Libya: İhvan’dan Dibeybe Hükümeti’ne tam destek

ABD, Libya'da istikrar ve uzlaşmayı teşvik etmek için hazırladığı "on yıllık bir strateji" açıkladı

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya: İhvan’dan Dibeybe Hükümeti’ne tam destek

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Libya Ulusal Birlik Hükümeti)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, önceki gün yaptığı açıklamada Eski Libya Baş Müftüsü Sadık el-Gıryani'ye yönelik övgü dolu sözler sarf etti. Bir TV kanalına konuşan Dibeybe, Gıryani'yi kast ederek şunları söyledi: "O benim şeyhim ve hocamdır, her zaman doğruyu söyler. Onun söylediklerini hayatıma rehber ederim. Onunla her zaman gurur duyuyoruz”.
Dibeybe'nin, Gıryani'ye yönelik övgü dolu sözlerinin arka planında, Gıryani'nin önceki gün Ramazan ayı vesilesiyle yaptığı bir konuşma yer alıyor. Sadık el-Gıryani, Dibeybe ve Libya İhvan-ı Muslimin Teşkilatı’nın siyasi kolu olan Adalet ve İnşa Partisi (JCP) Genel Başkanı İmad el-Bennani'nin de yer aldığı toplantıda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Libya’da UBH’yi desteklemeye çağırdı.
Gıryani konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Seçimleri Dibeybe’nin önümüzdeki Haziran ayında önerdiği tarihte düzenlemeye çağırıyorum. Yetkili tüm ilgili makamlar, seçimleri zamanında, şeffaf ve başarılı bir şekilde yapması için hükümete yardım etmeli. Sokak çağrısı yapan ve seçimlerin ileri tarihte yapılmasını reddeden sesler, sürecin sloganı haline geldi; bu durum sadece devlete ve Parlamentoya özgü bir durum değil. Meydanlardaki aktif ve hayati güçler askeri hükümetin iktidarı ele geçirmesini reddetmeli. Güvenlik servisleri ve "Devrimci Tugayların", seçimleri yapmak için UBH hükümetiyle işbirliği yapacaklarını umuyorum”.
Gıryani, Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'ne üstü kapalı bir eleştiride bulundu: “Libya'yı yeni bir geçiş aşamasına dahil etmek istiyorlar ama sadece kendileri bu geçiş aşamalarını yaşıyorlar”.
Gıryani ayrıca Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) ve Libya Merkez Bankası'nı, "Dibeybe hükümetiyle iş birliği yapmaya, yabancı ve yerel hegemonyadan kurtulmaya ve şu anda para harcamaktan kaçınmamaya" çağırdı.
Gıryani'nin hemen yanında oturan Dibeybe, bu açıklamalara itiraz etmedi, aksine televizyonda yaptığı açıklamalarda Gıryani’nin konuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 
Öte yandan, Libyalıların Ramazan ayını tebrik eden Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), ilgili herkesin çatlağı iyileştirmek ve refah ve istikrara sahip istikrarlı bir ülkeye doğru ilerlemek için ellerinden geleni yapacaklarını umduğunu dile getirdi.
BM Genel Sekreteri'nin Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, Ramazan ayının “istikrarlı, güvenli ve müreffeh bir Libya'ya” giden yolu tamamlama ayı olmasını umduğunu dile getirdi.
