Ukrayna’daki Rus Wagner grubu Batı’yı neden endişelendiriyor?

Nazilere sempati duymak ve savaş suçu işlemekle suçlanan paralı asker şirketi Wagner’in, Ukrayna’nın doğu şehirlerinde faaliyet göstermesi muhtemel

Günümüzde Ukrayna’da kaç Wagner paralı askeri veya diğer Rus yanlısı paralı asker bulunduğu bilinmiyor (Reuters)
Günümüzde Ukrayna’da kaç Wagner paralı askeri veya diğer Rus yanlısı paralı asker bulunduğu bilinmiyor (Reuters)
TT

Ukrayna’daki Rus Wagner grubu Batı’yı neden endişelendiriyor?

Günümüzde Ukrayna’da kaç Wagner paralı askeri veya diğer Rus yanlısı paralı asker bulunduğu bilinmiyor (Reuters)
Günümüzde Ukrayna’da kaç Wagner paralı askeri veya diğer Rus yanlısı paralı asker bulunduğu bilinmiyor (Reuters)

Tarık eş-Şami
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye başlamasından bu yana özel bir  paramiliter şirketi olan Wagner mensubu paralı askerlerin Kremlin ile yakın ilişkiler içinde yürüttükleri faaliyetler konusunda Batı tarafından yapılan uyarılar artıyor.
Washington’a göre Wagner adlı grubun, faaliyet gösterdiği diğer ülkelerden savaşçılar alacağı beklentisi mevcut. Peki Wagner grubu nedir?
Batı, onun savaşlardaki varlığından neden korkuyor? Ukrayna’daki savaşın gidişatı üzerinde önemli bir etkisi olacak mı? Çatışmayı uzatabilir mi?

Uyarılar ve korkular
24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından birkaç gün sonra Batı’dan gelen raporlar, Ukrayna’daki Rus saldırganlıklarının yakın zamanda Kremlin ile bağlantılı şekilde Wagner grubundan paralı askerleri kapsayacağı konusunda uyardı. Grubun, Suriye de dahil olmak üzere faaliyet gösterdiği diğer ülkelerden aktif olarak savaşçı topladığı biliniyor. Ancak son günlerde Batılı yetkililer uyarılarının tonunu yükseltirken, binden fazla paralı askerin, Rus saldırısını desteklemek için konuşlandırıldıkları diğer ülkelerden çekilebileceğini iddia etti.
Şu anda Ukrayna’da kaç Wagner savaşçısı veya diğer Rus yanlısı paralı asker bulunduğu bilinmiyor. Avrupalı istihbarat yetkilileri, yaklaşık 300’ünün işgalden önceki haftalarda Ukrayna’ya girdiğine inanıyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, şu anda Ukrayna’nın doğusunda bulunan bir dizi Suriyeli de dahil sayılarının yaklaşık bin olduğunu söyledi. ABD merkezli ‘The Intercept’ sitesine göre ise henüz bu konuda herhangi bir kanıt bulunmuyor.
Batı’nın Wagner korkusunun nedenlerinden birinin, para için savaşmanın dünyanın en eski mesleklerinden biri olmaması gerçeğinden kaynaklanıyor olabilir. Ancak çatışma bölgelerinde uzun süredir özel askeri müteahhitlere güvenen ABD de dahil olmak üzere birçok ülkenin bir özelliği haline geldi. ABD’li paralı askerler, birçok ülkede sivillere karşı bir dizi insan hakları ihlali gerçekleştirdi. Ukrayna’nın belirttiklerine göre insan hakları gözlemcilerinin uyardığı bu yaklaşım, hâlihazırda artan suiistimaller, savaş suçları ve toplu katliamlardan mustarip olan Ukrayna’da da yükselişte.

Wagner nedir?
Wagner, Sovyet döneminin sonunda dolandırıcılık suçlamasıyla birkaç yıl hapsedilen Yevgeny Prigozhin tarafından 2014 yılında kurulmuş özel bir askeri şirkettir. 1990 yılında hapisten çıktıktan sonra sosis satıcısından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in aşçısına dönüştü. Memleketi St. Petersburg’da lüks restoranlara sahip olmadan önce Putin’in güvenini kazandı.
Rus İnternet Araştırma Ajansı ‘Troll farm’ı da kuran Prigozhin, Wagner Grubu ile herhangi bir bağlantısı olduğunu reddediyor. ABD, söz konusu ajansın ‘2016 ABD seçimlerini etkileme girişimi de dahil olmak üzere, internet üzerinden yapılan bir dizi dezenformasyon kampanyasının ardında bu ismin olduğunu’ savunuyor. Ancak yıllar boyunca Wagner varlıklarını yakından takip eden araştırmacılar, gazeteciler ve yetkililer, grubun faaliyetlerini Prigozhin ile ilişkilendiriyor. Aynı şekilde Barnard College’de Profesör Kimberley Martin, 2020 yılında ABD Kongresi’nde yaptığı açıklamada, Wagner’i yasadışı ve Rusya’da bir belirsizlik durumunda tutmanın, Kremlin’e kendisini bu grubun nefret dolu veya riskli eylemlerinden uzaklaştırma izni verdiğini söyledi. Bu durum, Wagner savaşçılarının 2018’de Suriye’de ABD güçlerine karşı sert bir savaş sırasında öldüğünde açıkça görüldü. Savaş sırasında 300 Wagner unsuru ölmüştü.
Kremlin, savaş suçlarıyla bağlantılı olan Wagner grubu ile herhangi bir bağlantısı olduğunu her zaman reddederken, Batı medyası ise onun, Rus istihbaratının emirleri altında faaliyet gösterdiğini savunuyor. Ancak tercih edilen bazı şirketlerin, Rus devleti ile bir tür ortaklık içinde çalışmasına izin veriliyor. Grup, daha önce Rus muhalifleri tarafından Rusya toprakları dışında zehirlenmeye çalışmakla suçlanmıştı.

İsim ve liderler
Prigozhin de dahil olmak üzere Wagner ile bağlantılı birçok kişi, ABD yaptırımlarına tabi. Geçen yıl Avrupa Birliği (AB), Ukrayna, Suriye, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan ve Mozambik’te ciddi insan hakları ihlalleri yapmakla suçladığı grubun bazı operasyon liderlerine seyahat yasakları verme ve mal varlıklarını dondurma kararı aldı. Bunlar arasında eski bir Rus askeri istihbarat subayı ve birinci ve ikinci Çeçen savaşlarının gazisi olan Dmitry Utkin de bulunuyor. Utkin, ‘Slav Kolordusu’ olarak eski bir özel askeri grubu kurduktan sonra Wagner’in kurucularından biri olarak kabul ediliyor.
Utkin’in Nazi lider Adolf Hitler’in en sevdiği besteci Richard Wagner’den sonra gruba ‘Wagner’ adını verdiği söyleniyor. Bu iddia, cildine bir Nazi dövmesi çiziyormuş gibi görünen Utkin’in fotoğrafları da dahil, Wagner’i Nazilere sempati duymakla suçlayan Batı raporlarına dayanıyor. Ayrıca durum, Putin’in Ukrayna’da milliyetçi Nazilere karşı askeri bir kampanya yürüttüğü iddiasıyla taban tabana zıt.

Gölge savaşları
Ukrayna ve çevresinde yaklaşık 190 bin Rus askerin varlığıyla, gölge savaşlarında uzmanlaşan Wagner paralı askerlerinin hangi rolü oynayacağı henüz belli değil. Ancak bazı gözlemciler, Ukrayna’nın doğu kesimlerinde, özellikle şehirlerde bir çatışma çıkması durumunda önemli bir rol oynayabileceklerini düşünüyorlar. Grubu yakından inceleyen ‘New America’ merkezindeki Future Frontlines programı direktörü Candace Rondeaux, Wagner’in savaş hizmetlerinin Rusya’nın dış politika oyununa katkısının yalnızca bir parçası olduğunu söyledi. “Bu hizmetler, düzensiz ve psikolojik savaş harekâtlarında çok amaçlı roller oynuyor olarak görülüyor” diyen Rondeaux, bir dizi Afrika ülkesindeki çatışmalarda ortak kuvvetlerin eğitilmesi de dahil, Wagner savaşçılarının diğer çatışma bölgelerinde de önemli bir taktiksel rol oynadığını dile getirdi. Direktöre göre grup, Rusya’nın kendisini dünyanın herhangi bir yerinde askeri olarak yansıtabileceği izlenimin yaratacak bir varlığa sahip.
Wagner, Rus hükümetini resmi olarak savaşlara dahil etmeden, fiili olarak Rusya’nın ‘grubun çıkarlarını artıran’ küresel emellerinin bir vekili olarak hareket ediyor. Grup ayrıca, Rusya’nın fazla maliyet sarf etmeden ilerlemesini sağlıyor. Wagner, Rusya açısından daha düşük öncelikli yerlere gidebiliyor. Böylece Rus Askeri İstihbaratı, Ukrayna gibi daha yüksek öncelikli konulara odaklanabiliyor.

