Burhan’ın Afrika ve Arap ülkeleri turunun amacı askeri mi sivil mi?

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’ın turunda, Rönesans (Nahda) Barajı dosyası, suyun bölünmesi ve el-Fuşka toprakları üzerinde Etiyopya ile yaşanan sınır çatışması gibi Hartum’un sonsuza kadar kapatmak istediği bölgesel dosyalar da ele alındı.

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, Afro-Arap turunun sonunda Çad Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkanı Korgeneral Muhammed İdris Deby ile bir araya geldi. (Sudan Egemenlik Konseyi Basın Ofisi)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, Afro-Arap turunun sonunda Çad Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkanı Korgeneral Muhammed İdris Deby ile bir araya geldi. (Sudan Egemenlik Konseyi Basın Ofisi)
TT

Burhan’ın Afrika ve Arap ülkeleri turunun amacı askeri mi sivil mi?

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, Afro-Arap turunun sonunda Çad Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkanı Korgeneral Muhammed İdris Deby ile bir araya geldi. (Sudan Egemenlik Konseyi Basın Ofisi)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, Afro-Arap turunun sonunda Çad Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkanı Korgeneral Muhammed İdris Deby ile bir araya geldi. (Sudan Egemenlik Konseyi Basın Ofisi)

İsmail Muhammed Ali
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın 25 Ekim 2021’de ülkede olağanüstü hal ilan etmesi ve Anayasal Bildiri Anlaşması’nı askıya almasıyla patlak veren Sudan krizi gerek bölgede gerekse uluslararası arenada tartışılmaya devam ediliyor. Birçok gözlemci, Burhan’ın 10 Mart’ta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile başlayan ve ardından Suudi Arabistan, Uganda ve Mısır ile devam ederek Çad’da sonlanan, beş Arap ve Afrika ülkesini kapsayan son yurt dışı turunu gerginliğin sürekli olarak arttığı, Sudan'da ortaya çıkan kaos ortamıyla ilişkilendirdiler. Sudan güvenlik güçlerinin aşırı şiddet kullanarak müdahale ettikleri gösterilerde bugüne kadar 93 kişi yaşamını yitirdi.  
Peki, Burhan’ın son yurt dışı turunda Sudan'ın siyasi krizden çıkış yoluna dair neler tartışıldı? Burhan'ın ziyaret ettiği beş Arap ve Afrika ülkesi hangi ortak paydada buluşuyorlar?

Bölgesel dosyalar
Sudanlı askeri ve siyasi ilişkiler uzmanı Tümgeneral İsmail Mezub, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan’ın bazı dost ve komşu Arap ve Afrika ülkelerine yaptığı son ziyaret turunun Sudan'ın iç siyasi, ekonomik ve güvenlik durumunu açıklamak için dış diplomasi yönünde atılmış bir adım olduğunu belirtti. Belki de yakında sivil bir hükümetin kurulması ve bir başbakanın atanması sürecine hazırlık olabileceğini düşündüğünü ifade eden Mezub dolayısıyla böyle bir adımın atılması için özellikle Sudan’ın dost ve kardeş ülkelerin desteğine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Meczub, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu tur öncesinde, Burhan ve yardımcısına karşı birkaç hamle yapıldığını belirtmeliyiz. Ziyaretler sırasında Sudan'ın Afrika Birliği (AfB) üyeliğinin eski haline getirilmesi, Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) başkanlığının devam etmesine ilişkin anlaşma ve Sudan hükümeti ile silahlı hareketler arasında 3 Ekim 2020'de Cuba'da (Güney Sudan) imzalanan barış anlaşmasının başta iç güvenlik düzenlemeleri protokolü ve Cuba’daki barış görüşmelerine katılmayan diğer silahlı grupların sürece dahil edilmesi olmak üzere şartlarının uygulanması gibi başka dosyaların da ele alındığını unutmamalıyız. Burada Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) lideri Abdulaziz el-Hılu ve Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM-AM) lideri Abdulvahid Muhammed Nur’u kastediyorum.”

Hükümetin büyük sıkıntısı
Sudanlı uzman Mezub değerlendirmesinin gündeme birçok başlığın geldiğine dikkat çekti:
“Ziyaret turunda ayrıca Rönesans (Nahda) Barajı dosyası, suların bölünmesi ve Sudan ile Etiyopya arasındaki el-Fuşka toprakları üzerinde yaşanan sınır çatışması gibi Sudan'ın sona erdirmek ve sonsuza dek kapatmak istediği bölgesel dosyaların yanı sıra yeni hükümet için endişe yaratabilecek ve başta ekonomi olmak üzere gerçekleştirmek isteyeceği çeşitli reformları engelleyebilecek diğer dosyalar da ele alındı. Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Temsilcisi Volker Peretz'in Hartum hükümetinden ve Burhan'ın 25 Ekim 2021’de olağanüstü hal ilan etmesinden ve hükümetin sivil kanadıyla ortaklığı sona ermesinden bu yana ordunun siyaset sahnesinden çekilmesini talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinin devam etmesinden memnun olmayan BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) sunduğu rapor çerçevesinde BM’nin Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) ile Sudan krizinde beklenen gelişmeler tartışıldı.”
Ülkede yaşananların siyasi kriz açısından hükümete büyük sıkıntılar yaşattığına şüphe olmadığını vurgulayan Mezub sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buna karşın herkes için kabul edilebilir çözümlere ulaşmak ve ülke için istenen istikrarı sağlamak için krizin taraflarından yeterli ve gerekli tavizler verilerek milli iradenin ortaya konması ve ülkenin çıkarlarının dikkate alınması gerekiyor.”

Güvenli çıkış
Sudanlı yazar Cemil el-Fadıl da Burhan'ın BAE, Suudi Arabistan ve Mısır'ı kapsayan Arap dünyasına yaptığı ziyaretin temel özelliğinin, bu üç ülkenin bölgesel eksenler oyunu çerçevesinde adeta bir ittifak gibi birbirlerine olan bağlılıkları olduğuna dikkat çekti. Bunun, Sudan'daki iç durum üzerinde önemli etkisi olan bir ittifak olduğunu vurgulayan Fadıl şunları söyledi:
“Geçiş dönemi üzerinde etkileri olduğu açık olan ittifak, geçiş hükümetinde askeri kanada daha yakındı. (Burhan’ın) Uganda ziyareti, özellikle IGAD grubu üzerinde etkili bir ülke olması ve Batılı ülkeler için Afrika kıtasında bir polis rolü oynaması nedeniyle Afrika’da önemli bir oyuncu olmasından kaynaklanırken Çad ziyareti de her iki ülkenin şu an yaşadıkları iç gerilimlerin gölgesinde içeride istikrar arayışında oynadıkları belirli rol çerçevesinde gerçekleşti.”
Sudanlı yazar Fadıl, Burhan'ın ziyaret turu sırasında özellikle Hartum hükümetinin Troyka ülkeleri, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ve ABD tarafından uygulanan baskılardan rahatsız olmasından ve BM Sudan Temsilcisi Volker Peretz'in Sudan'daki duruma ilişkin BMGK’da yaptığı konuşmasından duyduğu hoşnutsuzluktan dolayı ülkesindeki siyasi krizi Batı'da etkili olan ülkeler aracılığıyla çözmenin anahtarlarını aradığını söyledi. Peretz'in BMGK’daki konuşması, Sudan’da resmi çevrelerde itirazlarla karşılanırken Peretz’in ülkeden sınır dışı edilmesi çağrıları yapılmasına neden oldu.

"Rus ayısı"
Fadıl açıklamasında, Burhan’ın ziyaret turunun, başta Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalo’nun Rusya’nın Ukrayna'ya savaş açmasından iki gün önce Moskova'yı ziyaret etmesi ve ‘Rus ayısı’na yakın bir tutum sergilemesinin ardından ‘generallerin boynundaki ipleri çözme girişiminin bir parçası’ olduğunu belirtti. Fadıl ayrıca bu girişimlerin sürekli sokaklara dökülen milyonlarca göstericinin attıkları ‘üç hayır’ (İsrail'le barışa hayır, İsrail'i tanımaya hayır, İsrail'le müzakereye hayır!) sloganından rahatsız olduğu bir dönemde ordunun ya güvenli bir şekilde iktidarı bırakması ya da sınırlı yetkilerle de olsa hükümete katılması için bir formül bulma çabalarını yansıttığını vurguladı.



Biden İsrail-Hizbullah ateşkesinin bu sabahtan itibaren geçerli olacağını açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Biden İsrail-Hizbullah ateşkesinin bu sabahtan itibaren geçerli olacağını açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada Lübnan'da İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varılmasının ‘iyi bir haber ve Lübnan için yeni bir başlangıç’ olduğunu söyledi.

Tel Aviv'in anlaşmayı duyurmasının ardından Beyaz Saray'da bir konuşma yapan ve ABD'nin İsrail'i savunma konusundaki kararlılığını bir kez daha vurgulayan Biden, İsrail ile Hizbullah arasında Lübnan-İsrail sınırı boyunca devam eden çatışmaların yerel saatle 16.00'dan (02.00 GMT) itibaren sona ereceğini belirtti. Çatışmaların kalıcı olarak durdurulmasını hedeflediğini ifade eden Biden, ‘Hizbullah ve diğer terör örgütlerinden geriye kalanların İsrail'in güvenliğini tehdit etmesine ve Hizbullah'ın terörist altyapısının yeniden inşa edilmesine izin verilmeyeceğini ve önümüzdeki 60 gün içinde Lübnan ordusu ve devlet güvenlik güçlerinin konuşlandırılacağını ve kendi bölgelerini kontrol altına alacaklarını’ aktardı.

İsrail'in güçlerini önümüzdeki kademeli olarak geri çekeceğini belirten ABD Başkanı, “Bu da benim Amerikan halkına verdiğim, Amerikan birliklerinin bu çatışmada yer almayacağı sözüyle de uyumlu. Bunun yerine, Fransa ve diğerleriyle birlikte, bu anlaşmanın tam ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için gerekli yardımı sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

Biden ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a ‘ateşkese ulaşılmasındaki ortaklığı’ için teşekkür etti.

Gazze Şeridi ile ilgili olarak ABD'nin önümüzdeki günlerde İsrail ve Hamas Hareketi arasında ateşkes sağlanması için çaba sarf edeceğini söyleyen Biden, “Önümüzdeki günlerde Türkiye, Katar ve diğerleriyle birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması ve Hamas'ın rehineleri serbest bırakması için baskı yapacağız” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Biden’ın konuşmasından önce yaptığı açıklamada, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını uygulamaya hazır olduklarını ve Hizbullah'ın ‘herhangi bir ihlaline güçlü bir şekilde karşılık vereceklerini’ söyledi.

Netanyahu, İsrail'in ABD ile koordinasyon halinde ‘tam bir askeri hareket özgürlüğüne’ sahip olacağını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre yetkililer Lübnan'da varılacak bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Lübnan'ın güneyinden çekilmesini ve Lübnan ordusunun bölgeye konuşlanmasını gerektirdiğini söylediler. Bu da Hizbullah’ın Litani Nehri'nin güneyindeki sınır boyunca silahlı varlığını sona erdirecek.

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, İsrail güçleri çekilirken Lübnan ordusunun Lübnan'ın güneyine en az 5 bin asker göndermeye hazır olduğunu ve ABD'nin İsrail’in saldırıları nedeniyle tahrip olan altyapının yeniden inşasında rol oynayabileceğini söyledi.