleştirilen ve pazartesi günü sonlanan 7 günlük tatbikata 90 binden fazla asker, 500'den fazla savaş gemisi ve denizaltının yanı sıra en az 120 helikopter ve jet katıldı. 

Rusya lideri Vladimir Putin, bunun son 30 yıldır düzenlenen en büyük tatbikat olduğunu belirterek şunları söyledi:

Dost ülkelerimizle işbirliğimizi güçlendirmeye özel önem atfediyoruz. Bu, dünya genelinde jeopolitik gerilimin arttığı günümüzde özellikle önemlidir.

Alaska açıklarında temmuzda düzenlenen tatbikatta da Rus ve Çin ordularına ait bombardıman jetleri ilk kez birlikte uçuş yaparken görüntülendi. Diğer yandan Rusya'nın Alaska civarında son dönemde artan faaliyetlerinden rahatsız olan Amerikan ordusu, dün bölgeye asker sevk etti.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin verilerine göre 2014-2023'te iki ülke orduları her yıl en az 4, en fazla 10 ortak askeri tatbikat ya da devriye gerçekleştirdi. 

Analizde, son dönemde Rusya ve Çin arasında artan askeri işbirliğinin Washington'da tedirginlik yarattığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Ortak tatbikatlar, nükleer silaha sahip iki gücün gelecekte olasi bir çatışmada birlikte harekete edip etmeyeceğine dair soruları gündeme getiriyor.

Putin, ABD'nin Ukrayna cephesinde saldırganlığını artırması durumunda birçok kez nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmuştu. 

Sidney'deki Yeni Güney Galler Üniversitesi'nden Alexander Korolev, Rusya-Çin işbirliğine dair şu yorumları paylaşıyor: 

NATO müttefikleri kadar etkili biçimde birlikte çalışacak seviyede değiller fakat stratejik ortaklıklarını ve uyumluluklarını geliştirip pekiştiriyorlar.

Analize göre Putin, NATO'nun genişlemesini engellemeyi hedeflerken, Çin lideri Şi Cinping de Tayvan'ın kontrolünü ve Güney Çin Denizi'nin hakimiyetini ele geçirmek istiyor. 

Diğer yandan bazı analistlerse Rusya ve Çin arasındaki işbirliğinin henüz net bir hedefi takip etmediğini savunuyor. ABD merkezli araştırma kuruluşu CNA'den Elizabeth Wishnick, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Örneğin Tayvan'a yönelik bir Çin saldırısını destekleyen Rus uçakları görecek miyiz ya da Filipinler'le bir çatışmada Rus gemileri Çin donanmasını destekleyecek mi? Pek zannetmiyorum. Sırf daha fazla askeri tatbikat yaptıkları için birbirleriyle uyum içinde hareket ettiklerini varsayamayız.

Independent Türkçe, CNN, CBS News, Moscow Times