Ukrayna, casus avcıları ülkesine dönüştü

28 Mart'ta Lviv'deki bir kontrol noktasında kimlik belgelerini kontrol eden bir polis (NYT)
28 Mart'ta Lviv'deki bir kontrol noktasında kimlik belgelerini kontrol eden bir polis (NYT)
TT

Ukrayna, casus avcıları ülkesine dönüştü

28 Mart'ta Lviv'deki bir kontrol noktasında kimlik belgelerini kontrol eden bir polis (NYT)
28 Mart'ta Lviv'deki bir kontrol noktasında kimlik belgelerini kontrol eden bir polis (NYT)

Aktör ve amatör fotoğrafçı olan Valeriy, Kiev'deki evinden kaçıp Ukrayna’nın batısına yerleştikten iki hafta sonra, yerel polis tarafından durduruldu ve sorgulandı. Çünkü kentte dolaşıp meydanları, kiliseleri ve kum torbalarıyla çevrili diğer anıtları fotoğraflarken biri tarafından yetkililere ihbar edilmişti.
Polis, ekip otosuna bindirdiği Valeriy’nin cep telefonu ile son günlerde çektiği fotoğrafları inceledi, not defterine göz attı ve sosyal mesajlaşma uygulaması Telegram’da abone olduğu kanalları kontrol etti. Valeriy, “Bizimle (Ukraynalılar) mi yoksa onlarla (Ruslar) mı dalga geçtiğimi görmek için bloglarımı okuyorlardı” dedi. Neyse ki polis memurları, Valeriy’nin sosyal medya üzerinden paylaştığı, Moskova'nın yoğun propagandasına atıfla Rus askerlerinin başlarının üzerinde televizyonlar taşıyor gibi göründükleri bir resmi gördüler de Valeriy’yi serbest bıraktılar ve gitmesine izin verdiler. Karşı tarafça suçlanma korkusuyla tam adının kullanılmamasını isteyen Valeriy (32), böyle bir sorgulamaya maruz kalan tek kişi değildi. Zira Rusya'nın Ukrayna’ya başlattığı geniş çaplı işgal ikinci ayına girerken, Ukrayna’da şüpheler sis bulutu gibi yayılıyor. Ukrayna, ‘dyversanti’ (sabotajcılar) ve Rusya için sivil nüfusa karşı çalışan sabotajcı gruplarla ilgili haberlerle sarsılıyor. Bu haberler, bir kaos ve güvensizlik ortamı yaratıyor. Bu durum, düşmana potansiyel hedeflere dair bilgi sağlayabilir. Zaten panik içinde yaşayan siviller artık her yerde casusların olduğunu düşünüyorlar.
Valeriy, bununla ilgili olarak şunları söyledi:
“Halihazırda hakim olan panik havasıyla, bir yandan tehlikenin nereden geleceğini bulmaya çalışırken diğer yandan hayal gücümüz özellikle de canavarın gerçekliğine dair bir bilgimiz olmadığında bir şeyler üretmeye başlar.”
Özellikle Ukrayna’nın Polonya sınırına yakın kenti Lviv'de şüpheler daha da fazla. Ülkenin doğusundaki şehirlerde yaşanan yıkım ve terörden büyük ölçüde korunan Lviv, güvenli bir yer arayan Ukraynalıları kendine bir mıknatıs gibi çekerken Polonya'ya gidenler için bir geçiş noktası haline geldi. Yerel yetkililere göre Lviv'in nüfusu bu yüzden geçici olarak 400 bine kadar yükseldi. Bu yüzden Lviv sokaklarında görülen yabancı yüzler, şehir sakinleri arasında şüphe uyandırdı.
Lviv Valisi Maksim Kozitskiy, kısa bir süre önce verdiği bir röportajda, savaşın ilk haftalarında polis ve idari kurumların şüpheli faaliyetlerle ilgili günlük 17 binden fazla ihbar aldıklarını söyledi. Vali Kozitskiy, kolluk kuvvetlerine şu an yapılan ihbar sayısının bunun yüzde 10’una gerilediğini ve halen günlük bini aşkın ihbar geldiğini belirtti.
Polis ve yerel kolluk kuvvetleri ile Ukrayna Ordusu’nda görev yapan gönüllüler, Lviv sokaklarında ve meydanlarında arabaları denetleyen devriyeler yürütüyorlar ve komşu şehir veya köylerden gelenlerin kente girişleri sırasında gerekli belgeleri inceliyorlar.
Tarihi, neo-rönesans dönemine kadar uzanan Lviv Opera Binası, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı boyunca faaliyet göstermiştir. Müdür Vasil Vovkun, vandalların halkı kışkırtmaya çalışabileceği endişesiyle artık canlı şovlar düzenlenmediğini, bunun yerine Ukrayna'nın hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesi talebiyle ilgili son kısa bale gösterisi gibi performansları filme alıp yayınladıklarını belirtti. 
Aslında Lviv sakinlerini şüphelerinde haklı çıkaracak sebepler yok değil. Savaşın ilk ayında, Ukrayna İstihbarat Servisi (SBU), sözcüsü Artem Dekhtyarenko’nun geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya göre 20 sabotajcı grubunu dağıtmayı ve 350 sabotajcıyı tutuklamayı başardı.
Vali Kozitskiy, Telegram’daki hesabından Cumartesi günü (Rus füzelerinin Lviv'deki iki sanayi tesisine düştüğü gün) polisin şüpheli bir arabayı durdurduğunu, içindeki iki adamın telefonlarını kontrol ettiğini ve Ukrayna Ordusu’nun hareketlerini gösteren video ve fotoğraflar bulduklarını yazdı. Lviv Valisi, iki adamın telefonunda ayrıca Luhansk nüfusuna kayıtlı çok sayıda erkeğin vesikalık fotoğraflarının bulunduğunu ve Rusya’ya ait birçok telefon numarasına arama yapıldığının tespit edildiğini belirtti. Ancak Vali’nin iddiaları bağımsız olarak doğrulanamadı.
 Ukraynalılar, yetkililere mümkün olan her şekilde yardım etmeye çalışıyorlar. Tüm restoranların ve kafelerin hoparlörlerinden vatansever ve askeri marşlar yükseliyor. İtalya özgürlük marşı Bella Ciao, Ukrayna güçleri tarafından kullanılan ABD yapımı Javelin füzeleri ve Türkiye yapımı Bayraktar İHA’larının başarılarını öven sözlerle Ukraynaca olarak yeniden düzenlendi.
Ukrayna’da sıradan siviller, şüpheli faaliyetleri, ‘düşman var’ anlamına gelen bir kelime oyununa sahip ‘eVorog’ adlı bir uygulama aracılığıyla bildirerek mücadeleye katılabiliyorlar. Polisin kamu düzeninden sorumlu bir alt bölümü olan Devriye Polisi’ne göre bu uygulama aracılığıyla bir ayda 200 binden fazla ihbar alındı.
Savaşın herkesin aklında bir yer işgal etmesi yüzünden insanlar, özellikle de yeni gelenler hakkında kendilerini gergin hissediyorlar. Amcasının Lviv'deki dairesine yerleşen Kievli 36 yaşındaki bilişim uzmanı Anton Ivanov, polis ve yerel emniyet kurumlarının görevlileri tarafından ziyaret edildi. Kapısına birinin gelmesine şaşıran Ivanov, kapıyı çalanlara kim olduklarını sordu. Silahlı ve üniformalı olan adamlar da ona aynı soruyu soruyorlardı. Ivanov, “Kimliklerimizi istediler. Kim olduğumuzu, nereye gittiğimizi ve neden burada kaldığımızı öğrenmeye çalıştılar. Birini saklayıp saklamadığımızı sordular” dedi.
Sakin yerleşim bölgelerindeki kişilerin, Ivanov’un Lviv plakalı olmayan arabasından şüphelendikleri ve onlardan birinin polisi aradığı ortaya çıktı. Polisler, Ivanov’un belgelerini kontrol ettikten sonra oradan ayrıldılar.
Kentin arnavut kaldırımlı başka bir semtinde yaşayan Natalia Kovtun (71), ‘korkunç görünümlü bir casusun’ oraya bomba yerleştirebileceği korkusuyla oturduğu apartmanının bodrum katındaki sığınağın kapısını açmayı reddetti. Kovtun, “Ya biri içeri girip buraya bomba yerleştirmeye çalışırsa?” dedikten sonra komşularından birine dönerek, “Ne olacağını anlıyor musun? Hepimiz patlayacağız, bütün ev. Korumasız kapılarımız var ve bahçemize girmek için kilidi kırmak çok kolay” ifadelerini kullandı.
Lviv yakınlardaki Ternopil bölgesinde ise iki grup birbirlerinden o kadar şüphelendiler ki ikisi de ötekini polise ihbar ettiler. Ternopil polisi 18 Mart'ta Facebook sayfasından, “Kimliği bilinmeyen vatandaşlar arasında bir anlaşmazlık çıktı. Birbirlerini sabotajcı olmakla suçladılar. İki gruptan biri, kendisi hakkında şüpheleri olan diğer grubu ihbar etti. Öteki grup da polisi arayarak takip edildiklerini ve kimliği belirsiz saldırgan bir adamın kendileri için tehdit olabileceğini hissettiklerini bildirdiler” açıklamasında bulundu.
Bölge polisi, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Vatandaşları uyarıyoruz: Tanımadığınız kişileri kendi başınıza takibe almaya çalışmayın, onları silahla tehdit etmeyin veya fiziksel olarak karşı karşıya gelmeyin.”
Rusya’nın Lviv'i kuşatmak için ordusunu göndermediği, çünkü düşmanların (yüzbinlerce yabancının arasına karışabilecek bireyler ve küçük gruplar halinde) zaten içeride olduğu düşünülüyor. Kentteki gergin atmosfer nedeniyle kimliğinin gizli kalmasını isteyen bir kolluk görevlisi, Ukrayna ve Rusya'nın doğuda 8 yıldır çatıştığını kaydetti. Ayrıca kısa süre önce insani yardım alanında çalışıyormuş gibi yapan sabotajcıların tutuklandığını aktaran görevli, “Dikkatli bir şekilde hazırlanmak için yeterli zamanları olduğuna şüphe yok” dedi.
Lviv’de akşam saat 22.00'dan sonra sokağa çıkma yasağı uygulansa da kentin çoğu caddesi akşam olmadan tenhalaşıyor. Nereden geldiği bilinmeyen mesajlarda, Rusların Kiev'den taşınan Batı ülkelerinin büyükelçiliklerinin veya yardım kuruluşlarının temsilcilerini hedef almayı planladığı konusunda uyarılar yapılıyor. Ukrayna’nın batısında daha önce gerçekleştirilen saldırılar, içerideki vekiller tarafından desteklenmişti.
SBU tarafından kısa bir süre önce bir casusun tutuklanmasının ardından ortaya çıkarılan bilgilere göre askeri hava üssüne iki kez bombalı saldırı düzenlenen Lviv'in kuzeydoğusundaki Lutsk'tan amatör bir pilot, en az 2017 yılından bu yana Rus güvenlik servislerine bilgi sızdırıyordu. Şüpheli, savaşın ilk haftasında Ruslarla Ukrayna Ordusu’nun faaliyetleri hakkında iletişim kurmakla suçlanıyor.
 Lutsk Belediye Başkanı Igor Polishchuk, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada şunları söyledi:
“Tutuklanan şahıs, halk arasında sivil aktivist gibi davrandığı için insanlar çok kızgın.”
Polishchuk, şahsın tutuklanmasının, casuslarla ilgili şüpheleri artırdığını da sözlerine ekledi.
SBU’ya göre Ivano-Frankivsk ve Vinnytsia şehirlerindeki askeri hava üslerine yönelik diğer bombardımanlarda da içeriden benzer işbirlikleri yapıldı.
*New York Times haber servisi



ABD, Çin'e karşı deniz drone'u filosu kuruyor: Testler beklendiği gibi değil

ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
TT

ABD, Çin'e karşı deniz drone'u filosu kuruyor: Testler beklendiği gibi değil

ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)

ABD donanması, Çin'e karşı insansız deniz aracı filosu kurmak istiyor ancak testlerde birçok sorun yaşandığı aktarılıyor.

Reuters'ın haberinde, Pentagon'un Ukrayna savaşında deniz drone'larının etkisini gördükten sonra Çin'in Tayvan Boğazı'ndaki muhtemel ilerleyişini engellemek için kendi filosunu kurmaya çalıştığı yazılıyor.

Pentagon, "Replicator" adını verdiği insansız deniz aracı filosu programını 2023'te başlatmıştı. 1 milyar dolar kaynak ayrılan proje kapsamında binlerce deniz ve hava drone'u üretilmesi hedefleniyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın "Büyük, Güzel Yasa Tasarısı" kapsamında insansız deniz aracı üretimi için ek 5 milyar dolar kaynak sağlanmıştı.

Ancak Çin'e karşı caydırıcı güç olarak kullanılması planlanan filodaki drone'ların üretiminde yazılım sorunları ve kazalar yaşandığı aktarılıyor.

Kaliforniya açıklarında geçen ay yapılan testte, bir drone'un yazılım arızası nedeniyle aniden durduğu, başka bir insansız deniz aracının da buna çarpıp hasar gördüğü belirtiliyor. Olayın, rakip firmalar Saronic ve BlackSea Technologies tarafından üretilen cihazlarla yaşandığı ifade ediliyor.

Başka bir testte de drone'ların takibi için suya inen destek gemisinin kaptanı, gemiyi çeken insansız deniz aracının arızalanması üzerine suya düştü. Her iki olayın da yazılım ve kullanıcı hatasından kaynaklandığı bildiriliyor.

