Dünyanın en güzel kokusu

Madagaskar'da vanilya tarlasında çalışan bir çiftçi. (Reuters)
Madagaskar'da vanilya tarlasında çalışan bir çiftçi. (Reuters)
TT

Dünyanın en güzel kokusu

Madagaskar'da vanilya tarlasında çalışan bir çiftçi. (Reuters)
Madagaskar'da vanilya tarlasında çalışan bir çiftçi. (Reuters)

İsveç ve Birleşik Krallık'tan araştırmacılar, herkesin merak ettiği bir sorunun cevabını bulmak için bir araya geldiler: Dünyadaki en güzel iyi koku nedir?
Araştırma, çoğu insanın farklı kültürlerden ve geçmişlerden gelmesine rağmen vanilyayı gezegendeki ‘en hoş’ koku olarak tanımladığını ortaya koydu.
İsveç'teki Karolinska Enstitüsü ve Oxford Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen araştırma, insanların kültürleri ne olursa olsun koku alma konusunda benzer tercihleri paylaştığını ortaya koydu. Sonuçlara göre en hoş koku vanilya olurken onu şeftali takip etti.
Araştırmaya göre insanların çoğunun aynı kokulardan haz duyma olasılığı yüksek. Zira bu, derinlere kök salmış bir duygu olarak tanımlanıyor.
Karolinska Enstitüsü araştırmacı ve çalışmanın yazarlarından Artin Arshamian, insanların benzer koku tercihlerine sahip olabileceğini söyledi.
Arshamian sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın dört bir yanındaki insanların aynı koku algısına sahip olup olmadığını ve aynı kokuları sevip sevmediğini veya bunun kültürel olarak öğrenilmiş bir şey olup olmadığını incelemek istedik."
Araştırmacılar kültürün sonuçlarda çok daha büyük bir rol oynamasını bekliyorlardı. Batı dünyasıyla çok az teması olan toplulukların üyeleri de dahil olmak üzere dokuz farklı Batılı olmayan kültürden 225 katılımcı araştırmada yer aldı.
Bu durum, çalışmanın sonuçlarında da belirtildiği gibi, kimileri için dinlendirilmiş ringa balığı iştah açıcı olsa da kimileri için ise ‘dünyanın en iğrenç kokusu’ olarakgörülmesini açıklıyor.
Archamian konuya dair şunları söyledi:
"Artık moleküler yapı tarafından yönlendirilen küresel bir koku algısı olduğunu biliyoruz. Bu, belirli bir kokuyu neden sevip sevmediğimizi açıklıyor. Bir sonraki adım, bu bilgiyi belirli bir kokuyu kokladığımızda beynimizde neler olduğuyla ilişkilendirerek ve bunun nedenlerini araştırmak."



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe