Trablus’ta milis güçleri toplanmaya devam ediyor 

Yeni bir çatışma sürecinin başlamasından endişe ediliyor 

Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş Libyalı bazı büyükelçilerle toplantı gerçekleştirdi. (Libya Dışişleri) 
Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş Libyalı bazı büyükelçilerle toplantı gerçekleştirdi. (Libya Dışişleri) 
TT

Trablus’ta milis güçleri toplanmaya devam ediyor 

Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş Libyalı bazı büyükelçilerle toplantı gerçekleştirdi. (Libya Dışişleri) 
Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş Libyalı bazı büyükelçilerle toplantı gerçekleştirdi. (Libya Dışişleri) 

Libya’da, Ulusal Birlik Hükümeti iki gündür, Trablus’ta kendisine bağlı birliklerle silahlı gruplar arasında yaşanan ve sekiz kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalarla ilgili sessizliğini korudu.  
Libya’da milis grupları arasında yeni bir çatışma sürecinin başlamasından endişe ediliyor. Abdulhamid Dibeybe hükümetine bağlı milis güçleri Trablus’ta toplanmaya devam ediyor, dün sabah başkentteki uluslararası havaalanına giden yollar kapatıldı.  
Yerel kaynaklar, Trablus’ta hükümete bağlı İstikrarı Destekleme güçlerinin askeri yığınak yaptığını aktardı. Bu arada Nevasi milis grubunun karargahına bombalı saldırı düzenlendi, söz konusu saldırıyı üstlenen olmadı. Hükümetten konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, yerel medyada, İstikrarı Destekleme Güçleri ile Nevasi milisleri arasında çıkan çatışmada en az sekiz kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı yer aldı. İtalyan haber ajansı Nova, kendi kaynaklarına dayandırdığı haberinde çatışmayı doğruladı ve çatışma sebebinin, Dibeybe ile rakibi Fethi Başağa gerginliğinden bağımsız olduğunu öne sürdü. Ulusal Birlik Hükümeti’ne yakın milis grupları arasında olan Nevasi Grubu, ‘görevlerini yaparken haince şehit edilen’ beş üyesi için cenaze töreni düzenledi.  
 Öte yandan, Müslüman Kardeşler’in önde gelen liderlerinden, Demokratik Parti Başkanı Muhammed Savan, yaşanan olayların, Trablus’taki ‘kanunsuzluk halini’ teyit ettiğini belirterek, süresi dolmuş olan Dibeybe hükümetinin, durumu kontrol altına almaktan aciz olduğunu söyledi. Savan, hükümetin hukuksuz bir şekilde yönetimde kalmak için milis güçlerini ‘koruma ordusuna’ çevirmek amacıyla devlet imkanlarını istismar etmesine karşı uyarıda bulundu.  
Dibeybe hükümetinden yapılan açıklamada, Ulusal Komite’nin, ‘emanetin halka geri verilmesi’ planı uyarınca, önümüzdeki haziran ayında seçimlerin gerçekleştirilmesine yönelik toplantıları sürdürdüğü belirtildi.  
Bu arada, ülkenin güneyindeki Sebha kenti Abdulkafi caddesinde kimliği belirlenemeyen kişiler arasında çıkan silahlı çatışmada bir kişi öldü. Sebha askeri yetkilileri, Ramazan ayında güvenliğin sağlanması için ek tedbirler alındığını açıkladı.  
Fethi Başağa hükümetinin Dışişleri Bakanı Hafız Kaddur, Sudanlı mevkidaşı Ali es-Sadık’tan, hükümet devir teslim töreni gerçekleşene kadar, herhangi bir büyükelçi ya da diplomat değişimini kabul etmemesini talep etti. Kaddur ayrıca Nil Nehri’nde batan bir gemide hayatını kaybedenler için başsağlığı dileklerini iletti.  
Ulusal Birlik Hükümeti Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, Libya’nın Almanya, Fransa ve İsviçre büyükelçileriyle bir araya geldi. Toplantıda, söz konusu ülkelerdeki misyonlarda yaşanan sorunlar ve ‘demokratik sürecin’ desteklenmesi için ne tür diplomatik çabalar sarf edilebileceği konuları ele alındı.



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”