Avengers: Endgame'in yönetmeni, 'Marvel'ın gizli sosunu' açıkladı

Marvel'daki komedi unsurları, bazı seyirciler için aksiyon sahneleri kadar çekici

Başrolünde Chris Hemsworth'ün yer aldığı Thor: Ragnarok, 2017'de vizyona girdi (Marvel)
Başrolünde Chris Hemsworth'ün yer aldığı Thor: Ragnarok, 2017'de vizyona girdi (Marvel)
TT

Avengers: Endgame'in yönetmeni, 'Marvel'ın gizli sosunu' açıkladı

Başrolünde Chris Hemsworth'ün yer aldığı Thor: Ragnarok, 2017'de vizyona girdi (Marvel)
Başrolünde Chris Hemsworth'ün yer aldığı Thor: Ragnarok, 2017'de vizyona girdi (Marvel)

Avengers: Endgame'in yönetmeni Joe Russo, Marvel Sinematik Evreni'nde (MSE) neden bu kadar mizaha yer verildiğini açıkladı.
30 Mart'ta yayımlanan röportajında Russo, "Marvel'ın gizli sosu, Kevin Feige'in filmlerin eğlenceli olmasını sevmesi" diye konuştu.
Eğlenceli yapımların genellikle mizah barındırdığını vurgulayan ünlü yönetmen, Marvel Başkanı Feige'nin filmleri test gösterimine sokmayı ve seyircilerin tepkisini duymayı sevdiğini söyledi.
Russo, Feige'nin böylece seyircilerin tepkisini anlayabildiğini kaydetti:
"Bu, filmin seyirciyle nasıl performans göstereceğini ölçmek için sağlam bir yol tamam mı? Mizahın, Feige için çok önemli olduğunu düşünüyorum."
2008 yapımı Iron Man'le başlayan MSE kapsamında, 14 yılda 27 film çekildi.
Marvel filmlerinin özelliklerinden biri de komediye yer vermesi. MSE'deki komedi unsurları, bazı seyirciler için aksiyon sahneleri kadar çekici hale geldi.
Öte yandan bazı hayranlar, filmlerde espriler yüzünden hiçbir konunun ciddiye alınmadığını söyleyerek tepki gösteriyor. Örneğin Peter Parker (Tom Holland), MJ (Zendaya) ve Ned Leeds'in (Jacob Batalon) Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok (Spider-Man: No Way Home) Doktor Octopus'un (Alfred Molina) adıyla dalga geçmesi bazı hayranları kızdırmıştı.
Independent Türkçe, Screen Rant, We Got This Covered



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe