Ukrayna’dan İsrail’deki silah şirketleri ile anlaşma adımı

Zelenskiy’nin 20 Mart'taki konuşması Tel Aviv’deki bir meydanda yayınlandı. (AP)
Zelenskiy’nin 20 Mart'taki konuşması Tel Aviv’deki bir meydanda yayınlandı. (AP)
TT

Ukrayna’dan İsrail’deki silah şirketleri ile anlaşma adımı

Zelenskiy’nin 20 Mart'taki konuşması Tel Aviv’deki bir meydanda yayınlandı. (AP)
Zelenskiy’nin 20 Mart'taki konuşması Tel Aviv’deki bir meydanda yayınlandı. (AP)

Ukrayna hükümetinden resmi bir heyetin İsrail'i ziyaret ettiği, başta silah olmak üzere güvenlik hizmetleri satın almak üzere anlaşmalar yapmak amacıyla ordunun askeri sanayilerine bağlı silah satış şirketlerinin yetkilileriyle görüştüğü kaydedildi.
Haaretz gazetesinin Tel Aviv'deki siyasi kaynaklara dayandırdığı habere göre resmi olarak hükümeti temsil eden Ukrayna heyeti bir haftadır Tel Aviv'de. Heyetin, hafif ve ağır olmak üzere çeşitli savunma silahları satın almaya çalıştığı belirtildi. İsrail Savunma Bakanlığı şu ana kadar Tel Aviv yönetiminin Kiev’e askeri yardım sağlamama kararına bağlı kalarak İsrail şirketlerinin Ukrayna'ya silah satmasına izin vermemiş olsa da İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Savunma Bakanı Benny Gantz, toplantıların yapılmasına ve Kiev'e savunma silahları satma olasılığının araştırılmasına yeşil ışık yaktılar.
 Ukrayna heyeti, İsrail ordusunda güvenlik yatırım şirketi sahibi eski bir üst düzey yetkiliyle görüştü. Heyet yetkili ile silah satın alma yollarını tartıştı. Ukrayna heyetindeki bir kaynaktan bilgi alan İsrail kaynakları, Savunma Bakanlığı'nın 24 Şubat'ta Rus askeri operasyonunun başlamasından bu yana gösterdiği tutuma bağlı kalarak halen Kiev'e silah satış izni vermediğini bildirdi.

Ukraynalı Yahudiler
Diğer yandan İsrail hükümetinin Ukrayna'dan on binlerce Yahudiyi getirmekte başarısız olmasının ardından Etiyopya asıllı İsrail Aliya ve Entegrasyon Bakanı Pnina Tamano-Shata, Ukrayna’ya giderek başarısızlığın nedenlerini ve Yahudileri İsrail’e gelmeye teşvik etme yollarını araştırmaya karar verdi.
Pnina Tamano-Shata’ya yakın bir kaynak, bakanın savaş başladığı sırada Yahudilerin de diğerleri gibi ülkeyi terk ederken batıya yönelmeleri nedeniyle toplam 200 bin Yahudiden en fazla 20-30 bininin İsrail’e gelmesini beklediğini söyledi. Ancak gelen Yahudilerin sayısı 6 bini geçmedi.
Tel Aviv hükümeti savaş başladığında Ukrayna ve Rusya'daki Yahudileri İsrail'e getirme çabalarını yoğunlaştırdı. Hükümet, İsrail Yahudi Ajansı, ordu, Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Konseyi, İsrail İç Cephesi ve birkaç ilgili organla iş birliği içinde, Ukrayna'dan yaklaşık 200 bin Yahudiyi İsrail’e getirmek için bir ‘acil durum planı’ oluşturdu. Bu planın merkezinde ‘Geri Dönüş Yasası’ kapsamında geri dönüş hakkı bulunan ve bir savaş patlak vermesi gibi acil bir durumda İsrail'e göç etmeyi kabul eden binlerce Yahudi'nin İsrail’e getirilmesi yer alıyor.
İlk başta çok sayıda Yahudi’nin ülkeye gelmesinden endişelendiğini dile getiren Bakan Tamano-Shata “Çok sayıda göçmen almak konusunda imkanlarımız sınırlı. Zira haftada 5 bin göçmen almak kolay değil. Bunun için çeşitli ilgili kurumların hazırlık yapması gerekiyor” dedi.
Bakan, çok sayıda göçmen almaya hazırlanmak üzere ülkedeki otellere bildiriler gönderdi. Gelen Yahudilerin kimlik kartlarının teslim edilmesi, kabul merkezlerinde veya otellerde ağırlanmaları ve varışlarının ilk döneminde kendilerine eşlik edilmesi de dahil olmak üzere, Lod’daki Ben Gurion Havalimanı’nda karşılanmaları için hazırlık yapılması yönünde talimat verdi. Ancak bakan bu kadar az sayıda Yahudi’nin geldiğini görünce hayal kırıklığına uğradı ve bu yüzden Ukrayna'daki Yahudilerden bunun sebebini öğrenmek için bizzat Ukrayna’ya seyahat etmeye karar verdi.



Rubio: İran, Washington ile bir anlaşma istiyorsa uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmalı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio: İran, Washington ile bir anlaşma istiyorsa uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmalı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün (Çarşamba) yayınlanan bir röportajında, İran'ın ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle devam eden görüşmelerde bir anlaşmaya varmak ve silahlı çatışma riskinden kaçınmak istiyorsa uranyum zenginleştirmeden vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

İran nükleer programının sivil enerji kullanımı için olduğunda ısrar ediyor ve nükleer silah kalitesinde uranyum üretmeyi amaçlamadığını savunuyor.

Rubio, gazeteci Barry Weiss'e verdiği bir podcast röportajında şunları söyledi: “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, diğer pek çok ülke gibi zenginleştirilmiş malzeme ithal ederek bu programa sahip olabilir.”

Ancak İran uzun zamandır uranyum zenginleştirme kabiliyetinden vazgeçmeyi reddediyor. Başkan Trump ilk döneminde, eski Başkan Barack Obama döneminde imzalanan ve İran'ın nükleer programının silah düzeyinde zenginleştirmeye doğru ilerlemediğinden emin olmak için izlenmesine odaklanan nükleer anlaşmadan çekildi.

İkinci döneminin ilk aylarında Trump, İran ile nükleer programı konusunda daha sert bir anlaşmaya varmayı amaçladığını söylediği yeni bir görüşme turu başlattı. Müzakerelerin ikinci turu Cumartesi günü gerçekleşti ve hafta sonu boyunca uzman düzeyinde teknik görüşmelerin yapılması bekleniyor.

İran, ekonomisine ciddi zarar veren yaptırımlardan kurtulmak istiyor ve nükleer programını zorla sekteye uğratmayı amaçlayan İsrail ya da ABD saldırıları tehdidiyle karşı karşıya.

Rubio şunları söyledi: “Herkese İran ile herhangi bir anlaşmadan hala çok uzakta olduğumuzu söylüyorum... Bu mümkün olmayabilir, bilmiyoruz... Ancak diğer seçeneklere başvurmadan buna barışçıl bir çözüm bulmak istiyoruz” dedi.