Suriye’de sivil ölümleri ediyor: Mart ayında 29 kişi hayatını kaybetti

Suriye’de son bir ayda savaş kalıntıları sebebiyle 29 sivil hayatını kaybetti. Farklı bölgelerde 173 tutuklama kaydedildi

Suriye’nin kuzeyindeki Halep kırsalında muhalif savaşçılar (EPA)
Suriye’nin kuzeyindeki Halep kırsalında muhalif savaşçılar (EPA)
TT

Suriye’de sivil ölümleri ediyor: Mart ayında 29 kişi hayatını kaybetti

Suriye’nin kuzeyindeki Halep kırsalında muhalif savaşçılar (EPA)
Suriye’nin kuzeyindeki Halep kırsalında muhalif savaşçılar (EPA)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre (SOHR), Suriye’de geçen Mart ayı boyunca savaş kalıntılarının patlaması sonucu 29 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden kişilerin yaklaşık yarısı çocuklardan oluşuyordu.
Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığı habere göre, farklı güçlerin kontrolü altındaki birkaç Suriye şehrinde 12 çocuk dahil olmak üzere can kayıpları kaydedilirken, 29 kişi de yaralandı.
Ülkedeki savaşın kalıntıları olan mayınlar ve mühimmatların patlaması can kaybına neden oluyor. Bu konu, 2011 yılından bu yana devam eden Suriye savaşıyla bağlantılı olan zorlu konulardan biri olarak görülüyor.
Yılın başından bu yana Suriye’de savaş kalıntılarının patlaması sonucu hayatını kaybeden sivil sayısı 73’e çıktı. 
Kara Mayını Gözlemevi’nin yıllık raporuna göre, 2020’de patlayıcı maddelere bağlı en yüksek can kaybının kaydedilmesi ile Suriye, bu konuda Afganistan’ın önünde yer aldı. 
1999’da çalışmalarına başlamasından bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) destekli Kara Mayını Gözlemevi, 2020 yılında Mayın Yasaklama Anlaşması’na imza atmamış bir ülke olan Suriye’de 2 bin 729 kişinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını belgeledi.
Mayın döşeme, Suriye çatışmasının çeşitli taraflarınca benimsenen bir strateji olarak biliniyor. Bu taraflardan en çok öne çıkanı ise, binalara, arabalara, ev eşyalarına ve gıda paketlerine patlayıcı madde yerleştiren DEAŞ oluyor.
2018 yılı Temmuz ayında Esed rejimi ve BM, Şam’ın mayın temizleme çerçevesindeki çabalarını desteklemek için bir mutabakat zaptı imzaladı.
Suriye savaşı yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne yol açıp, ülkenin altyapısına büyük zarar verirken, nüfusun yarısından fazlasının da ülke içinde ve dışına göç etmesine yol açtı.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) bir raporunda, Mart ayında ülkede 20 çocuk, 3 kadın ve bir sağlık görevlisi dahil olmak üzere 67 sivilin hayatını kaybettiğini belirtti. Ayrıca Suriye’de çatışmanın tarafları ve bazı bölgeleri kontrolleri altına alan güçler tarafından yapılan işkence sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi. Rapora göre, Mart ayında Suriye'deki çatışmanın tarafları ve bazı bölgeleri kontrolleri altına alan güçler tarafından 4 çocuk ve 5 kadın dahil olmak üzere en az 173 keyfi tutuklama ve gözaltı durumu kaydedildi. Bunların en büyük yüzdesi Şam kırsalı ve Dera’da Suriye rejim güçleri tarafından gerçekleştirildi.
Rapora göre, Mart ayında 3’ü Suriye rejim güçleri, 2’si Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve 4’ü diğer tarafların elinde olmak üzere, hayati önemdeki sivil merkezlere yönelik en az 9 saldırıya tanık olundu. Bu saldırılardan biri eğitim tesisine, 3’ü de tıbbi tesislere yönelik düzenlendi.
SNHR yayınladığı raporda, “Mart ayında mayınlar sebebiyle hayatını kaybeden kişi sayısı, 12’si kadın ve çocuklardan oluşmak üzere 14 sivile yükseldi. Böylece, 2022’nin başından bu yana toplam kurban sayısını, 20 çocuk ve iki kadın dahil olmak üzere 38 sivile ulaştı” ifadelerine yer verdi.
Kovid-19 salgını konusunda ise, Suriye rejimine bağlı Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Suriye rejim güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bin 113 vaka ve 65 can kaybı kaydedildi. Suriye’nin kuzeybatısı vaka ve can kaybı sayıları geçen ay önemli değer bir artış göstererek 5 bin 860 vaka ve 58 can kaybı kaydedildi. Suriye’nin kuzey ve doğusunda ise 165 vaka ve 18 can kaybı bildirildi.



Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
TT

Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)

Türk basınında yer alan bazı haberlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hükümetin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü olarak dönmelerine yönelik çabaları hızlandıracak bir adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep ilinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla üçlü bir mekanizma kurduğu bildirildi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelileri mültecilerin Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından güvenliğin sağlandığı yerlere gönüllü olarak dönmelerini teşvik etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve AK Partili milletvekillerinden oluşan üçlü bir mekanizma oluşturulması talimatı verdiğini aktardı.

hty
Suriye-Türkiye sınırında Halep’e açılan Bab es-Selame (Öncüpınar) Sınır Kapısı (Reuters)

Gazete, üçlü mekanizmanın Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin sağlandığı bölgelerde ekonomik ve ticari hayatı canlandırmayı ve aralarında Türklerin de olduğu iş insanlarını, geri dönen mültecilerin istihdam edilmesi için bölgede proje uygulamaya, fabrika ve tesis kurmaya teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.

Halep’in canlandırılması

Gazete, üçlü mekanizmanın üzerinde çalıştığı yol haritasının en önemli ve öne çıkan yönlerinden birinin Suriye'nin ekonomi başkenti olan Halep’i ekonomik ve sosyal yönden canlandırmak olduğunu bildirdi.

Ankara, ülkelerine gönüllü olarak dönmeye teşvik edilecek yüzbinlerce Suriyeli mülteciye iş imkanı sağlamak amacıyla Halep'in yol haritasına dahil edilmesi için Şam ve Moskova ile görüşmelerini sürdürüyor.

Hürriyet gazetesinin hükümete yakınlığıyla bilinen yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay olası Türkiye’ye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmede, masada Suriye ile ilgili iki konunun olacağını, bunlardan birinin mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri, ikincisi ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılması olduğunu yazdı.

Erdoğan ile Esed görüşmesinin önemine dikkati çeken Selvi, çünkü Türkiye'nin önceliğinin Suriyelilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bölümünü Halep’ten gelenlerin oluşturduğuna dikkati çeken Selvi, onların Halep’e güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı.

Selvi, bu yüzden Ankara’nın Türk ve Suriye askerinin koordinasyon içinde olacağı güvenlik noktaları oluşturulması gerektiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ankara, geçtiğimiz mayıs ayında Suriye ile ilişkileri normalleştirme müzakereleri kapsamında Rusya'nın himayesinde ve İran'ın da katılımıyla Suriye'de dört ülkenin temsilcilerinin yer aldığı bir askeri koordinasyon merkezi kurulması için anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Türk askerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığı meselesi, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilerlemenin önünde engel teşkil ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, ‘Türkiye’nin Suriye topraklarını işgali’ dediği durum sona ermeden ilişkilerin normalleşmesinden ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmekten bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, TSK’nın Türkiye sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamadan geri çekilmesinin düşünülemeyeceğini ve Esed'in ‘bu konuda daha aklıselimle hareket edeceğine inandığını’ söyledi.

Türkiye'de geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında en sıcak dosyalardan biri olan Suriyeli mülteciler dosyası 31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimlere aylar kala yeniden gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından oluşturulan güvenli bölgelerde bir milyondan fazla Suriyeli mülteciyi güvenli ve insana yakışır bir yaşam sağlayacak koşullarda barındırmayı amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını ve yaklaşık 553 bin Suriyelinin Suriye’nin kuzeyinde TSK ve SMO tarafından kontrol edilen bölgelere geri döndüğünü çok kez vurguladı.

ascd
Rusya'nın BMGK’nın Türkiye ile Suriye arasındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden yapılan insani yardımların süresini uzatma kararını reddetmesi üzerine 17 Temmuz’da Suriye'de düzenlenen bir protesto sırasında yere çizilen Rusya bayrağı ve üzerindeki veto yazısı (EPA)

Bunun yanında Ankara, Suriyeli mültecilerin ilerleyen süreçte sadece bahsi geçen güvenli bölgelere değil, Suriye ordusunun kontrolündeki yerlere de dönmelerini sağlamak istiyor.

3 milyon 321 bin Suriyeli mülteci

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere ilişkin son verilerinde geçici koruma sağlanan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 321 bin 72 olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra hükümet, ülkedeki yabancılar dosyasında katı bir politika izlemeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde, Suriyeliler de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden yasadışı göçmenleri ve ikamet koşullarını ihlal edenlere karşı üç aydır aralıksız devam eden bir güvenlik operasyonu sürdürülüyor.

Türkiye'de Suriyeli mültecilerin bazılarının zorla sınır dışı edildiğine dair haberler sık ​​sık basında yer alsa da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de geçici sığınmacı statüsüne sahip Suriyelilerin sınır dışı edilmediklerini açıkladı. Göç İdaresi Başkanlığı, kayıtlı olmadıkları illerde ikamet eden Suriyelilere 24 Eylül'e kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri için süre tanıdı. Türkiye’de 6 Şubat meydana gelen depremden etkilenen 11 ilden İstanbul'a taşınan mültecilerin ise bir sonraki duyuruya kadar İstanbul’da kalmalarına izin verildi.