Batı’nın endişesi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Ukrayna’da kaç Wagner savaşçısı veya diğer Rus yanlısı paralı asker olduğu bilinmiyor. Ancak Putin, Ortadoğu’dan yaklaşık 16 bin gönüllünün Rusya’nın Ukrayna’daki çabalarına dahil olmaya hazır olduğunu söyledi. Aynı şekilde Putin’in Çeçenistan’a yönetici atadığı Ramazan Kadirov’a bağlı güçler de Mariupol kuşatmasına dahil olmaya başladı. Ancak grubun, şu ana kadar sahadaki başarıları şüpheliydi. Bu da varlıklarını ve yayılmacılığını, savaşın seyri üzerinde büyük etkisi olan bir savaştan ziyade siyasi ve propaganda amaçlı abartılı bir konum haline getirdi.
Rus paralı askerlerini yakından takip eden bir çatışma analiz grubu olan C4ADS’nin program direktörü Jack Margolin, Rus hükümetinin Wagner Grubu’nu Batı’yı sindirmek için etkili bir araç olarak görmek istediğini belirtti. Ancak Ukrayna’daki savaşa katılan yabancı askerlerin çatışmanın ölçeğini değiştirmesi pek olası değil. Savaşın gidişatını değiştirmeyecekler, ancak çok özel ve kısıtlı operasyonlar bağlamında kullanımları açısından bir miktar fayda sağlayabilirler.
Bununla birlikte Wagner’in son derece şeffaf olmayan sicili, grubun halkın hayal gücündeki yarı efsanevi statüsüne katkıda bulundu ve onu Rusya’nın dış politika araçları arasında yararlı bir araç haline getirdi. Wagner’in Ukrayna’da konuşlandırıldığına dair raporlar da Batı’da alarma geçti. Avrupalı ve ABD’li istihbarat yetkilileri, kiralık savaşçıların Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir (Volodomir) Zelenskiy’nin suikastı için görevlendirildiğini belirtti. Bir başka kesim ise paralı askerlerin, 2014 anlaşmazlığı sırasında ayrılıkçı gruplarla birlikte savaştıkları doğu Ukrayna’daki Rus çabalarına yardım etmeye odaklanmalarının beklendiğini söyledi.
Bu ay başlarında Ukraynalı yetkililer, savaşta öldürülen savaşçıların cesetlerinde bulunan ve Suriye’den gelmiş olabileceklerine işaret eden izlerin fotoğraflarını yayınladı. Wagner, 2015 yılından beri Suriye’de faaliyet gösteriyor.
Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki Wagner unsurlarını gösteren bir videonun yanı sıra ABD’li yetkililer, Ukrayna’da savaşmak için kentsel bölgelerdeki çatışmalarda yetenekli Suriyelileri görevlendirdiği konusunda uyardı.

Çabalar artıyor
Wagner Grubu’nun özellikle Suriye’deki orduya alma çabalarının, Ukrayna savaşının devam etmesiyle artabileceğine dair bazı göstergeler var. Ancak paralı askerlerinin çatışmada belirleyici bir rol oynayıp oynamayacağı ya da diğer çatışmalarda olduğu gibi katılımlarının, yaygın suiistimallere yol açıp açmayacağından emin olmak gerekiyor.
Wagner’in bir dizi Afrika ve Ortadoğu ülkesine sızmasına bakılmaksızın varlıkları, çok sayıda insanın işkence ve infazı da dahil, bazen DEAŞ infazlarını akla getiren ve Rus paralı askerler tarafından işlenen ihlallerde somutlaşmış, çok sayıda insani maliyete sahip.

Savaşın geleceği
Korku nedenleri arasında, paralı asker kullanımının bir nişanesi olarak devam eden hesap verebilirlik eksikliği, bunların konuşlandırılmasının ardındaki sözleşme anlaşmalarının izini sürme zorluğu ve ayrıca paralı askerlerin sahadaki operasyonlarını takip zorluğu da yer alıyor. Paralı askerlerin kullanımı konusunda Birleşmiş Milletler (BM) ekibine başkanlık eden Sorcha MacLeod’a göre bu durum, silahlı çatışma durumunda insanları insan hakları ihlallerinden ve savaş suçlarından sorumlu tutmayı zorlaştıracak.
MacLeod, paralı askerlerin varlığının, çoklu çatışmalarda doğrudan şiddetin tırmanmasına yol açtığına dikkat çekti. Aynı şekilde bu varlığın, insan hakları ihlalleri ve uluslararası insan hakları ihlalleri riskini de artırdığını söyledi. Güvenlik analisti Sean McFate, “Paralı askerlerin ‘insan hakları ihlallerinin incelenmesinin düşük olduğu’ bu tür çatışmalara dahil olması, muhtemelen gelecekte çatışmalar oluşturacaktır” dedi. Savaşın küreselleşmesine yol açan bir küreselleşme çağında yaşadığımızı belirten McFate, Ukrayna da dahil olmak üzere ideolojik olarak motive olmuş gönüllüleri kendine çatışma sayısının arttığına dikkat çekti.



Netanyahu: İsrail'in esirleri kurtarabilmesi için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerekiyor

Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Netanyahu: İsrail'in esirleri kurtarabilmesi için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerekiyor

Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na bırakılan havadan yardımların ardından kuma karışmış baklagilleri toplayan Filistinli bir kadın (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde tutulan esirleri kurtarmak için Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratması gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, İsrail medyasında ordunun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal edebileceğine dair haberlerin yayınlanmasının ardından geldi. Netanyahu, bir askeri eğitim tesisini ziyaretinde şunları söyledi: “Gazze Şeridi'ndeki düşmanı yenilgiye uğratmak, tüm esirlerimizi kurtarmak ve Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak için gerekli.”

Netanyahu bugün, Gazze Şeridi'nde devam eden savaş için yeni bir plan sunmak üzere bir güvenlik toplantısı düzenleyecek. Bu plan, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesini içerebilir. Öte yandan İsrail, kuşatma altında harap olmuş Gazze Şeridi’ne ticari malların kısmen girişine izin verdi.

yuıo
İsrail ordusuna ait bir araç, İsrail'in Gazze Şeridi ile olan güney sınırında hareket ediyor. (AFP)

Netanyahu'nun Kudüs'te güvenlik yetkilileriyle bir araya gelerek yeni talimatlar vermesi bekleniyor. Bu toplantı, Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin acılarına dikkat çekmek için New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek.

İsrail Kanal 12 televizyonu, Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı ile bir araya geleceğini bildirdi. Kanal, Netanyahu'nun ofisindeki üst düzey yetkililerin, açıklanacak kararlar arasında Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin de yer alacağını söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’dan aktardığına göre Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamını kontrol etmesini istiyor.

Haberde, “Başbakanla görüşen bazı hükümet üyeleri, Netanyahu'nun esirlerin tutulduğu bölgeleri de kapsayacak şekilde savaşı genişletmeye karar verdiğini doğruladı” denildi.

Maariv ise “Karar verildi. Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etmek üzereyiz” diye yazdı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün, “Gazze Şeridi'nde Hamas'ı yenmek ve esirlerin geri dönmesi için gerekli koşulları sağlamak, savaşın iki ana hedefi. Bunları gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

sdfrgtyh
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almak için kamyonlara binen Filistinliler (Reuters)

Medyada tartışılan plan, Gazze Şeridi'ndeki Hamas hükümetinin öfkeli tepkisine neden oldu. Hükümet, ateşkes görüşmeleri konusundaki tutumunu değiştirmeyeceğini vurguladı.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Husam Bedran AFP’ye yaptığı açıklamada, “Top işgalcilerin ve ABD'nin sahasında. Ne yazık ki ABD işgali desteklemeye devam ediyor. Bu da ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılmasını fiilen geciktiriyor” dedi.

Baskılar

22 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güney sınırına düzenlediği saldırının ardından başlayan 22 aylık çatışmanın ardından Netanyahu, birçok cephede baskı altında.

İsrail'de, Gazze Şeridi'nde kalan 49 esirin aileleri, onların geri getirilmesi için ateşkes talep ediyor.

Uluslararası alanda ise insani yardım kuruluşları, ‘kitlesel açlık’ tehdidi altındaki Filistinlilere gıda yardımının ulaştırılması için baskı yapıyor. Batılı başkentler ise ABD ve İsrail'in şiddetli muhalefetine rağmen Filistin devletini tanıma planlarını açıkladı.

Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyonundaki müttefikleri, savaşı, Gazze Şeridi'ni işgal etmek ve Batı Şeria üzerindeki kontrolünü sıkılaştırmak için kullanmaya çalışıyor.

7 Ekim’deki Hamas saldırısında çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü. O zamandan beri İsrail, BM tarafından güvenilir olarak kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre çoğu sivil olmak üzere en az 61 bin 20 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bir askeri harekatla karşılık verdi.

Savaşın hedefleri

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in savaş hedeflerinin halen ‘düşmanı yenmek, esirleri kurtarmak ve Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak’ olduğunu vurguladı.

Bu açıklamaları, aralarında eski istihbarat teşkilatı başkanlarının da bulunduğu 550 eski İsrail güvenlik yetkilisinin, ABD Başkanı Donald Trump'a Netanyahu'ya baskı yapması ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmesi çağrısında bulunmasının ardından geldi.

Bu yetkililer Trump'a hitaben yazdıkları açık mektupta şu ifadeleri kullandılar: “Mesleki görüşümüz, Hamas'ın artık İsrail için stratejik bir tehdit oluşturmadığı yönündedir... Tüm askeri hedefleri gerçekleştirdik ve bu savaş artık adil değil... İsrail'in güvenliğini ve kimliğini kaybetmesine yol açıyor.”

Öte yandan esir aileleri yaptıkları açıklamada, “22 aydır kamuoyuna, askeri baskı ve yoğun çatışmaların esirleri geri getireceği söylendi... Gerçek şu ki, savaşın genişlemesi esirlerin hayatını tehlikeye atıyor… Onlar zaten doğrudan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Netanyahu, İsrail'i ve esirleri yıkıma sürüklüyor” ifadeleri yer aldı.

Temel gıda maddeleri

İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT) bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'ne ticari malların girişine kısmen izin vereceğini ve böylece bölgenin BM ve diğer uluslararası kuruluşların sağladığı insani yardıma olan bağımlılığını azaltacağını duyurdu.

COGAT tarafından yapılan açıklamada, “Mekanizmanın oluşturulması kapsamında, savunma kurumu, çeşitli kriterlere uymak ve sıkı güvenlik denetimlerinden geçmek şartıyla sınırlı sayıda yerel tüccarı kabul etti” denildi.

İsrail, mart ayı başından itibaren Gazze Şeridi'ne abluka uyguladıktan sonra mayıs ayında ablukayı kısmen hafifleteceğini duyurdu ve Washington ile koordineli olarak, uluslararası kuruluşların eleştirilerine maruz kalan tartışmalı Gazze İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla yardım dağıtım sistemi kurdu. Son dönemde Gazze Şeridi'nde insani kriz ve temel ihtiyaç maddelerinin eksikliği daha da kötüleşti.

Geçen ay yardım konvoyları ve havadan yardım atma operasyonları yeniden başladı. Ancak BM, bölgeye giren gıda miktarının kıtlığı önlemek için yeterli olmadığını düşünüyor.

COGAT'ın açıklamasında, teslim edilecek malların ödemesinin denetimli banka havalesi yoluyla yapılacağı, sevkiyatların ise ‘Hamas'ın müdahalesini önlemek’ için Gazze Şeridi'ne girmeden önce İsrail ordusu tarafından denetleneceği belirtildi.

Yeni mekanizma kapsamında izin verilen malların temel gıda maddeleri, meyve ve sebzeler, bebek maması ve sağlık ürünlerini içereceği belirtildi.

COGAT, dün 300'den fazla yardım kamyonunun Gazze Şeridi'ne girdiğini ve ‘şu anda dağıtılmayı beklediğini’ duyurdu. Ayrıca bölgeye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Ürdün, Almanya, Kanada ve Belçika ile iş birliği içinde 120 yardım paketi bırakıldı.