Mikati: Lübnan hükümeti toparlanma ve kalkınma vizyonunun birleştirilmesini tamamlamaya yaklaştı

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Lübnan Reform, Kurtarma ve Yeniden Yapılanma Çerçevesi’nin dördüncü toplantısında (Dalati & Nohra)
Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Lübnan Reform, Kurtarma ve Yeniden Yapılanma Çerçevesi’nin dördüncü toplantısında (Dalati & Nohra)
TT

Mikati: Lübnan hükümeti toparlanma ve kalkınma vizyonunun birleştirilmesini tamamlamaya yaklaştı

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Lübnan Reform, Kurtarma ve Yeniden Yapılanma Çerçevesi’nin dördüncü toplantısında (Dalati & Nohra)
Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Lübnan Reform, Kurtarma ve Yeniden Yapılanma Çerçevesi’nin dördüncü toplantısında (Dalati & Nohra)

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, hükümetin reformları uygulamak için kamu sektöründeki ilgili kurumlar arasında kalkınma ve toparlanma bağlamında tek ve kapsamlı bir vizyonun birleştirilmesini tamamlamaya yakın olduğunu bildirdi.
Mikati, bugün Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası (WB) arasındaki koordinasyonla Lübnan Reform, Kurtarma ve Yeniden Yapılanma Çerçevesi’nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.
Başkent Beyrut’ta düzenlenen toplantıya Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami, Dünya Bankası Ortadoğu Bölgesi’nden Sorumlu Müdürü Saroj Kumar Jha, BM Lübnan Mukim Koordinatörü ve İnsani Yardım Koordinatörü Nejat Ruşdi’nin yanı sıra Danimarka, ABD, Almanya, Kanada Fransa, Hollanda, İsveç, İngiltere, İtalya, İsviçre, İspanya ve Japonya’dan üst düzey yetkililer katıldı.
Toplantıda yönetim, mali ve ekonomik reformlar ve sosyal yardımla ilgili bu projenin ilerleyişi ele alındı.
Mikati toplantıda, “Bu projenin, başta ekonomik kriz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve Beyrut Limanı patlaması olmak üzere Lübnan’ın karşılaştığı zorlukların üstesinden geldiği tespit edildi” diyerek, Ukrayna’daki savaşın gıda ve enerji güvenliği üzerindeki yansımalarının da bu zorluklara eklendiğini söyledi.
Mikati, uluslararası toplum ve Lübnan sivil toplumunun kamu sektörüyle ortaklaşa oynadığı role dikkat çekerek, “Hükümet, toparlanma ve kalkınmaya yönelik birleşik ve kapsamlı bir vizyon için kamu sektöründeki ilgili makamlar aracılığıyla çalışıyor. Gerekli reformları uygulamak için bu birleşik vizyonu tamamlamaya yakınız” dedi.
Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami ise, “Lübnan hükümeti ile Uluslararası Para Fonu arasında görüşmeler devam ediyor. Bugün konuştuğumuz en önemli şey bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması, ekonomik toparlanma planının tamamlanması, bütçenin Temsilciler Meclisi’nde onaylanması ve Sermaye Kontrolü projesinin onaylanması. İlk anlaşmayı yakında imzalayacağımızı umuyoruz” diye konuştu.
BM Lübnan Mukim Koordinatörü ve İnsani Yardım Koordinatörü Nejat Ruşdi, makroekonomik düzeyde istikrarı sağlamanın gerekliliğine değinerek, “Lübnan birçok krize tanık oldu ama bu kriz en kötüsü. Lübnan krizi dünyanın en kötü üç krizinden biri. Ekonomi korkunç durumda. Ekonomik daralma 2021 yılında yaklaşık yüzde 60’a yükseldi” dedi.
 



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24