Lübnan İletişim Bakanı, Şarku’l Avsat’a konuştu: Seçimleri yapabilmek için, zamları erteleme düşüncesindeyim

Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm (Twitter)
Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm (Twitter)
TT

Lübnan İletişim Bakanı, Şarku’l Avsat’a konuştu: Seçimleri yapabilmek için, zamları erteleme düşüncesindeyim

Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm (Twitter)
Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm (Twitter)

Lübnan'da internet hizmetleri, telekomünikasyon ve ön ödemeli kartlar için tarife yükseltme takvimi yaklaşıyor. İletişim Bakanı Johnny el-Karm, 1 Haziran’dan itibaren tarifeyi artırma kararı aldığını, ancak görüşülmesi ve kararın onaylanması için Bakanlar Kurulu’na havale edildiğini açıkladı. Bakan, telekomünikasyon sektörünün devamlılığını sağlamak ve yüksek maliyetler sonucunda çökmesini önlemek için bu adımın gerekli olduğunu vurguladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan el-Karm, “Cep telefonu şirketleri ‘Alfa’ ve ‘Touch’, 1 Mayıs’tan önce fiyatları artıramayacaklarını açıkladı. Yasama seçimleri, 15 Mayıs’ta yapılacağı için seçimleri yapabilmek için fiyat artışlarını 1 Haziran’a erteleme kararı aldım. Ama tabii ki bu konudaki nihai karar Bakanlar Kurulu'na ait” ifadelerini kullandı.
Tarife artırıldıktan sonra faturanın hesaplanma şekli hakkında ise Karm, “Konu, hala Bakanlar Kurulu’nda tartışılıyor. Projelerden biri, faturayı 3 veya 4’e bölmek ve ardından bir döviz platformu fiyatı üzerinden lira olarak ödemek” dedi. Johnny Karm, tüm rakamları uygun kararı alması için Bakanlar Kurulu’na sunacağını vurguladı.
Karm ayrıca, “Bir döviz platformu fiyatını ortalama fiyat olarak 20 bin Lübnan lirası bazında hesaplarsak, 100 dolarlık bir banknot 500 bin ila 600 bin Lübnan lirası arasında olacaktır” şeklinde konuştu.
Şu anda döviz platformunda bir dolar 20 bin Lübnan lirası civarında. Fiyat, paralel piyasada dolar kuruna göre değişiyor. Dolayısıyla 100 dolar olan telefon faturası, Bakanlar Kurulu’nun 4’e bölge kararı alması halinde 551 bin Lübnan lirası olacak. Ancak fatura bölümü, 3 olursa maliyet 735 bin Lübnan lirası olacak.
Johnny Karm, ‘vatandaşların koşullarını’ takdir ettiğini söylerken, “Alfa ve Touch şirketleri, anonim şirketlerdir. Yani bakanlık devletten telekomünikasyon sektörünü finanse etmek için bir avans talep edemez. Aynı şekilde bu, elektrik gibi diğer sektörlerde de oluyor” dedi. Karm ayrıca, “Şirketin iflası, kapılarının kapanması anlamına gelecek. Devlete güvenemeyeceğimiz ve uluslararası destek almadığımız için kendimize güvenmek zorundayız. Bugün öncelik sektörün devamlılığı” ifadelerini kullandı.
Ogero ve Alfa ile Touch şirketlerindeki internet tarifesinin iki buçuk kattan fazla artırılmasına ilişkin olarak ise Karm, “Artış oranı bu kadar olacak. Detaylı olarak kurumsal internetin maliyeti iki buçuk kattan fazla olurken, ev interneti ve kamusal paketlerin maliyeti daha az olacak” dedi.
Ön ödemeli internet paketleri çerçevesinde Karm, cep telefonu şirketlerine 4,5 dolarlık ön ödemeli bir kart ve vatandaşların ay boyunca WhatsApp’a bağlanabilmelerini sağlayacak 500 MB internet sağlamaları çağrısı yaptı. Bakan, “Hücresel sektörün devamlılığını sağlamak nasıl bizim için gerekliyse, abonelerin şebekeye bağlanabilmelerini sağlamak için de imkansızı yapmak bizim görevimizdir” şeklinde konuştu.
Lübnanlı çalışan Canan’ın açıklamasına göre ekonomik ve yaşamsal krizlerden bitkin düşen çok sayıda Lübnanlı, ‘gereksiz’ ek yükleri omuzlayamayacak. Bu nedenle Şarku’l Avsat’a ‘en ucuz ön ödemeli kart paketinden memnun kalacağını’ söyleyen Canan, “Maaşlarını dolar olarak alanlar muhtemelen telefon ve internet faturalarını ödeyebilecekler, ama bizim gibi maaşlarını ulusal para biriminde alanlar kemer sıkmaya mecbur kalacak” şeklinde konuştu.
Öte yandan Lübnanlı Layal, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bazı Lübnanlıların bu yüksek faturaları isteksizce ödemek zorunda kalacağını söyledi. Bir medya kuruluşu için her gün telefon görüşmesi yapması gereken ve işini uzaktan tamamlamak için interneti kullanan bir gazeteci de ‘maliyeti ne olursa olsun’, çalışma araçlarından vazgeçemeyeceğini dile getirdi.

Telefon gümrüğü
Öte yandan bazı Lübnanlıların kullandığı telefonlar, Lübnan gümrük ücretlerinin ödenememesi dolayısıyla çalışmayı bıraktı. Telefonunu Birleşik Arap Emirlikleri’nden satın alan Mia, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, 30 gün içerisinde ‘Lübnan postası’ aracılığıyla gümrük ücretlerini ödemesini, aksi taktirde cihazın ağ bağlantısının kesileceğini hatırlatan bir mesaj aldığını belirtti.
İletişim Bakanı Johnny Karm ise “Cep telefonu için gümrük ödemesi kararı, son dönemde donduruldu. Biz bütçeyi incelerken, Lübnan gümrüğünün kararı yeniden aktifleştirmek istemesi sonrasında bu eylem yeniden başladı” dedi.
Karm, “Cep telefonunun gümrük vergisi, resmi döviz kurundaki telefon fiyatının 5 katı kadardır. Yani fiyatı bin dolar olan bir telefonun bin 500 veya 75 bin döviz kuru üzerinden 50 dolar gümrük maliyeti olacaktır” şeklinde konuştu.



Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
TT

Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)

Hizbullah ile (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil arasında görüşmeler yeniden başlarken görüşmelerin en kısa zamanda bir cumhurbaşkanı seçilmesi için yapılan manevralara bağlı olmayan bir diyalog olup olmadığına ve iki partinin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik görüşlerini yakınlaştırmalarını sağlayacak bir anlaşmanın önünü açmayı hedefleyip hedeflemediğine dair niyetler test ediliyor. Bunun yanında bu kez Beşli Komite’nin (Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD) siyasi korumasına sahip olan Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın halen öncelikleri arasında yer alan seçim çıkmazını kırmak için iki partinin de birbirine ihtiyacı var.

Hizbullah ile ÖYH arasındaki diyalogun özellikle direniş ekseni ile muhalefet arasındaki iletişimin kesilmesi çerçevesinde yeniden başlaması bir yenilik olarak görülüyor. Bunun yanında Basil'in, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden muhalefetle kesiştiği noktadan ayrılması karşılığında müttefikiyle arasındaki anlaşmazlığı bitirme kararı almasından hareketle diyalog, Le Drian'ın Beyrut'a yapması beklenen ziyareti ve cumhurbaşkanlığı kartlarını yeniden dağıtılmasıyla aynı zamana denk gelip gelmediğinin anlaşılması, artık müttefiklerin ve muhaliflerin ilgisini çeken neredeyse tek siyasi hamle haline geldi.

Hizbullah ile Basil arasındaki yeni diyaloğun genel gidişatına ilişkin farklı görüşler söz konusu. Tarafsız olan bir kesim, iki tarafın birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Aynı kesim, Hizbullah’ın müttefiki (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Süleyman Tony Franciye’nin adaylığını destekleyen muhalefet kanadına katılma ihtimali olduğunu ve ÖYH ile arasındaki diyalogun yeniden başlamasının yalnızca Basil'in Azur’u desteklemek için muhalefet kanadıyla yaptığı uzlaşının sona erdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Basil'in direniş ekseni ve muhalefet arasındaki çekişmede oyun oynamaya çalıştığına dikkati çeken bu kesime göre Basil, müttefikinin Lübnan Egemen Cephesi’nin kurulmasını onaylamasından ve kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliği benimsemesinden başlayarak diğer tarafların önceliklerini anladığını garanti etmedikçe, Hizbullah’ın yanında herhangi bir karşılık almadan yer almak istemediği için muhalefetle yaptığı uzlaşıyı geç duyurdu. Tarafsız kesim ayrıca Basil'in Hizbullah’la yeniden temasa geçmesi, Lübnan Temsilciler Meclisi’nden tanınmış bir kaynağın ifadeleriyle koşulların cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güvenli bir yere geçmesine izin vermesi durumunda siyasi uzlaşmadaki şartlarını iyileştirme arayışı içinde ağacın tepesinden inmeye karar verdiğinin teyidi olarak görüyor.

Tarafsız kesimin Meclis’teki kaynaktan Şarku'l Avsat'a aktardığına göre Basil, önerileriyle Hizbullah’a “Cumhurbaşkanlığını alın, devleti bize verin. Kapsamlı mali ademi merkeziyetçilik, federalizmin diğer yüzü olduğundan bu başarılamayacak ve başka bir çıkmaza girilecektir” mesajı vermek istiyor.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın meclis bloğundan çok sayıda milletvekilinin Basil'in Maruni Hristiyan partilerin kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliğin desteklenmesine yönelik ilk taleplerinin iletildiği gerekçesiyle kendisinden daha fazlasını teklif edenlerin önünü kesmek için rakipleri karşısında söz konusu partileri yeniden kazanmak amacıyla istediği siyasi bedel karşılığında adaylıktan vazgeçerek Franciye'nin desteklenmesine itiraz etmemeyi  sürdürse de Hizbullah’ın Basil'e hiçbir şey veremeyeceğinin altını çizdi.

Hizbullah ile Basil arasında başlayan yeni diyalogda bekleyip neler olacağı konusunda bir uzlaşının olduğuna inanan tarafsızlar, Basil'in diyaloğu yeniden başlatma kararının bile muhalefeti endişelendirmeye yeteceğini belittiler. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn'ı kabulüyle başlayan ve subayların terfilerinin yapılmasıyla sonuçlanan olumlu atmosfer çerçevesinde konunun cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgilenen bölgesel ve uluslararası tüm tarafları ilgilendirdiğini vurgulayan tarafsızlar, uluslararası basın kuruluşlarının bildirdiğine göre General Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının güçlendiğini ve bunun da Basil'i endişelendirdiğini ifade ettiler.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın Basil’in, Franciye'nin cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini istemeyi bırakıp adaylığına karşı çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına karşı da aynı tutumu sergilemesi olasılığına karşı Basil'in diyalogun yeniden başlaması talebine yanıt vermeye henüz karar vermediğini söylediler.

Hizbullah’ın henüz Basil’in taleplerine net yanıtlar vermediğini belirten tarafsızlar, müttefikinin, Hizbullah’a açılımını savunmak için kendisini destekleyen milletvekillerinin eleştirilerinden doğan bir anlaşmazlığı onunla ilişkilendirme niyeti çerçevesinde bunun genel siyasi duruma olası yansımalarını görmek amacıyla halen meselenin üzerinde çalıştığını rakiplerinin ise sanki tablo netleşene ve diyalogun gidişatı oturana kadar beklemeyi tercih ediyormuş gibi ona karşı çıkmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bunun yanında siyasi uzlaşmaya ilişkin tutumunu koruyan Hizbullah ile uzlaşmaya varması halinde Basil’in ÖYH içinde muhalefetle karşılaşması ihtimali olmadığını savunanlar da var.

Bu yüzden tarafsızlar, Basil'i Hizbullah’a açılarak zaman kazanmaya çalıştığı şeklinde suçlamaktan kaçınarak Basil için önemli olanın Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın adaylık ihtimalinin güçlü olup olmadığına ya da diğer adayların güçleriyle eşit olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine dayanarak bir pozisyon alacağını vurguladılar.

Öte yandan muhalefet güçleri, iki müttefik arasındaki diyalogun yeniden başlamasıyla ilgili değerlendirmelerinde temkinli davranırken bazıları tutumlarını muhalefetle ulaştıkları ortak noktayı yitirmemek için acele etmemekten yana kullanırken bazıları ise Azur’un adaylığını desteklemeye devam ediyorlar. Bazıları ise Franciye’nin adının cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini, Hizbullah ile arasındaki yabancılaşmaya son verdiği için kabul ediyorlar.

Muhalefet güçleri, Hizbullah ile Basil arasındaki diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin kararlar verirken sabırlı olmaya devam edip cumhurbaşkanlığı üzerine ittifakları yeniden şekillendirme sırası ona geleceği için Basil’in tamamen Hizbullah’a dönmeye karar vermesi durumunda içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkileri dikkatlice hesaplaması gerekiyor. Gerçekten Basil tamamen Hizbullah’a dönemeye karar verecek mi yoksa açılımını Le Drian Beyrut'a gelene kadar kaybedilen zamanda boşluğu doldurmak için kullanıp kendisine teklifler sunulmasını mı sağlayacak?