AB Mübarek ailesine yönelik yaptırımları kaldırdı

AB Genel Mahkemesi, Mübarek ailesinin fonlarının dondurulmasını kararını kaldırdı

AB Mübarek ailesine yönelik yaptırımları kaldırdı
TT

AB Mübarek ailesine yönelik yaptırımları kaldırdı

AB Mübarek ailesine yönelik yaptırımları kaldırdı

Avrupa Birliği (AB) Genel Mahkemesi, Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve ailesinin fonlarının dondurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesine hükmetti.
Genel Mahkeme’nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre Avrupa Birliği Konseyi’nin 2011’de tarihinde ‘Mısır’daki durum ışığında bazı kişi, kurum ve kuruluşlara yönelik tedbirlere ilişkin alınan kararın iptal edildiği’ belirtildi. Genel Mahkeme, alınan kararda Mübarek ailesinin dava masraflarının AB Konseyi tarafınca ödenmesine karar verdi. Mahkeme kararına itiraz edilmesi için 70 günlük bir süre belirlendi. Yapılan açıklamada söz konusu fonların tutarı ise belirtilmedi.
AB, geçtiğimiz yılın Mart ayında, dokuz Mısırlı yetkiliye 2011 yılında uygulanan yaptırımların kaldırıldığını açıklamıştı. Aralarında Mısır’ın eski cumhurbaşkanı Mübarek’in ailesinin yer aldığı kişilerin devlet fonlarını kendi amaçları doğrultusunda kullandığından şüpheleniyordu. AB’ye üye devletler tarafından yapılan açıklamada “Mısırlı yetkililere, zimmetlerine geçirdikleri devlet mallarını geri almak amacıyla, ilk olarak 2011 yılında önlemler alınmıştı” denildi.
AB, Hüsnü Mübarek ve eşi Suzan Mübarek, çiftin iki oğlu ve oğullarının eşleri dahil olmak üzere Mısır’ın önemli isimlerinin mal varlıklarını, Mübarek’in 30 yıllık iktidarının ardından devrilmesiyle dondurmuştu.
Mübarek, Şubat 2020 yılında 91 yaşındayken vefat etti.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.