Rus ordusundan kurtarılan Hostomil sakinleri Şarku’l Avsat’a konuştu: Rus askerleri ilk başlarda iyi davrandılar, daha sonra başıma silah dayadılar

Rus ordusunun çekilirken Berezivka yolunda terk ettiği bir zırhlı araç. (Şarku’l Avsat)  
Rus ordusunun çekilirken Berezivka yolunda terk ettiği bir zırhlı araç. (Şarku’l Avsat)  
TT

Rus ordusundan kurtarılan Hostomil sakinleri Şarku’l Avsat’a konuştu: Rus askerleri ilk başlarda iyi davrandılar, daha sonra başıma silah dayadılar

Rus ordusunun çekilirken Berezivka yolunda terk ettiği bir zırhlı araç. (Şarku’l Avsat)  
Rus ordusunun çekilirken Berezivka yolunda terk ettiği bir zırhlı araç. (Şarku’l Avsat)  

Ukrayna’nın başkenti Kiev’e otuz kilometre mesafede yer alan Hostomil kasabasından Nikolay (65) Rus askerlerinin kendisine iyi davrandığını söyledi. “İlk başlarda genel olarak iyi davrandılar, buraya ulaştıklarında benimle Rusça konuştular, evimden ayrılmamamı, kimseyle konuşmamamı ve bahçemden biraz sebze vermemi istediler. Daha sonra geldiklerinde başıma otomatik bir silah dayadılar ve bahçemden sebze almaya devam ettiler.’’ Antonov Havalimanı yakınlarında yaşayan Nikolay bir çiftçi olup savaşın seyrinden pek de haberdar gibi değildi. Hostomil’de (yerel halkın söylemiyle Gostomil’de) bir yardım merkezi önünde gerçekleşen bu diyalogu sessizce dinleyen Dima (34) sonunda kendini tutamayarak konuştu: ‘’Dede sen neler yaşandığını bilmiyorsun ne televizyon izliyorsun ne de bir telefonun var, dehşeti yaşamadın.’’ Nikolay Dima’ya bakarak; ‘’Evet şimdilerde Rusların vahşet işlediğini duyuyorum, ama ben ve eşim evin bodurumunda oturuyorduk bunu nereden bilebiliriz. Hiç dışarı çıkmadık ve bahçemizdeki sebzelerle beslendik.’’ dedi.
Dima savaşın başlamasının ardından Hostomil’de yirmi gün kalmış, daha sonra Kiev'e doğru bir ‘insani koridordan’ geçerek kasabadan ayrılmayı başarmış. Rus ordusunun çekilmesinin ardından geri dönen Dima, kasabadan ayrıldıktan sonra neler olduğunu öğrendi, anne ve babasının, Rusların sivillere işkence ettiğine ve bazılarını öldürdüğüne şahit olduğunu söyledi. Bu sözleri işiten ebeveyni sessiz kalmayı tercih ettiler. Dima’ya Rusların niçin işkence ettiğini sorduk, omzunu silkerek, ‘’Bilemiyorum, belki de bu kişilerin, kendi konumlarını Ukrayna ordusuna ihbar ettiklerini düşünüyorlardı’’ dedi.  
Rus askerlerinin ‘işkence ve tecavüzlerinden’ söz eden tek kişi Dima değildi. Ukrayna’nın batısından gelen Vasily ve Natala, yardıma muhtaç sivillere sağlık ve gıda desteği veren bir sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak çalışıyor. Vasily orta yaşlardaki bir kadına işaret ederek, “Bu arkadaş bizimle birlikte çalışmak için gönüllü oldu, Rus askerleri maalesef kendisine toplu tecavüzde bulunmuş’’ dedi. Yaklaştığımız kadın, Vasily'nin söylediklerini doğrulayan bir cümle söyledi, sonra arkasını döndü ve bu tatsız diyalogdan kurtulmak için yanımızdan ayrıldı.
Hostomil’e giderken, yolun sağında ve solunda Ruslara ait tahrip olmuş tanklar ve zırhlı araçlar görüyoruz. Ukrayna bakım ekipleri molozları ve yanmış araçları ortadan kaldırmak için sürekli çalışıyor. Askeri araçları kaldırmadan önce tuzaklı olup olmadıklarını tespit etmeleri gerekiyor, dolayısıyla önce bomba uzmanları gelerek inceleme yapıyor, ardından kaldırılmasını onaylıyorlar. Yollarda olay yeri inceleme ekiplerinin, mühimmat parçalarını toplayarak küçük poşetlere koyduğunu ve yerlere sayılar çizdiklerini görüyoruz. Bölge Muhafızları'nın kontrol noktalarından birinde bir kişi elinde Amerikan yapımı M4 piyade tüfeği ile nöbet tutuyor. Tüfeği nereden temin ettiğini soruyoruz, ‘’Aslında eşim için almıştım, bölge muhafızlarına katılmak istiyordu, son anda kararını değiştirdi ve başka bir birime girdi, şimdi bir Kaleşnikof kullanıyor’’ diye yanıtlıyor.  