Reuters, ABD donanması, Saronic veya BlackSea Technologies'in yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.

Ukrayna ordusunun deniz operasyonlarında kullandığı drone'ların tanesinin maliyeti yaklaşık 250 dolar. Hızlı hareket eden bu cihazlar gerektiğinde patlayıcılarla donatılıp saldırı için veya gözetleme amaçlı kullanılabiliyor.

ABD donanmasıysa bunu genişleterek insan komutlarına ihtiyaç duymadan görevleri tamamlayabilecek otonom bir filo kurmayı hedefliyor. Bunun çok daha maliyetli ve teknolojik açıdan zorlu olacağı belirtiliyor. Bir insansız deniz aracının maliyeti birkaç milyon dolara kadar çıkabiliyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nden T.X. Hammes, donanmanın geleneksel karar ve uygulama mekanizmasının da süreci güçleştirdiğine dikkat çekiyor:

Büyük şeyler üretmeye, karar almak için yıllar harcamaya alışmış bir sistem sözkonusu. Ancak bir anda onlardan hızlı hareket etmelerini istiyorsunuz.

Independent Türkçe, Reuters, Marine Insight


Rusya'nın en yakın müttefikinden nükleer hamle

Lukaşenko, 1994'ten beri iktidarda (Reuters)
Lukaşenko, 1994'ten beri iktidarda (Reuters)
TT

Rusya'nın en yakın müttefikinden nükleer hamle

Lukaşenko, 1994'ten beri iktidarda (Reuters)
Lukaşenko, 1994'ten beri iktidarda (Reuters)

Belarus yönetimi, elindeki roketatarlarda nükleer başlık kullanmayı planlıyor.

Reuters'ın aktardığına göre Belarus, Polonez roketatar sistemlerini nükleer başlıklarla donatmak için araştırma başlattı.

Rusya'nın müttefiki Belarus'un kendi nükleer silahları yok ancak Moskova'nın kontrolündeki taktiksel nükleer füze başlıklarına ev sahipliği yapıyor.

Belarus Devlet Güvenlik Konseyi Başkanı Aleksander Volfoviç, Polonez füzelerinin nükleer başlıklarla donatılmasıyla "son teknoloji bir silah" tasarlanacağını söyledi.

Volfoviç, 2016'dan beri kullanılan Polonez füze sisteminin Çin'le ortaklaşa geliştirildiğini belirterek, silahın son modelinin menzilinin 200 kilometreden 300 kilometreye yükseltildiğini ifade etti.

Yetkili, Rus yapımı orta menzilli hipersonik füze Oreşnik'teki bazı teknolojilerin Polonez'e entegre edilmesi için araştırma yapıldığını da sözlerine ekledi.

Belarus Savunma Bakanı Viktar Hrenin, gelecek ay Rusya'yla yapılacak ortak askeri tatbikatta Oreşnik füzelerinin kullanılacağını bildirmişti. Kremlin güçleri, mevzubahis füzeleri Ukrayna'ya yönelik saldırılarda kullanıyor.

Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko, dünkü açıklamasında son dönemde Ukrayna savaşı nedeniyle artan askeri tehditlere dikkat çekti:

Askeri tehditlerin dinamikleri ve Batılı komşularımızın askeri harcamalarındaki önemli artış, bizi Belarus, Rusya ve birliğimizin savunma kabiliyetlerine odaklanmak durumunda bırakıyor.

Diğer yandan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, bu hafta Minsk'i ziyaret ederek Lukaşenko'yla görüşmüştü. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin yaptırımları altında zorlanan Tahran ve Minsk yönetimleri, ikili ilişkileri güçlendiren anlaşmalar imzalamıştı.

Pezeşkiyan'ın ziyareti, ABD ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik hazirandaki saldırılarından ötürü ertelenmişti. Toplantıda Lukaşenko, İran'ın nükleer altyapısına saldırıları "bölgesel ve uluslararası istikrarla güvenliğe ciddi bir tehdit" diye nitelemiş, Tahran'ın "barışçıl nükleer enerji geliştirme hakkını" savunduklarını söylemişti.

Independent Türkçe, Reuters, United24


IKBY'deki silahlı çatışmaların ardından muhalif siyasetçi Lahur Şeyh Cengi gözaltına alındı

TT

IKBY'deki silahlı çatışmaların ardından muhalif siyasetçi Lahur Şeyh Cengi gözaltına alındı

IKBY'deki silahlı çatışmaların ardından muhalif siyasetçi Lahur Şeyh Cengi gözaltına alındı

Bir güvenlik yetkilisinin AFP’ye verdiği bilgiye göre, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) güvenlik güçleri, özerk bölgedeki etkili Talabani ailesinin kuzeni olan muhalif siyasetçi Lahur Şeyh Cengi'yi, saatler süren silahlı çatışmaların ardından bu sabah erken saatlerde gözaltına aldı.

