Kuveyt hükümeti istifa etti

Kuveyt hükümeti, ‘iş birliği yapılmamasına’ yönelik oylamanın öncesinde istifa etti

Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah dün Beyan Sarayı’nda, hükümetinin istifasını sunan Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah’ı ağırladığı sırada (KUNA)
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah dün Beyan Sarayı’nda, hükümetinin istifasını sunan Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah’ı ağırladığı sırada (KUNA)
TT

Kuveyt hükümeti istifa etti

Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah dün Beyan Sarayı’nda, hükümetinin istifasını sunan Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah’ı ağırladığı sırada (KUNA)
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah dün Beyan Sarayı’nda, hükümetinin istifasını sunan Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah’ı ağırladığı sırada (KUNA)

Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah el-Halid es-Sabah hükümetinin istifasını sundu. Başbakan’ın Kuveyt Ulusal Meclisi’nin hükümetle ‘iş birliği yapmama’ talebine ilişkin yapılacak oturuma saatler kala istifa etmesi dikkati çekti. Geçen hafta salı günü parlamentoda gensoru önerisinin verilmesinin ardından bugün (Çarşamba) oylamanın yapılması planlanmıştı.
Geçen yılın sonlarına doğru Kuveyt Emiri’nin bazı görevlerini üstlenen Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah, hükümetin istifa dilekçesini Başbakan Şeyh Sabah Halid es-Sabah’tan teslim aldı.
Ulusal Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim ise yaptığı açıklamada, bugün gerçekleştirilmesi planlanan parlamento toplantısının, hükümetin katılmaması ve istifasını sunması üzerine iptal edildiği açıkladı.
Meclis Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İstifa, siyasi liderliğin değerlendirmesine alındı, ülkenin ve halkın menfaatlerine uygun olarak karar alınacağına yönelik inancımız tam. İstifa sebebiyle oturum düzenlenmeyecek” ifadelerine yer verildi.
İstifa kararı Ulusal Meclis ile kurulmasının üzerinden 3 ay geçmemiş hükümet arasında giderek yükselen siyasi krizin ardından verildi. Söz konusu hükümet, son iki buçuk yıl içerisinde yürütme yetkisini devralan 4’üncü hükümet olmuştu ve  29 Aralık 2021’de yemin ederek göreve gelmişti.
Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed es-Sabah geçen yıl, siyasi gerginlik ve çıkmaz durumuna son vermek için yasama ve yürütme makamları arasında diyalog kurulması çağrısında bulunmuştu. Söz konusu diyalog, siyasi muhaliflerin görevden alınmasına ve Başbakan’ı gensorulara karşı koruyan daha önce alınan bir meclis kararına son vermek için Kasım ayında hükümetin istifasıyla sonuçlandı.
Başbakan Şeyh Sabah el-Halid pazartesi günü, gensorular da dahil olmak üzere ‘anayasal araçların kötüye kullanılması’ nedeniyle Ulusal Meclis ile iş birliği yapamadıklarını belirterek, kabinesinden istifalarını sunmalarını istedi.
Hükümetin istifası, Başbakan’a parlamento tarafından gensoru yöneltilmesinin ardından geldi. Muhalefetten 3 milletvekilinin önerisini sunduğu gensoru, Başbakan’a yöneltilen suçlamalar ile ilgiliydi. Bunlardan en önemlileri Başbakan’ın uygulamalarının ‘anayasaya aykırı’ olmasının yanı sıra yasama kurumu ile iş birliği eksikliği, meclis oturumlarının aksaması ve yolsuzluğun önlenmesi için uygun tedbirlerin alınmamasıydı.
Geçen haftanın sonunda, Ulusal Meclis üyelerinin çoğunluğu Başbakan’ın aleyhine oy kullanacaklarını açıkladılar. Hükümet ile iş birliği yapmamak için imza atan milletvekilleri listesine en son katılan, Kuveyt’teki Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadı olan İslami Anayasa Hareketi’nin (HADES) milletvekilleri oldu. Bu durum, yasama ve yürütme otoriteleri arasında ‘iş birliği yapılmaması’ durumunu onaylamak içi89n yeterli sayıyı sağlamış oldu. Bu da, anayasal olarak, başbakanın görevden alınması, yeni bir başbakan atanması ve Ulusal Meclisi feshedilmesine ilişkin karar vermesi için konunun ülke Emiri’ne devredilmesi anlamına geliyor.
El-Halid’in istifası karşısında, bir sonraki adıma Emir ve Veliaht Prens karar verecek. Gözlemcilerin belirttiğine göre, siyasi liderlik, başbakanın istifasını kabul etmek ve yeni bir başbakan atamak da dahil olmak üzere bir dizi seçeneği inceliyor. Ele aldıkları konular arasında, parlamento oturumlarının bir ay süreyle askıya alınması da dahil olmak üzere iş birliği yapılmamasının yansımaları da yer alıyor.
Kuveyt’te yasama ve yürütme organları arasındaki çatışmalar, 5 Aralık 2020’de yapılan parlamento seçimlerinden bu yana hükümetin çalışmalarının aksamasına yol açtı. Bu durum, petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından devlet gelirlerindeki düşmesi ve Kovid-19 salgınının ortaya çıkmasından kaynaklanan ekonomik krizin gölgesinde muhalefet açısından göreceli bir ilerlemeyle sonuçlandı. Ekonomik krizin nedenlerinden biri, son haftalarda petrol fiyatlarındaki artış baskıyı biraz azaltmış olsa da, hükümetin henüz uluslararası piyasalarda borçlanmasına izin veren bir borç kanunu çıkaramaması oldu. Bu konudaki bir önceki yasanın süresi 2017 yılında sona ermişti.
Siyasi liderliğinin ele aldığı seçenekler arasında, anayasal bir prosedür olan parlamento oturumlarının askıya alınması yer alıyor. Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed es-Sabah yasama ve yürütme organları arasındaki krizin ortasında 16 Şubat 2021’de, anayasanın 106. maddesine istinaden, parlamento toplantılarını bir ay erteleyen bir kararname yayınlamıştı. Anayasanın 106. maddesi ülke Emiri’nin ‘kararname yayınlayarak, Ulusal Meclis toplantılarını bir ayı geçmeyen bir süreliğine erteleyebileceğini, ertelemenin sadece bir kereliğine Meclis onayı ile yenilenebileceğini ve erteleme süresinin oturum süresinden sayılmayacağını” belirtiyor.
Hükümet, maruz kaldığı gensorulara yönelik şikayetlerini dile getirirken, muhalifler, ülkedeki siyasi hayatın gevşeklik ve yolsuzluktan muzdarip olduğunu belirterek, Ulusal Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim’in yerine geçmelerini sağlayacak yasama seçimlerinin yapılması için hükümetin istifasını ve Ulusal Meclis’in feshedilmesini talep ediyorlar.
Savunma ve içişleri bakanları Şubat ayında ulusal Meclis’teki çok sayıdaki gensoruyu protesto etmek için istifa etti. İki bakan muhalefet tarafından anayasal araçların kötüye kullanıldığı suçlamasında bulundu.