ABD'nin Trablus Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland ise ülkesinin “Libyalılara karşı sorumlu ve seçilmiş bir hükümetin şemsiyesi altında Libya'nın uzlaşması ve yeniden birleşmesi için çalıştığını” açıkladı.
Norland, Twitter üzerinden yaptığı kısa bir açıklamada şu ifadeleri kullandı: “ABD'nin, Libya'da istikrarı artırmaya yönelik on yıllık stratejisi, mevcut aşamanın ötesine geçen sürdürülebilir bir Amerikan taahhüdünü gösteriyor”.
Norland bu açıklamalarla, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in sözlerine atıfta bulundu. Blinken daha önce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: Ortaklarımızla birlikte, çatışmayı önlemek ve istikrarı teşvik etmek için 10 yıllık stratejiyi uygulayacağız."
 ABD Büyükelçiliği’nden yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı: “Libya da dahil olmak üzere birçok ülkede ABD, direnç oluşturmak için ortak hükümetle, işletmeler ve sivil toplumla birlikte çalışacak.
Libya’da Tobruk Temsilciler Meclisi’nin desteğiyle İstikrar Hükümeti kuran Fethi Başağa, bu girişimi memnuniyetle karşıladı ve Libya halkının ülkedeki istikrarı desteklemek için ABD ile çalışmayı memnuniyetle karşıladığını söyledi. 
Diğer yandan Norland, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ve yardımcısı Ali el-Hibri'nin önceki gün Tunus'ta yaptığı bir toplantıda kendisine bankanın yeniden birleşmeye yönelik devam eden çabaları hakkında bilgi verdiklerini duyurdu. Böyle bir adımın, Libya halkına somut faydalar getireceğine dair ülkesinin umudunu dile getiren Norland, ayrıca, bu alandaki ilerlemenin, tüm sektörlerde devam etmesi gereken daha geniş uzlaşma sürecinin bir yönü olmasını temenni ettiğini ifade etti.
Başka bir bağlamda, ABD büyükelçiliği, Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty) yargısız infazların "Libya'da cezasız kalabileceği" konusundaki endişelerini paylaştığını bildirdi.
Amnesty, yaptığı açıklamada Misrata şehrinde yargısız infazlar için devlet tarafından finanse edilen silahlı milislerin hesap vermesini talep etti. Örgüt yaptığı açıklamada, Ortak Harekat Gücü'nün imza attığı ve yargısız infazı ortaya koyan şok edici görüntülerin, milisler ve silahlı gruplar için cezasız kalmanın ölümcül sonuçlarının acımasız bir hatırlatıcısı olduğunu kaydetti.
Misrata’da geçen ay güvenlik kamerasına takılan görüntülerde silahlı kişilerin, üzerinde Ortak Harekat Gücü logosu bulunan askeri bir araçtan inerek kendilerinden kaçmaya çalışan bir kişiye ateş ettikleri görülüyordu.
Örgüt, daha önce “Ortak Harekat Gücü” olarak bilinen grubun zorla kaçırma, işkence ve keyfi tutuklamalara karıştığını belgelediğini, ancak Ortak Harekat Gücü’nün faaliyetlerine tam bir cezasızlıkla devam ettiğini belirtti.
Örgüt son olarak, Dibeybe’nin geçen Şubat ayında bu milislere 100 milyon Libya dinarı (Yaklaşık 21,6 milyon dolar) ödenmesine onay verdiğini kaydetti.



Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanı Necla Menguş'un İran'ın başkenti Tahran'a yaptığı resmi ziyaret, geçtiğimiz hafta yerel ve bölgesel medyanın ana gündemlerindendi. Söz konusu ziyaret, üst düzey bir Libya delegasyonunun yaklaşık 17 yıl aradan sonra İran’a yaptığı ilk diplomatik ziyaretti.

Menguş'un İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın daveti üzerine Tahran’a yaptığı ziyaret, Dibeybe hükümetinin bundan elde edebileceği fayda hakkında bazı soruları gündeme getirdi. Belki de görüşme Lübnan'da tutuklu bulunan Hannibal Kaddafi'nin dosyasının görüşülmesini amaçlıyordu.

Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Rabia Ebu Ras, Dibeybe hükümetinin “bölge ve bilge dışında birçok taraf ve güçle ittifaklar kurmaya çalıştığını ve Libya içindeki siyasi konumunu ve gücünü daha uzun süre elinde tutma kabiliyetini güçlendirmek amacıyla yeni bölgesel politikalarda aktif bir taraf olmayı hedeflediğini” söyledi.

Rabia Ebu Ras Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, bu ziyaretin arkasında Dibeybe hükümeti için ‘potansiyel kazanımlar’ olduğuna işaret ederken, bazılarının Türkiye'nin bu ziyaret için arabulucu rol oynadığı fikrini dışladı. Ebu Ras, söz konusu ziyaretin Menguş'un geçtiğimiz mayıs ayında Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan'ı kapsayan Körfez gezisi sırasında planlanmış olabileceğini ifade etti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmacılarından Mısırlı Dr. Muhammed Naci Abbas, Manguş'un ziyaretinin gerçekten de Dibeybe hükümetinin ‘dış ilişkilerinin marjını genişletmesine’ olanak sağlayabileceği tezine katılıyor. Abbas ziyaretin, İran'ın Kuzey Afrika ülkelerine açılma isteğinin ve Tahran ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişiminin üzerine geldiğini söyledi.

Abbas, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yönetimi, selefi Hasan Ruhani'ye yöneltilen Kuzey Afrika ve Arap bölgesini dikkate almamak ve yalnızca Batı’ya güvenmekle ilgili suçlamaları ele almak istiyor” dedi.

İran uzmanı olan Mısırlı araştırmacı, ziyaretin iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda ortaklıklar, ekonomik ilişkiler veya İran'ın Libya'daki siyasi krizin çözümünde herhangi bir rol oynaması gibi amaçlarla gerçekleştiğini reddederek şunları söyledi: “Libya siyasi arenasında nüfuz sahibi olanlar, Washington, Kahire, Ankara ve Libya'nın geri kalan komşu ülkeleri gibi, burada açık bir varlığa sahip olanlardır. Dolayısıyla Tahran'ın tüm bunların üzerine geçmesi düşünülemez.”

Mısırlı araştırmacı değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Evet, İran medyası Abdullahiyan'ın Menguş ile yaptığı görüşmelerde ülkesinin Libya'daki yeniden yapılanma çabalarına katılma arzusuna ilişkin ifadesine atıfta bulundu. Ancak bu, İran'a uygulanan ekonomik yaptırımlara ek olarak, Libya siyasi sahnesinin devam eden karmaşıklığı göz önüne alındığında (dışlanmasa da) büyük ölçüde erken.”

Libyalı siyasi analist İzzeddin Akil ise Menguş'un Tahran'a yaptığı ziyaretin amacının “ABD önerilerini İran tarafına iletmek” ve Tahran'ın 2015 yılından bu yana tutukluluğunun devam etmesinde ısrar eden bazı Lübnanlı güçler üzerindeki güçlü etkisi nedeniyle, Hannibal Kaddafi meselesini görüşmek” olduğuna inanıyor.

Akil, “Dibeybe'nin Hannibal'i gerçekten Libya'ya geri getirebilmesinin siyasi rakipleri (TM ve Devlet Yüksek Konseyi) karşısında konumunu güçlendirmenin yanı sıra, seçim tarihi geldiğinde cumhurbaşkanlığı yarışında eski rejim destekçilerinin ve ona bağlı olanların oylarını garanti edeceğini" söyledi.

Akil, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Tahran, krizlerini gidermek ve Arap bölgesindeki herkese açılmak istiyor. Bu ziyaret, amaçlarının bir kısmını gerçekleştirdi. İran, diplomatik tecrübesiyle ziyareti geliştirmekten ve iki ülke arasında gelecekteki ilişkileri çeşitli yollarla pekiştirmekten çekinmeyecektir” şeklinde konuştu.

Libyalı yazar Abdullah el-Kebir, ziyaretin Hannibal Kaddafi davasıyla ilgili olabileceğini belirterek,  Dibeybe'nin eski rejimin destekçilerini yanına çekmede herhangi bir olumlu ilerlemeden fayda sağlayacağı görüşüne destek verdi.

El-Kebir, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ziyaretle ilgili birçok soruyu, (iki ülke arasındaki Kaddafi dönemindeki güçlü ilişkiye kıyasla) iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun vadeli kopmasına bağladı. El-Kebir, “İran önemli bir bölge ülkesi. Onunla yeni bir sayfa ve Trablus ile Tahran arasındaki kapalı kapıları yeniden açmak faydalı olabilir. Şiilik korkuları ise Sünni Maliki düşünce okulunun bazı mensupları tarafından abartılıyor” değerlendirmesinde bulundu.