Cengi, bölgenin iki tarihi Kürt partisinden biri olan ve Süleymaniye şehrini domine eden Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) eski üst düzey yetkilisiydi. Ancak daha sonra kuzenleri Bafel ve Kubad Talabani ile aralarında anlaşmazlıklar çıktı.

dsfrgthy
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) doğusundaki Süleymaniye şehrinde, güvenlik güçlerinin 22 Ağustos 2025'te birkaç saat süren silahlı çatışmaların ardından muhalefet lideri Lahur Şeyh Cengi'yi gözaltına almasının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen güvenlik yetkilisi, Cengi'nin ‘teslim olduğunu’ söyledi. Bu arada, IKBY'nin en büyük ikinci şehri Süleymaniye'de iki haftadan kısa bir süre içinde ikinci muhalefet lideri gözaltına alınırken, ‘kardeşleri Polad ve Aso’nun da gözaltına alındığı’ bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP muhabirinden aktardığına göre kardeşler, Süleymaniye'nin lüks bir mahallesinde sahip oldukları otelde saklanıyordu. Çatışmaların ardından bölgeden siyah duman bulutları yükseldiği görüldü.

Çatışmalarda üç kişi hayatını kaybetti

IKBY'nin Süleymaniye kentinde şafak sökmeden önce, saldırıyı başlatan güvenlik güçleri ile Cengi’yi koruyan onlarca silahlı savaşçı arasında çatışmalar çıktı ve bölgede silah sesleri duyuldu.

AFP'ye konuşan iki güvenlik yetkilisine göre, bu sabah meydana gelen silahlı çatışmalarda güvenlik güçlerinden üç kişi hayatını kaybetti, 19 kişi yaralandı ve muhalif politikacı Lahur Şeyh Cengi gözaltına alındı.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Kürt güvenlik güçlerinden üst düzey bir yetkili AFP’ye yaptığı açıklamada, “Güvenlik güçlerinden üç kişi öldürüldü, 19 kişi de yaralandı” dedi. İkinci bir güvenlik yetkilisi de bu sayıyı doğruladı.

Süleymaniye Terörle Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, üyelerinden birinin ‘aranan bir grup kişinin gözaltına alınması için verilen adli kararın uygulanması operasyonunda’ öldürüldüğü doğrulandı.

Süleymaniye Mahkemesi Sözcüsü Yargıç Salah Hasan AFP’ye verdiği demeçte, yargının dün Cengi ve bir dizi başka kişi hakkında ‘güvenliği ve istikrarı bozmak amacıyla bir örgüt kurmak suçlamasıyla’ gözaltı emri çıkardığını söyledi. Hasan, ‘suçlamalar kanıtlanırsa Cengi’nin en az yedi yıl hapis cezasına çarptırılabileceğini’ belirtti.

Cengi, kuzenleriyle yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle 2021'den bu yana kademeli olarak iktidar ve güvenlik görevlerinden uzaklaştırıldı. O yıl KYB Genel Başkanı Bafel Talabani, zehirlenme girişiminin hedefi olduğunu belirterek, Cengi’nin güvenlik sektöründeki yakın arkadaşlarını suçladı.

thy

1975 doğumlu Cengi, Süleymaniye'de Terörle Mücadele Birimi'ni kurdu ve 10 yıldan fazla bir süre bu birimi yönettikten sonra, kendi internet sitesine göre, KYB'nin istihbarat teşkilatının başına geçti.

Kısa bir süre için KYB'nin liderliğini kuzeni Bafel ile paylaştı.

2024 yılında Halk Cephesi adında kendi partisini kurdu ve bu parti bugün IKBY Parlamentosu'ndaki 100 sandalyenin 2'sine sahip.

Bölge, kırk yıllık çatışmanın ardından nihayet göreceli bir istikrar yaşayan ülkede bir istikrar vahası olarak kendini gösterirken, aktivistler ve muhalif isimler yaygın yolsuzluğu, keyfi tutuklamaları, toplanma özgürlüğü ihlallerini ve basın özgürlüğüne yönelik saldırıları kınıyor.

Yeni Nesil Hareketi’nin lideri muhalif siyasetçi Şasuvar Abdulvahid, 12 Ağustos'ta Süleymaniye'deki evinde gözaltına alındı.