Irak Meclis Başkanı Halbusi ile milis gruplar arasındaki gerginlik sürüyor

Iraklı kadınlar dün Bağdat'ta bir camide iftar için gıda yardımı dağıtan bir merkezin önünde (AP)
Iraklı kadınlar dün Bağdat'ta bir camide iftar için gıda yardımı dağıtan bir merkezin önünde (AP)
TT

Irak Meclis Başkanı Halbusi ile milis gruplar arasındaki gerginlik sürüyor

Iraklı kadınlar dün Bağdat'ta bir camide iftar için gıda yardımı dağıtan bir merkezin önünde (AP)
Iraklı kadınlar dün Bağdat'ta bir camide iftar için gıda yardımı dağıtan bir merkezin önünde (AP)

Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, önceki gün Irak'taki Ketaib Hizbullah’a (Hizbullah Tugayları) yönelik bir açıklamasında, “yerel ve uluslararası düzeyde suçluları ve katilleri kovuşturma” sözü verdi.
Halbusi, Ketaib Hizbullah liderlerinden Ebu Ali el-Askeri'nin kendisini “dublör” olarak nitelendirdiği tweetine cevap olarak şunları söyledi: “Razzaza, Saklaviye ve Curf es-Sahr'da masum sivilleri kaçıran ve devletten adalet talep eden gösterici gençleri ortadan kaldırarak ve öldürerek suçlarını tekrarlayan katillerin peşine düşmeye devam edeceğiz”.
Hizbullah Tugayları sık sık bu bölgelerdeki sivillerin kaçırılması ve kaybolması olaylarına karışmakla suçlanıyor. Hizbullah mevcut suçlamalara ek olarak, 2019'da Bağdat'taki Sinek Köprüsü yakınında protestoculara saldırmakla da suçlanıyor.
Halbusi, “Suçlarınız affedilmeyecek, kaderiniz yerel ve uluslararası hukuk önüne çıkmaktır. Yaradan'ın adaletinden kaçmayacağınızdan emin olun” dedi.
Hizbullah Tugayları liderlerinden Ebu Ali el-Askeri, Sattam Ebu Rişe'nin tutuklamasına tepki gösterdi. Sattam Ebu Rişe, 2007 yılında El-Kaide tarafından öldürülen Sahvetu’l Anbar (Anbar Uyanışı) lideri Abdussettar Ebu Rişe'nin oğlu.
Askeri, “Şeyh Sattam'a saldırmaya çalışan, Irak'taki tüm özgür insanlara saldırmış olur. Hizbullah Tugayları, Halbusi ve ortaklarının zulmünden şikayet edenlerin yanında olacaktır. Tugaylar, Ramadi'de, El-Hanbiye ve El-Kaim'deki Ketaib Hizbullah temsilci karargahlarının yardımıyla mazlumları destekleyecek ve onları yetkili yargı birimlerine götürecek.”
Hizbullah Tugayları milisleri, Haziran 2014'ten sonra Anbar ilinin çoğu bölgesini kontrol etmesinin ardından vilayette son yıllarda istisnai bir etkiye sahip oldu.
Askeri sözlerini şöyle sürdürdü: “Şeyh Sattam şehidin (Abdussettar Ebu Rişe) oğludur. Babasının ve karanlık güçlere karşı savaşan tüm Anbar şehitlerinin emanetidir. Kim ona iç veya dış bir saikle saldırmaya kalkarsa, Irak'taki bütün özgür insanlara saldırıyor demektir."
Sattam Ebu Rişe, önceki gün, El-Halbusi'yi alenen tutuklama emirlerini düzenlemekle suçladı.
Sattam Ebu Rişe haber platformları ve web siteleri tarafından paylaşılan ve Cumhurbaşkanına, merkezi hükümete, Halk Seferberliği liderlerine, tüm güvenlik liderlerine ve aşiretlere hitaben yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Halbusi'nin emri altındaki güçler, Perşembe sabahından beri evini kuşattıkları amcam Abdulcebbar Ebu Rişe'yi tutukladı. Nedeni ise Halbusi'yi eleştirmesinin yanı sıra onu susturmak istemeleridir. Halbusi, güvenlik güçlerini siyasallaştırıp kendi kötü planlarını ortaya çıkaran her sesi bastırma politikası yürütüyor”.
Ebu Rişe, geçen hafta Temsilciler Meclisi'ndeki bağımsız gruplara, Cumhurbaşkanı seçimi için yeter sayıyı kırmak üzere parlamento oturumuna katılmama çağrısında bulundu. Böylece Muhammed el-Halbusi'nin mensubu olduğu “Vatanı Kurtar” ittifakı ile Sünni güçlerin çoğunluğundan oluşan “Egemenlik” koalisyonunun çabaları engellenecek.
Şii gruplar ve partiler arasından yalnızca Ketaib Hizbullah, Ebu Rişe'yi desteklerken, Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, Anbar Eyaletindeki etkili güçlerin çoğunun desteğini aldı. Bu bağlamda, Halbusi'nin ait olduğu Egemenlik Koalisyonu Başkanı Hamis el-Hancar, "milis gruplarına" sert sözlerle yüklendi ve hukukun üstünlüğü vurgusu yaptı.
Hancar Twitter'da yaptığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Anbar'daki halkımız kurtuluş ve yeniden inşada en harika başarıları sergiledi ve terörü ve kalıntılarını kovmak için temiz kanlarını feda etti. Milis gruplarının Anbar’ın güvenliğine müdahale etmesini kabul etmeyeceğiz. Ülkeyi inşa etmeyecek, egemenliğini koruyamayacak silah ve kaosa değil, hukuka başvurmalı, güçlerimiz ve resmi kurumlarımız istismarcıları kesin olarak caydırmalıdır” dedi.
Anbar Konseyi ve ileri gelenleri de eyalet içindeki kanun kaçaklarını koruyan "kanunsuz partilere" karşı bir uyarıda bulundu. Konsey yaptığı açıklamada, “dışı yargının arananlarından bazılarını savunmak, içi ise fitne çıkarmak ve terörü başka bir kılıkta geri getirmek olan şüpheli müdahalelerin kesin olarak reddedildiğini” duyurdu.
Konsey, yasaları çiğneyen isyancı gruplara valiliğin kapatılması için ordu ve güvenlik güçlerine acil müdahale çağrısında bulundu.
Anbar Valiliği'nden çok çeşitli şahsiyetler ve milletvekilleri askeri hamlelere ve Hizbullah Tugayları’nın Halbusi ve eyaletteki güvenlik ve yargı kurumlarının aleyhindeki açıklamalarına karşı pozisyon aldıklarını duyurdular.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.