BAE, Filistinlilerin yerlerinden edilmesini reddetti… Sisi yeniden inşanın önemini vurguladı

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

BAE, Filistinlilerin yerlerinden edilmesini reddetti… Sisi yeniden inşanın önemini vurguladı

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, bugün ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu kabul ederken ülkesinin Filistinlilerin yerlerinden edilmesini reddeden ‘kararlı duruşunu’ yineledi.

Şarku'l Avsat'ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığına göre Şeyh Muhammed bin Zayed, ‘BAE'nin Filistin halkını topraklarından sürmeyi amaçlayan her türlü girişimi reddeden kesin tutumunu’ yineledi. Gazze Şeridi'nin yeniden inşası sürecinin ‘iki devletli çözüme dayalı kapsamlı ve kalıcı bir barışa giden yolla bağlantılı’ olması gerektiğini belirten Muhammed bin Zayed, bölgede istikrarı sağlamanın yolunun bu olduğunu ve bölgedeki çatışmanın bölgesel barışı tehdit edecek şekilde genişlemesini önlemek için çalışmanın önemini vurguladı.

Şeyh Muhammed bin Zayed ve Rubio, iki ülke arasındaki iş birliği ve ortak eylem ilişkilerini ve karşılıklı çıkarlarını elde etmek için çeşitli alanlarda bunları geliştirme yollarını görüştü.

Görüşmede ayrıca, ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi bölgesel ve uluslararası mesele, Ortadoğu bölgesindeki gelişmeler, özellikle de işgal altındaki Filistin topraklarındaki gelişmeler ve Gazze Şeridi'ndeki kriz ile bunun bölgesel barış, istikrar ve güvenlik üzerindeki yansımalarına yönelik çabalar ele alındı.

Diğer yandan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi uluslararası topluma, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ni Filistinlileri yerinden etmeden yeniden inşa edecek bir plan benimseme çağrısında bulundu. Sisi, Mısır'ın Gazze'deki ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanması, esir ve tutukluların takası ve insani yardımın uygulanması yönündeki kararlı tutumunu yineledi. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Sisi, Madrid'de İspanya Başbakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Gazze Şeridi'nin, topraklarına bağlı Filistin halkını yerinden etmeden yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Sisi görüşmelerde Suriye'deki gelişmelerin de ele alındığını belirterek, Mısır'ın Suriye halkına olan sarsılmaz desteğini ve meşru isteklerini gerçekleştirmeleri için yanlarında olduğunu vurguladı. Suriye'nin egemenliğinin, birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasının ve Suriye halkının tüm bileşenlerinin katılımıyla kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılmasının önemini belirten Sisi, iki ülke arasındaki ilişkileri ‘stratejik ortaklık’ seviyesine yükseltecek bir belgenin imzalandığını duyurdu.