Ukrayna’ya ait tahrip edilmiş tanklar ve zırhlı araçlar kısa sürede ortadan kaldırılıyor. Buça yakınlarındaki Hostomil yolunda, bir vinç tahrip olmuş iki kamyoneti bölgeden taşımaya hazırlamak için büyük bir tırın üstüne yerleştirdiğini gördük. Öte yandan Ruslara ait araçlar genelde olduğu gibi bırakılarak paslanmaya terk ediliyor. Rusların terk ettiği T-62 model bir tank görüyoruz. Hostemil yardım merkezinin yakınlarında, asfaltı delip patlamamış bir füze dahil Rus ordusuna ait birçok mühimmat yol kenarlarında serpilmiş durumda. İtfaiye binasına yüzlerce merminin isabet etmiş olduğuna tanık oluyoruz, tahrip olmuş bir itfaiye aracı adeta çatışmaların boyutuna tanıklık yapıyor.  
Buça, İrpin, Hostomil ve Makarev kasabalarını birbirine bağlayan karayolu üzerinde, Rus ordusuna ait çok sayıda terk edilmiş tank, zırhlı araç ve kamyonet görüyoruz. Bu araçlar Ukrayna topçu birlikleri tarafından hedef alınmış, bir kısmı tamamen diğerleri kısmen tahrip edilmiş durumda. Bu araçların mürettebatı ya öldüler ya da firar ettiler. Bazı Ukraynalılar terkedilmiş araçlarda kolay ganimetler elde etme fırsatı buldu. Araçlarda satışa uygun parça arayanlar, bu parçaları sökmeye devam ediyor. Girişi küçük bir ormandan oluşan Makarev kasabası, Rusların eline geçmese de işgal edilen bölgelerden daha iyi bir durumda değildi. Hasar görmüş evinin önünde duran 50 yaşındaki Rustan, evin etrafını temizlemeyi bırakarak bize şunu söylüyor: “Ruslar beş gün önce bölgeden çekildi, buna rağmen kasaba sakinlerinin çoğu henüz dönmedi, gerçi dönseler de çoğu ev içinde oturulamayacak kadar hasar gördü, çünkü Ruslar kasabayı bombaladı. Kasabanın girişinde Rus araçlarını görmüşsünüzdür. Ukrayna ordusu bu konvoyu hedef aldı, Ruslar kasabaya giremeyince burayı kuşattılar ve gece gündüz bombalamaya başladılar.’’  
Rustan'ın evinin yanında, Anatoly'nin (57) yaşadığı yerde, Rus uçakları caddeyi bombalamış. Bir alışveriş merkezinin enkazına şahit oluyoruz. Bu bir istisna değil çünkü sivil yerleşim yerlerinin bombalandığına dair çok sayıda emare bulunuyor. Topçu atışıyla evler tahrip olmuş, camları kırılmış ve birer enkaza dönüşmüşler. Anatoly kasabadaki evlerin ve dükkanların çoğunda hasar oluştuğunu anlatıyor. Rus hava güçleri İrpin’e de yoğun saldırılar gerçekleştirmiş ve bir köprüyü havaya uçurmuş. Ukrayna güçlerinin Rus askerlerinin ilerleyişini engellemek amacıyla uçurduğu köprüler biliniyor. Ruslar da aynı gerekçeyle bir köprüyü bombalamış. İrpin’i ele geçiren Ruslar, aralarında yabancı savaşçıların da bulunduğu Ukrayna güçlerinin kasabaya girişini engellemek için söz konusu köprüyü hedef almış. Ukrayna güçleri bu bölgede Ruslara ağır kayıplar verdirdi ve buradaki askeri gücün yüzde 60’ını etkisiz hale getirdi. İrpin’e giriş için sadece bir köprü kullanılabiliyor, yirmi derece eğimli olan bu köprüden geçmek cesaret istiyor. İrpin ve Buça’ya sadece özel izinle girilebiliyor. Talimatlara uymayan bazı sivillerin, Rusların bölgeye yerleştirdiği bubi tuzakları ve mayınların patlaması sonucu yaralandığı ve öldüğü söyleniyor.



İsrailli yetkililer: Gazze Şeridi'nde ateşkes mümkün, ancak zaman alabilir

Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
TT

İsrailli yetkililer: Gazze Şeridi'nde ateşkes mümkün, ancak zaman alabilir

Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)

İsrailli yetkililer dün yaptıkları açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için Katar'da yürütülen müzakerelerde İsrail ile Hamas arasındaki görüş ayrılıklarının giderilebileceğini, ancak bir anlaşmaya varılmasının birkaç günden fazla sürebileceğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail ve Hamas heyetleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD destekli yeni bir teklifin bir anlaşmaya yol açacağına dair umudunu dile getirmesinin ardından bir anlaşmaya varmak için pazar gününden bu yana Katar'da bulunuyor.

Trump, pazartesi akşamı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Söz konusu görüşmede Netanyahu, Filistinli tüm grupların şiddetle karşı çıktığı, Gazze Şeridi'nde yaşayanların bir kısmının yerlerinden edilmesi ve yurt dışına yerleştirilmesi planını ortaya attı. Netanyahu ayrıca, Trump'a Nobel Barış Ödülü adaylık mektubunu da sundu.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari dün yaptığı açıklamada, Mısır ve Katar arabuluculuk ekiplerinin henüz nihai bir ateşkes anlaşmasını görüşmediklerini, ancak daha detaylı görüşmelere yol açacak bir ilkeler çerçevesi üzerinde anlaşmaya çalıştıklarını bildirdi.

El-Ensari, “Katar ve Mısır arabuluculuk ekipleri uygun bir müzakere çerçevesine ulaşmak için Doha'da gece gündüz çalışıyorlar. Görüşmeler henüz başlamadı ama her iki tarafla da bu çerçeve hakkında konuşuyoruz. Taraflar halen Doha'da, bu da her zaman iyiye işarettir” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, ateşkes önerisinin hazırlanmasında kilit rol oynayan Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un görüşmelere katılmak üzere bu hafta Doha'ya gideceğini söyledi.

Ateşkes önerisi, esirlerin aşamalı olarak serbest bırakılmasını, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinden çekilmesini ve savaşın tamamen sona erdirilmesine yönelik tartışmaları içeriyor.

Dün Hamas ya da Filistin kaynaklarından görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Filistinli kaynaklar pazartesi günü İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle iki taraf arasında görüş ayrılıkları olduğunu kaydetmişti.

Diğer yandan İsrail Güvenlik Kabinesi üyesi Zeev Elkin ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için ‘gerçek bir şans’ olduğunu söyledi.

Elkin dün İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a verdiği demeçte, “Hamas bazı temel şeyleri değiştirmek istiyor, bu basit değil ama ilerleme var” dedi.

Enkaz

Üst düzey İsrailli yetkililer Washington'da gazetecilere yaptıkları açıklamada, Doha'da varılan mutabakatın sonuçlandırılmasının birkaç günden fazla sürebileceğini belirttiler, ancak açıkta kalan noktalar hakkında ayrıntılı bilgi vermediler. Bir başka İsrailli yetkili ise ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Gazze'de çocuklar, bölge sakinlerinin gece boyunca İsrail hava saldırısına maruz kaldıklarını ve hayatını kaybedenler arasında çocukların da bulunduğunu söyledikleri bir alanda enkaz üzerinde yürüdüler. İsrail ordusu saldırının hedefi hakkında henüz ayrıntılı bilgi vermedi.

Saldırıdan sonra enkazın üzerinde duran Muhammed Cundiye, “Umarız bir ateşkes olur ve Filistin halkına yönelik bu katliamlar durur” dedi.

Kudüs'teki İsrail parlamentosunda (Knesset), esirler arasında bulunan ve şubat ayında bir önceki ateşkesin bir parçası olarak serbest bırakılan Keith Siegel, esirlerin Hamas tarafından yüzlerce gün boyunca dış dünyadan izole edilerek acı çektiğini söyledi. Siegel, “Hayat kurtarmak için bir fırsat penceremiz var ... Her dakika önemli” ifadelerini kullandı.

Hamas uzun süredir kalan esirleri serbest bırakmadan önce savaşa son verilmesini talep ederken, İsrail tüm esirler serbest bırakılmadan ve Hamas ortadan kaldırılmadan savaşa son vermeyeceği konusunda ısrar ediyor. Gazze Şeridi'nde kalan 50 esirden en az 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor.

Gazze Şeridi’ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki yerleşimlere düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin esir alınmasına neden olan saldırıyla patlak verdi.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik müteakip askerî harekâtı bugüne kadar 57 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Savaş, açlık ve yerinden edilme krizinin yaşandığı Filistin topraklarının büyük bir bölümünü harap etti.