Libyalılar, Ramazan'da eşi görülmemiş fiyat artışından şikayetçi

Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali el-Huveyc, Trablus'ta bir pazarı teftiş ediyor (Enformasyon Bakanlığı Ofisi)
Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali el-Huveyc, Trablus'ta bir pazarı teftiş ediyor (Enformasyon Bakanlığı Ofisi)
TT

Libyalılar, Ramazan'da eşi görülmemiş fiyat artışından şikayetçi

Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali el-Huveyc, Trablus'ta bir pazarı teftiş ediyor (Enformasyon Bakanlığı Ofisi)
Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali el-Huveyc, Trablus'ta bir pazarı teftiş ediyor (Enformasyon Bakanlığı Ofisi)

Libya'daki yerel makamlar, bazı tüccarların gıda fiyatlarında ‘yasadışı’ artışa gittiğini ileri sürüp, bu tüccarlara karşı mücadelesini yoğunlaştırsa da fiyatlardaki keskin artış nedeniyle vatandaşlar arasında baş gösteren sıkıntı halinin yayılması engellenemedi.
Libyalılar, pazarlar ve mağazalar üzerinde yeterli kontrolün olmaması ışığında, Ramazan ayının ilk gününden bu yana tüm emtia fiyatlarında fahiş fiyat artışları yaşandığını ve fiyatların yükselmeye devam ettiğini söylüyorlar.
Vatandaşların düşük ve bazen de geciken maaşlar nedeniyle zam sürecine ayak uyduramadıklarına dair artan şikayetleri doğrultusunda, gıda fiyatlarındaki artış ülkenin batısındaki ve doğusundaki çoğu Libya şehrini etkiledi.
Sirte Belediye Başkanı Muhtar el-Madeni, önceki gün, sebze pazarlarında zabıtalar tarafından sabit bir devriye ile fiyatların denetlenmesi ve fahiş fiyatlara engel olunması talimatı verdi.
Madeni, Zabıta Dairesi Başkanı, Gıda ve İlaç Dairesi’nden delegeler ve Tüketiciyi Koruma Dairesi Müdürü ile yaptığı görüşmede, belediyedeki veteriner eczanelerinde denetimler yapılmasının altını çizdi.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, yüksek fiyat dalgasına karşı koymak için bazı emtiaların fiyatlarını düşürmek ve vatandaşlara maliyeti fiyatından satmak için bir dizi şirkete, fabrikaya ve tüccara yardım girişimini duyurdu.
Batı Libya'daki güvenlik yetkilileri de birden fazla pazardaki bazı toptancıları, ‘fiyatlarda spekülasyon yaparak piyasayı manipüle ettikleri’ gerekçesiyle gözaltına aldı.
İç Güvenlik Teşkilatı, bazı tüccarların gözaltına alınmasına ilişkin açıklamasında, “Ruhları para karşısında zayıflamış bir grup simsar. Amaçları, sonuçlarını ve vatandaş üzerindeki olumsuz etkisini göz ardı ederek hızlı kazanımlar elde etmek” ifadelerini kullandı.
Libya Yatırım Otoritesi Eski Başkanı Dr. Muhsin ed-Derice, konuya ilişkin açıklamasında, “Enflasyonun nedenleri çok açık ve analize ihtiyaç yok. Enflasyonun nedenleri bazı ithal malların fiyatlarındaki artış. Tüm dünyada çeşitli ürünlerin fiyatlarında ve nakliye maliyetlerinde artış var ve bu yerel ürünlerin fiyatlarında artışa yol açtı. Yapılabilecek en kötü şey, ithal malları satın almak için Libya dinarı miktarını artırmaktır; çünkü bu ithal malların fiyatlarını düşürmeden talebi arttırır. Bu durum daha yüksek bir fiyat artışına yol açacaktır. Ancak, doğru yön, ithal malların fiyatının düşmesi için döviz kurunun değer kaybetmesidir” dedi.
Fiyatlar bölgeden bölgeye değişmekle birlikte, özellikle sebze, meyve, et ve yağda Ramazan ayının başından bu yana önemli artışlar kaydediliyor. Bir litre yağın fiyatı 8 dinardan 12 dinara, 25 kilogramlık bir un paketinin fiyatı 38 dinardan 57 dinara yükseldi.
Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali el-Huveyc, işletmelerin Bakanlıkça belirlenen fiyatlara ne ölçüde uyduğunu tespit etmek ve yerel piyasadaki mal akışını takip etmek üzere başkent Trablus'taki bir dizi pazarda inceleme yaptıklarını belirtti. Huveyc’e bu inceleme sırasında Trablus'taki ekonomi ve ticaret gözlemcisi Abdurrauf el-Cabiri ve bakanlığın fiyat dairesi başkanı Salim en-Neccar eşlik etti. El-Huveyc, pazarcıları belirlenen fiyatlara tam olarak uymaya çağırdı.
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı'nın, piyasada ihlal yapanlara ve emtia spekülatörlerine karşı yönetmelik ve yasalara uygun olarak gerekli tüm önlemleri alacağını vurgulayan El-Huveyc, Libya Merkez Bankası ile koordineli olarak iş insanlarına finansal kolaylıklar sağlandığına dikkat çekti ve tedarik işlemlerini birden fazla dış pazar aracılığıyla düzenlemek için bir dizi önlemin alındığını duyurdu.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.