Ürdün eski Veliaht Prensi Hamza bin Hüseyin Prens unvanından vazgeçti

Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın üvey kardeşi Prens Hamza ile bir fotoğrafı (Nisan 2001) (AP)
Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın üvey kardeşi Prens Hamza ile bir fotoğrafı (Nisan 2001) (AP)
TT

Ürdün eski Veliaht Prensi Hamza bin Hüseyin Prens unvanından vazgeçti

Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın üvey kardeşi Prens Hamza ile bir fotoğrafı (Nisan 2001) (AP)
Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın üvey kardeşi Prens Hamza ile bir fotoğrafı (Nisan 2001) (AP)

Ürdün'de eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin, "prens" unvanından vazgeçtiğini duyurdu.  Eski prens geçtiğimiz ay, üvey ağabeyi Ürdün Kralı 2. Abdullah'a hitaben bir özür mektubu göndermesinden bir ay sonra Haşimi ailesi içinde benzeri görülmemiş bir hareketle kraliyet unvanından feragat ettiğini duyurdu.
Prens, Twitter hesabından yayınladığı mesaj metninde, "Kişisel kanaatlerimin özeti, kurumlarımızın yaklaşımları, eğilimleri ve modern yöntemleri ile uyumlu değil" diyerek, unvanı terk etme nedenlerini açıkladı. “Dürüstlükten ve emir unvanının yüceliğinden dolayı, terk edilmesinden başka bir şey görmüyorum.”
Ürdün Kraliyet Ailesi Kanunu, prenslerin unvanlardan feragat talebinde bulunma hakkını vermez, çünkü sadece kral bu unvanları aile üyelerine verme ve onlardan geri alma hakkına sahiptir. Bilgili bir siyasi kaynak, Şarku'l Avsat'a Kraliyet Mahkemesi’nin, "Prens Hamza bin Hüseyin'in sosyal medyada yayınladığı mesaj hakkında yorum yapmadan önce beklemeyi tercih ettiğini" söyledi.
Ürdün’ün geçen yıl nisan ayında yaşadığı ‘fitne sürecinin’ son bulması yönünde bir girişim olarak, Prens Hamza bin Hüseyin geçtiğimiz ayda üvey ağabeyi Kral 2. Abdullah ile kraliyet sarayında bir araya gelerek kendisinden bir kez daha özür diledi. Prens Hamza ayrıca Kral’a hitaben bir ‘özür mektubu’ kaleme aldı. 
Ürdün'de adı darbe girişimine karışan Prens Hamza, 8 Mart’ta 2022’de kaleme aldığı söz konusu mektupla Kral Abdullah'tan özür dilerken, Kraliyet Mahkemesi Ürdün Prensi’nin mektubunda, “hata ettiğini ve ülkesine yönelik işlediği kötü fiillerin sorumluluğunu taşıdığını belirttiği” açıklamasında bulundu. Eski Prens geçtiğimiz ayların kendisine "kendini gözden geçirme ve kendine karşı dürüst olma fırsatı" sağladığını da sözlerine ekledi.
Ürdün ve Haşimi ailesinin tarihinde yer alan bu sayfayı kapatmayı umduğunu dile getiren Eski Prens, “Bir daha tekrarlanmayacak tüm bu davranışlar için Kral’dan, Ürdün halkından ve ailemizden özür dilerim” dedi.
Amcası Prens Hasan bin Talal’ın huzurunda verdiği sözü hatırlatan eski Veliaht, ‘’Ürdün Kralı Abdullah’ın önderliğinde, atalarının mirasına vefa göstererek, anayasaya bağlı olarak Ürdün halkına hizmet etmeyi taahhüt ettiğini’’ vurguladı.
Kraliyet Mahkemesi mektuba ilişkin, “Prens Hamza'nın hatasını kabul etmesi ve özür dilemesi, kral tarafından kendilerine verilen görevlere uygun olarak Prenslerin ülkeye hizmet etme rolüne dönüş yolunda doğru yönde atılmış bir adımdır" yorumunda bulundu.

"Uzlaşma değil özür"
Üst düzey bir siyasi kaynak, Şarku'l Avsat'a Prensin, Krala verdiği mektubun "bir özür mesajı" olduğunu ve "uzlaşma" olarak değerlendirilemeyeceğini açıkladı.
Söz konusu kaynak, Kraliyet Mahkemesi'nin açıklamasında uzlaşma kelimesinden bahsetmediğini, açıklamada Prensin davranışları ve önceki eylem ve açıklamalardan duyduğu pişmanlık ve kral ve prens arasındaki ilişkinin yer aldığını kaydetti. Kaynak, prensin mesajının "bir hata itirafı ve bir ayaklanmanın kabulünü" içerdiğini vurguladı.
Ürdün’de ‘fitne dosyası’ geniş tartışmalara yol açmıştı. 2021 Nisan ayının üçüncü gecesinde, Kraliyet Divanı Başkanı Avadallah ve Şerih Hasan tutuklanmıştı. Prens Hamza bin Hüseyin ise ev hapsine mecbur edilmişti. Prens’in ev hapsine alınarak internete ulaşımının kesilmesi ve kişisel korumasının elinden alınması, daha önce benzeri bir olayın yaşanmaması nedeniyle kamuoyunda şok etkisi yarattı. Daha sonra yapılan soruşturmalarda, Prens Hamza bin Hüseyin’in, yaşam ve ekonomik koşullarının kötüleşmesine tepki gösteren halkı, devlete karşı kışkırtmak amacıyla protesto gösterilerinin organize edilmesi yönünde talimatları olduğu öğrenildi.
Eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin, farklı münasebetlerde Kral 2. Abdullah’ı eleştirmişti. Kraliyet kararlarının, halkın yoksullaşmasının müsebbibi olduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Prens Hamza ayrıca güvenlik güçlerinin halkın onurunu zedelediğini ifade etmişti. Daha sonraki soruşturmalarda, güvenlik güçlerinin sert müdahalelerinin Kraliyet Divanı Başkanı Avadallah tarafından organize edildiği anlaşıldı. Şerif Hasan’ın da bu süreçte ABD’nin Amman Büyükelçiliği ile yoğun iletişimde bulunduğu sızdırıldı.
Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi, geçtiğimiz Ağustos ayında ‘fitne davasıyla’ ilgili kararını açıklamış, eski Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah ve Şerif Hasan bin Zeyd’i, "toplumun emniyet ve güvenliğini tehlikeye atacak ve isyana yol açacak eylemlerde bulunma" ve "ülkedeki muhalefeti siyasi rejime karşı kışkırtma" suçlarının sabit olduğuna karar vererek, 15’şer yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Söz konusu hapis cezasının büyük bir bölümü ‘kamu hizmetine’ dönüştürüldü. 



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.