Rusya Güney Askeri Bölgesi: Rus ve Cezayir kara kuvvetleri ‘Terörle Mücadele’ ortak tatbikatlarını Kasım 2022’de Cezayir’de gerçekleştirecek

Lamamra Moskova’da Ukrayna savaşının ülkesine yönelik etkilerini görüştü

Lamamra dün Moskova’da Rus yetkililerle bir araya geldi (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Lamamra dün Moskova’da Rus yetkililerle bir araya geldi (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Güney Askeri Bölgesi: Rus ve Cezayir kara kuvvetleri ‘Terörle Mücadele’ ortak tatbikatlarını Kasım 2022’de Cezayir’de gerçekleştirecek

Lamamra dün Moskova’da Rus yetkililerle bir araya geldi (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Lamamra dün Moskova’da Rus yetkililerle bir araya geldi (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Moskova önümüzdeki sonbahar aylarında Cezayir Çölü’nde Rusya-Cezayir askeri tatbikatların düzenleneceğini ilan ederken, Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra dün (salı) Rusya’nın başkenti Moskova’ya düzenlediği ziyarette Ukrayna’daki savaşı ve bu savaşın Avrupa’da enerji krizi yaratması ve çatışan iki ülkenin de ortağı olan Cezayir’de buğday stoklarının azalmasına yol açması gibi sonuçlarını ele aldı.
Rus haber ajansı TASS'ın dün Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Güney Askeri Bölgesi'nden aktardığı habere göre, Rus ve Cezayir kara kuvvetlerinin ‘Terörle Mücadele’ ortak tatbikatları Kasım 2022’de Cezayir’de gerçekleşecek.
Güney Askeri Bölgesi Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, tatbikatın detayları “Rus-Cezayir terörle mücadele ortak tatbikatlarına hazırlanmak için Rusya’nın Vladikavkaz kentinde düzenlenen ilk planlama konferansında” görüşüldü. Açıklamada, tatbikatın Cezayir’in güneyindeki Adrar eyaletinde bulunan bir askeri üste gerçekleştirileceği belirtildi. Açıklamaya göre, konferans sırasında “tatbikatın senaryosu ve konaklama prosedürleri de dahil olmak üzere lojistik organizasyon koordine edildi”. Açıklamada, tatbikatların “yasadışı silahlı örgütleri aramak, tespit etmek ve imha etmek için taktik hamlelerden ibaret olacağı” ifade edildi. Rusya tarafında ise Güney Askeri Bölgesi'nden yaklaşık 80 askerin tatbikatlara katılması planlanıyor. TASS’ın haberine göre, Güney Askeri Bölgesi kuvvetlerinin 2022 muharebe tatbikatlar planı “Güney Bölgesinden askerlerin Cezayir, Mısır, Kazakistan ve Pakistan silahlı kuvvetlerinden birliklerle uluslararası tatbikatlara katılımını içeriyor”.
Cezayir tarafından bu tatbikatla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak Rusya ve Cezayir arasındaki uzun vadeli askeri ortaklığa önem veren Cezayirli kaynaklar, Rusya'nın Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi'nin (FSVTS) Direktörü Dmitriy Şugayev’in 25 Mart’ta Cezayir’de gerçekleştirdiği temaslar kapsamında Cezayir Genelkurmay Başkanı General Said Şangariha ile yaptığı görüşmede tatbikatın amaçlarının ana hatlarıyla ele alındığını belirtti.
Cezayir Savunma Bakanlığı’ndan söz konusu tarihte yapılan açıklamada, Şugayev’in “iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin durumunu ve ortak ilgi alanına giren meselelere ilişkin karşılıklı değerlendirme ve görüşleri içeren görüşmeler gerçekleştirdiği” ifade edildi.
Şugayev o tarihte Cezayir’de düzenlenen “Askeri ve Teknik İşbirliğinden Sorumlu Cezayir-Rusya Hükümetlerarası Komitesi” toplantısına katılan heyetin içinde yer almıştı.
Cezayir 1960’larda bağımsızlığını ilan etmesinin ardından tercih ettiği sosyalist yaklaşım çerçevesinde askeri mühimmat ve silahlarının büyük kısmını Sovyetler Birliği’nden satın alırdı. Cezayir, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra da Rusya’nın önemli bir müşterisi olarak kalmaya devam etti.
Cezayirli diplomatlar, Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra’nın Moskova’ya düzenlediği ziyaretin “stratejik bir boyuta sahip olduğu ve iki ülke arasındaki seçkin ilişkileri güçlendirdiği” değerlendirmesinde bulundu.
Lamamra Moskova’daki temasları kapsamında Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev ile bir araya geldi. Cezayir Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, görüşmelerde “İki ülke arasındaki stratejik ilişkileri şekillendiren mekanizmalara yeni bir dinamizm kazandırmak için Cezayir ve Rusya arasındaki işbirliğini ve bu işbirliğini yaklaşmakta olan ikili organizasyonlara hazırlıkla ilgili meselelerin yanı sıra çeşitli alanlarda güçlendirme beklentilerinin” ele alındığı belirtildi. Açıklamada daha fazla detaya yer verilmedi.
Cezayir’deki gözlemciler, Lamamra’nın Rus muhataplarına “Cezayir’in Ukrayna’daki savaşın silahlarla değil, diyalog ve müzakerenin tercih edilmesiyle sona ereceği görüşünde olduğunu” ifade ettiğini aktardı. Hem Moskova hem Kiev’le özel siyasi ve ekonomik ilişkileri bulunan Cezayir, savaşın başından bu yana taraf tutmamaya özen gösteriyor.
Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı İbrahim Boughali önceki gün Rusya’nın Cezayir Büyükelçisi İgor Belyaev’i kabul etti. Boughali görüşmede ülkesinin “krizlerin çözümünde diyalog ve müzakerelere dayalı barışçıl bir yaklaşım izlediğini” belirterek, “krizlerle başa çıkmada standardizasyonun önemi” hakkında konuştu.
 



Humus'taki Aleviler verilen güvencelere rağmen güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli

Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
TT

Humus'taki Aleviler verilen güvencelere rağmen güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli

Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)
Humus'un ez-Zehra mahallesinde tanklarla devriye gezen Suriye’deki yeni yönetime bağlı savaşçılar (AFP)

Suriye'nin üçüncü büyük kenti Humus'ta, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in mensubu olduğu Alevi toplumu, yeni yetkililerin ‘rejim kalıntılarını’ aramak için mahallelerinde günlerdir sürdürdüğü ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı güvenlik operasyonları nedeniyle endişeli.

Humus'un merkezindeki çarşı, kurşunlarla delik deşik edilmiş binaların arasında satıcılardan meyve ve sebze almaya gelen insanlarla dolup taşıyor. Ancak Alevilerin çoğunlukta olduğu mahallelerin girişlerinde, bu hafta sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından yeni kurulan kontrol noktalarında askeri üniformalı silahlı adamlar duruyor.

Humus'un Alevi bölgelerinin bazı sakinleri AFP'ye, genç erkeklerin hatta silahlarını teslim eden askerlerin bile gözaltına alındığını söyledi.

AFP'nin konuştuğu tüm kişiler güvenlik kaygıları nedeniyle isimlerinin açıklanmamasını istedi.

Şehirdeki iki kişi, kontrol noktasındaki silahlı adamların insanlara mezheplerini sorması üzerine bölge sakinlerinin şikâyeti sonrası bir kontrol noktasının kaldırıldığını belirtti.

Alevilerin çoğunlukta olduğu ez-Zehra mahallesinin bir sakini, “Şu ana kadar yaşadığımız ve hissettiğimiz şey korkunun gerçekliğiydi. İlk başlarda münferit vakalardı, ancak şimdi çok sayıda olduğu için böyle adlandırılamaz” ifadelerini kullandı.

Humus'ta bir kontrol noktasında nöbet tutan Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri (AFP)Humus'ta bir kontrol noktasında nöbet tutan Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri (AFP)

‘Büyük çoğunluk sivil’

Suriye'deki yeni yönetim 8 Aralık'ta iktidara geldiğinden beri azınlıklara güven vermeye çalışıyor. Ancak Aleviler, Esed ailesiyle olan uzun süreli ilişkileri nedeniyle kendilerine karşı bir tepki oluşmasından korkuyor. Yetkililer ise herhangi bir ihlal olduğunu reddetti.

Humus vilayetinden eski bir Halk Meclisi üyesi olan Şehade Meyhub, ez-Zehra mahallesi sakinleri tarafından bildirilen yüzlerce ihlal ve gözaltına alınmayı belgelediğini kaydetti.

AFP'ye, “Şu ana kadar elimde ez-Zehra mahallesinde gözaltına alınan 600 kişinin ismi var” diyen Meyhub, Humus kentinin tamamında ‘gözaltına alınanların sayısının bin 380’i aştığını’ ifade etti.

Meyhub, gözaltına alınanlar arasında ‘yerleşim merkezlerine müracaat etmiş emekli tuğgeneraller ve albaylar olduğunu, ancak en büyük oranın zorunlu hizmette bulunan siviller ve askerler olduğunu’ belirtti.

Esed'i deviren yeni yönetim Suriye'nin çeşitli kentlerinde uzlaşma merkezleri açarak, eski askerleri silahlarını teslim etmeye davet etti.

Meyhub, kentin es-Sebil mahallesinde bir grup subayın eşleri ve çocuklarının önünde dövüldüğünü söyledi.

Humus'taki yetkililerin vatandaşların şikâyetlerine yanıt verdiğini ve gözaltına alınanları kısa süre içinde serbest bırakma sözü verdiğini belirten Meyhub, ihlallerin arkasında Heyetu Tahriru’ş-Şam'a (HTŞ) bağlı bazı grupların olduğunu ifade etti.

Ez-Zehra mahallesindeki bir başka adam AFP'ye, eski bir asker olan oğlundan geçen hafta Hama kırsalındaki bir kontrol noktasında gözaltına alındığından beri haber alamadığını söyledi.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında motosikletli bir adamın kimliğini kontrol ediyor. (AFP)Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında motosikletli bir adamın kimliğini kontrol ediyor. (AFP)

‘Öfke’

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman geçen hafta AFP'ye yaptığı açıklamada, Humus kenti ve kırsalında çoğunluğu Alevi olan en az bin 800 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Esed'in devrilmesinden bu yana Alevilere yönelik şiddet Suriye genelinde artışa geçti. SOHR o tarihten bu yana çoğunluğu Humus ve Hama vilayetlerinde olmak üzere 150 Alevinin öldürüldüğünü kaydetti.

Çatışmaların başladığı 2011 yılında Humus, insanların gösteri yapmak için sokaklara döküldüğü ilk şehirlerden biri olduğu için ‘devrimin başkenti’ olarak adlandırılmıştı. Özellikle bu şehirdeki protestolar sert bir şekilde bastırıldı ve mezhepsel şiddet savaş sırasında zirveye ulaştı. Humus'ta Sünni Müslümanların çoğunlukta olmasının yanı sıra Alevi ve Hıristiyan azınlık da bulunuyor.

Son günlerde internette dolaşan videolarda silahlı kişilerin Humus'ta erkekleri topladığı ve onlara çömelmelerini emrettiği görüldü.

AFP bu videoların hepsini doğrulayamadı, ancak kendisini bazı tutuklularla konuşurken kayda alan 21 yaşındaki HTŞ üyesi Muhammed Ebu Ali ile konuştu.

Ebu Ali AFP'ye, “Videoda görünenler suçlular ve şebbihalar... Savaşın ilk yıllarında Humus'ta katliamlar yaptılar. Onları yakaladık ve ilgili makamlara teslim ettik” şeklinde konuştu.

Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında sürücülerin kimliklerini kontrol ediyor. (AFP)Suriye’deki yeni yönetime bağlı güvenlik güçlerinden biri Humus'taki kontrol noktasında sürücülerin kimliklerini kontrol ediyor. (AFP)

‘Savaştan yorulduk’

Humus'ta Ebu Yusuf kod adlı bir HTŞ yetkilisi, İçişleri Bakanlığı personelinin kentteki tarama operasyonları sırasında ‘üç silah zulası bulduğunu ve onlarca aranan ismi gözaltına aldığını’ söyledi.

Humus'taki Kamu Güvenliği Departmanı pazartesi günü, kentin mahallelerinde beş gün süren tarama operasyonunun sona erdiğini duyurdu. Ancak HTŞ yetkilisi tarama operasyonunun devam ettiğini ve bölgenin ‘rejim kalıntılarından tamamen temizlenmediğini’ söyledi. Yetkili, “Sünni, Alevi, Hıristiyan fark etmeksizin herkes için güvenlik ve emniyet istiyoruz” dedi.

Şehrin başka bir yerinde, 2012 yılında rejim ordusu tarafından ele geçirilen muhaliflerin kalesi Baba Amr mahallesinin yol kenarları yıkıntılarla dolu. Evlerin duvarlarında ve kapılarında kurşun izleri var.

On yıl önce Lübnan'a kaçan 46 yaşındaki Fayez el-Cemal, eşi ve yedi çocuğuyla birlikte evlerine döndüğünde evlerini yıkılmış, kapıları ve pencereleri olmayan bir halde bulmuş.

El-Cemal, yıkılan binalar arasında komşularının ve arkadaşlarının öldürüldüğü yerleri işaret ediyor ama intikam almak istemiyor. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre el-Cemal, “Savaştan ve aşağılanmaktan bıktık. Biz sadece herkesin kendi hayatını yaşayabilmesini istiyoruz. Biz mezhepçiliğe karşıyız” ifadelerini kullandı.