Antarktika'da penguen sayacak personel aranıyor

Başarılı adaylar, Antarktika Yarımadası'nın Goudier Adası'na Gentoo penguenleri kolonisinin yanına yerleşecek

Antartika'daki Gentoo penguenleri yeni çalışma arkadaşlarınız olabilir (AFP)
Antartika'daki Gentoo penguenleri yeni çalışma arkadaşlarınız olabilir (AFP)
TT

Antarktika'da penguen sayacak personel aranıyor

Antartika'daki Gentoo penguenleri yeni çalışma arkadaşlarınız olabilir (AFP)
Antartika'daki Gentoo penguenleri yeni çalışma arkadaşlarınız olabilir (AFP)

Antarktika'daki dünyanın en ücra postanesi, penguenleri saymak için yeni personel arıyor.
Birleşik Krallık Antarktika Mirası Vakfı (UKAHT), Port Lockroy'daki üssünü devam ettirecek ekibi arıyor ve beklendiği üzere yüzlerce başvuru alıyor.
Pandemiden bu yana şimdi ilk kez yeniden halka açılacak bu üs, genellikle kasımla mart arasında yaklaşık 18 bin kişiyi ağırlıyor.
The Independent'ta yer alan habere göre Cambridge merkezli yardım kuruluşu, Antarktika'daki tarihi binaların ve eserlerin bakımından sorumlu mevsimlik postane müdürü görevi için genellikle her yıl ilan veriyor.
Başarılı adaylar, Antarktika Yarımadası'nın Goudier Adası'na Gentoo penguenleri kolonisinin yanına yerleşecek.
Adayların fiziksel olarak zinde ve çevre bilincine sahip olması ve özellikle de bu alanda şebeke suyu olmadığı için asgari koşullarda nasıl yaşayabileceğini bilmesi gerekiyor.
Günlük görevler arasında postanenin ve hediye dükkanının işletilmesi, penguen sayımının yapılması ve Bransfield House'daki eserlerin bakımı var.

Seçilen adaylar 2019'dan bu yana üste yaşayan ilk kişiler olacak.
Port Lockroy, 1944'ten 1962'ye kadar Antarktika Yarımadası'nda kurulan ilk kalıcı Britanya üssüydü fakat 2006 itibarıyla müze ve postaneye dönüştürüldü.
UKAHT'nin Antarktika operasyonları yöneticisi Lauren Luscombe, BBC'ye konuştu:
"Port Lockroy'un sorunsuz işlemesini sağlamak için gereken günlük görevlerin doğası göz önüne alındığında ekibe perakende satış deneyimi, müzecilik, koruma ve bina bakımı ve liderlik veya yönetim gibi bir dizi beceriye sahip başvurular arıyoruz. Ama bunun da ötesinde, başvuru sahiplerinin bize kim olduklarını göstermesi önemli; hem başvuruları aracılığıyla hem de aday seçme süreci esnasında onları tanımamız gerekiyor. Başarılı adaylar, 5 ay boyunca birbirine yakın mesafede yaşayacak, bu nedenle beceri setleri ve kişiliklerde doğru dengeyi kurmamız da hayati önemde."
UKAHT'nin internet sitesi aracılığıyla yapılacak başvurular için son tarih 25 Nisan Pazartesi günü saat 23.59.
İşe alınanlar bu yıl ekimde Cambridge'de bir hafta eğitim alacak ve daha sonra da Mart 2023'e kadar yaşayıp çalışacakları Antarktika'ya gidecek.
 



5 bin yıl önce Avrasya'da yayılan vebanın arkasından koyunlar çıktı

Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
TT

5 bin yıl önce Avrasya'da yayılan vebanın arkasından koyunlar çıktı

Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)

Tunç Çağı'nda Avrasya'da yaşanan veba salgının yayılmasında koyunların kritik bir rol oynamış olabileceği tespit edildi. 

İnsanlara bulaşan pek çok hastalık hayvansal kökenli. Hayvanlarda bulunan patojenler bir noktada insanlara geçerek onlar arasında yayılıyor. 

Tarihteki en ölümcül zoonotik hastalıklardan biri olan veba da sıçanların üzerinde yaşayan pireler yoluyla insanlara bulaşarak milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 

Diğer yandan 14. yüzyıldaki Kara Ölüm diye bilinen salgından sorumlu patojen, yaklaşık 5 bin yıl önce yayılmaya başlayan patojenden genetik olarak farklı. İnsanlar arasında yayılan bu Yersinia pestis türünün yaklaşık 2 bin yıl önce ortadan kaybolduğu düşünülüyor.

Ancak uzmanlar bu patojenin insanlara nasıl sıçradığını bilmiyordu. Bilim insanları hayvanlardaki hastalıkların geçmişte insanlara nasıl bulaştığını öğrenerek gelecekte yaşanabilecek bu tür olaylara karşı hazırlıklı olabilir.

Aralarında Harvard Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı bir araştırma ekibi, Tunç Çağı'ndaki Yersinia pestis'in kökenini saptamak için bugünkü Rusya'da bulunan Arkaim arkeolojik kazı alanındaki hayvanlarının kemiklerini ve dişlerini inceledi.

Araştırmacılar 4 bin yıllık bir koyunda, o dönemde insanlara bulaştığı bilinen Y. pestis türünü tespit etti.

Bilim insanları koyundan alınan Y. pestis genomunu diğer eski ve modern genomlarla karşılaştırdı. Koyundan alınan örnek, aynı zamanlarda yakın bir bölgede yaşayan bir insana bulaşan patojenin genomuna çok benziyordu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de dün (11 Ağustos) yayımlanan makalenin ortak yazarı Dr. Christina Warinner şöyle diyor:

Bir koyuna ait olduğunu bilmeseydik, herkes bunun başka bir insan enfeksiyonu olduğunu varsayardı; neredeyse ayırt edilemezler.

Ekip, patojenin henüz bilinmeyen bir yaban hayvanından koyunlara ve oradan da insanlara sıçradığını tahmin ediyor. Öte yandan hastalığın insanlardan koyunlara bulaşmış olması da muhtemel. 

Sözkonusu patojen, diğer veba salgınlarından farklı olarak pireler aracılığıyla bulaşmasını sağlayacak genetik materyalden yoksun. Araştırmacılar bu nedenle başka bir kaynaktan yayılmış olması gerektiğini söylüyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden makalenin bir diğer yazarı Dr. Felix Key "Elimizdeki bulgular eski koyun ve insan enfeksiyonlarının, hâlâ bilinmeyen bir kaynaktan muhtemelen münferit olaylarla yayıldığını gösteriyor" diyerek ekliyor:

Sıradaki adım, o kaynağı bulmak.

Araştırmacılar o dönemde bölgede yaşayan Sintaşta-Petrovka halkının sığır, koyun ve at yetiştiriciliğiyle ilgilendiğine de dikkat çekiyor.

Çalışmanın yazarlarından Dr. Taylor Hermes "Bu erken dönem çoban topluluklarının tahıl depoları, fareleri ve pireleri çekmezdi ve daha önce Sintaşta bireylerinde Y. pestis enfeksiyonları bulunmuştu" diyerek soruyor: 

Kayıp halka çiftlik hayvanları olabilir mi?

Bu toplulukların kullandığı hayvanların yabandaki canlılarla temasa geçmesi hastalığın yayılmasını sağlamış olabilir.

Bilim insanları bunu ve patojenin kısa sürede nasıl geniş bir alana yayıldığını anlamak için çalışmalarına devam etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Cosmos Magazine, Cell