Irak Başbakanı Kazimi: Irak kurumlarının çoğunda yolsuzluk yapılıyor

Başbakan Kazimi, İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi ile (Irak Başbakanlık Medya Ofisi)
Başbakan Kazimi, İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi ile (Irak Başbakanlık Medya Ofisi)
TT

Irak Başbakanı Kazimi: Irak kurumlarının çoğunda yolsuzluk yapılıyor

Başbakan Kazimi, İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi ile (Irak Başbakanlık Medya Ofisi)
Başbakan Kazimi, İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi ile (Irak Başbakanlık Medya Ofisi)

Görev süresi sona eren Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, ülkenin son yıllarda maruz kaldığı zorlu siyasi ve toplumsal koşullar nedeniyle devletin prestijinin ‘zarar görmesinden’ duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Kazimi, bu durumun vatandaşın devletine ilişkin vizyonuna yansıdığına ve bilgi ve teknolojiyle uğraşırken ahlaki bir kriz yaşandığına dikkati çekti.
Kazimi, 3 Nisan’da ziyaret ettiği İçişleri Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililere yaptığı konuşmada, çoğu devlet kurumunda yolsuzluğa açılan kapıların hala ‘açık’ olduğunu itiraf etti. Başbakan, “Diktatörlük rejiminin çöküşüyle bağlantılı bir olgu. Ancak bu belirli bir aşama için devam ediyor. Ama İçişleri Bakanlığı’nın bazı bölümlerinde bile hala bunun acısını çekiyoruz” dedi.
Irak halkının, 2003 yılı sonrası yıllarda ‘Irak’ı insani ve ekonomik enerjisini tüketme aşamasına sokan iç ve dış koşullar’ sonucunda yaşadığı büyük acıya değindi.
Geçen hafta Bağdat’ta Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) genel merkezine silahlı grupların üyeleri tarafından yapılan saldırı hakkında ise Kazımi, “Bu durum, görevli kuvvetin gözetimi altındayken oldu, bu kabul edilemez ve bunun hesabı sorulacaktır. Aynı zamanda sorumlu çevrelerin de bilgiyi doğru bir şekilde ele alması gerekmektedir” dedi.
KDP olaydan bir gün sonra genel merkezini yıktı ve izole etti. Parti, silahlı gruplara bağlı aynı gruplar tarafından bir yıl içinde ikinci kez saldırıya uğramış oldu.
Başbakan Mustafa el-Kazimi, “Ülke, güvenliği sağlamak için gerçek bir fırsatla karşı karşıya. Zorluklara rağmen çabalarımız başarı için bir fırsata dönüşebilir. Ve bu ancak Irak ulusal kimliğine bağlılık yoluyla yapılır” şeklinde konuşur.
İçişleri Bakanlığı lider ve görevlilerine hitaben yaptığı konuşmada ise Kazimi, “Kuruma aidiyet, işe ve göreve inanmak esastır. Güvenlik liderleri olarak sizden istenen şey, siyasi baskılardan veya bazı grupların baskılarından kurtulmanızdır. Kurtuluş, yalnızca Irak’a sadakat olursa mümkün olacak, başka seçeneğimiz yok” dedi. Başbakan Kazimi, “Görevi yapmaktan kaçınmanın aşiret takibi korkusundan kaynaklandığını söyleyenler var. Bu kabul edilemezdir ve sorumluluktan kaçmadır. Devlet sistemdir, hukuktur ve her şeyin üstündedir” ifadelerini kullandı.
Mustafa el-Kazimi, ülkede uyuşturucunun yayılması olgusunun neden olduğu toplumsal tehlikelerden de bahsederken, “Terörizm ve DEAŞ olarak ele alınması gereken bir salgın, Irak toplumuna sızmasına izin vermememiz gereken bir bela. Uyuşturucu kaçakçılığı konusunda İçişleri Bakanlığı kadrolarının azami titizlik ve teyakkuzda olmaları gerekmektedir” dedi.
Öte yandan ülkedeki nüfus artışını sınırlandırmak için doğum kontrolü ve parlamentoda bunun için bir yasa çıkarma çağrıları ortasında 3 Nisan’da, Planlama Bakanlığı Sözcüsü Abdul Zehra el-Hendavi, bu tür bir yasanın çıkarılmasına karşı uyarıda bulundu. Hendavi, Irak’ta doğurganlık ve üreme oranlarında son yıllara kıyasla önemli bir düşüş yaşandığını açıkladı.
Hendavi, resmi ‘Al Iraqiya’ TV kanalına yaptığı açıklamada “Nüfustaki yıllık artış yüzde 3,3 iken şimdi yüzde 2,6’ya düştü, yani bir gerileme var” dedi. Yetkili, “Gerileme nedenler, düşük doğurganlıktır. Oran, 5 çocuktu ve şu an ailede 3,5 çocuk mevcut. Ayrıca farkındalık durumu arttı. Bazı aileler plan yapıyor ve sadece bir veya iki çocukla ve en uç durumlarda 3 çocukla yetiniyor” şeklinde konuştu.
“Mevcut nüfus, 41 milyonun üzerinde. Bunun yüzde 50’si 49 ile 51 yaş arasında üreme çağındadır” diyen Abdul Zehra el-Hendavi, “Ekonomik nedenlerle doğum kontrolünü yasallaştırmaktan bahsetmek kolay değil. Çünkü bunu reddeden bir sosyal sistem var. Doğum kontrolünün, ülkedeki ekonomik gerçeklik üzerinde olumsuz yansımaları olacak ve toplum genç bir toplumdan yaşlı ve tüketen bir topluma dönüşecektir” dedi. Sözcü ayrıca, ilerleyen yıllarda nüfus artış oranlarının düşmesinin ve bu nedenle doğum kontrolüne gerek kalmamasının beklendiğini söyledi.



İsrail, Lübnan'da 100 füze rampası ve Hizbullah ait bir kışlanın hedef alındığını açıkladı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Lübnan'da 100 füze rampası ve Hizbullah ait bir kışlanın hedef alındığını açıkladı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)

Lübnanlı güvenlik kaynakları Reuters'a yaptıkları açıklamada İsrail'in bugün (Perşembe) Lübnan'ın güneyinde çok sayıda saldırı düzenlediğini, savaşın başladığı Ekim ayından bu yana düzenlenen en ağır saldırılar olduğunu söyledi.

İsrail Ordu Radyosu, hava kuvvetlerinin hava saldırıları sırasında güney Lübnan'da 100'den fazla roketatarı hedef aldığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Alman haber ajansı DPA'dan aktardığına göre Hizbullah Perşembe akşamı yaptığı üç ayrı açıklamada İsrail'in güney köylerine yönelik saldırılarına karşılık olarak savaşçılarının İsrail'e ait Ya'ra kışlasını roket silahlarıyla, İsrail'e ait Adamit ve Leman kışlalarını da Katyuşa roketleriyle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah ayrıca savaşçılarının İsrail'in “Metulla” mevzisini “Falak” füzeleriyle hedef aldığını duyurdu.

Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgeleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne savaş ilan etmesi ve Hizbullah'ın Gazze Şeridi sakinlerini desteklediğini açıklamasının ardından 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında ateş teatisine sahne oluyor.