Lübnan hükumeti ve IMF '3 milyar dolarlık kredi' için ön anlaşmaya vardı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Lübnan hükumeti ve IMF '3 milyar dolarlık kredi' için ön anlaşmaya vardı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Para Fonunun (IMF), ekonomik krizdeki Lübnan hükûmeti ile yaklaşık 4 yıl süre zarfında ödenmesi planlanan 3 milyar dolarlık kredi konusunda ön anlaşmaya vardığı belirtildi.
Lübnan'daki hükûmet yetkilileriyle 11 gündür görüşmeler gerçekleştiren Beyrut'taki IMF heyeti, toplantılar sonucunda varılan uzlaşı hakkında bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Beyrut yönetiminden talep edilen ciddi reformları hayata geçirmesi şartıyla 46 ay sürecek 3 milyar dolarlık kredi konusunda 'yetkililer seviyesinde' ön anlaşmaya varıldığı ifade edildi.
Açıklamada, IMF'nin söz konusu fonu nihai olarak onaylaması için Lübnan yetkililerinin farkında olduğu '8 stratejik reform'un hayata geçirilmesi şartının bulunduğu hatırlatıldı.
2019'dan beri devam eden ekonomik krizden çıkılması ve mali durumun iyileştirilmesi için IMF'nin Lübnan'dan atmasını istediği adımlar şöyle sıralandı:
"2022 ulusal bütçenin meclis tarafından onaylanması, Merkez Bankası kayıtlarının adli denetime tabi tutulması, finansal suçlara karşın banka yasasında düzenlemeye gidilmesi, şeffaflığın artırılması ve banka sektörünün yeniden şekillendirilmesi."

Lübnan'daki ekonomik kriz
Ülke özellikle 2019'dan bu yana ciddi bir ekonomik krizle mücadele ediyor.
Merkez Bankasındaki dolar likidite sorunu ve döviz rezervlerinin erimesi, ülkede başka ciddi krizlerin de patlak vermesine yol açtı.
Ekonomik krizden önce yaklaşık 440 dolar civarında olan asgari ücret, Lübnan lirasındaki değer kaybı nedeniyle 30 doların altına kadar düştü.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 1 Temmuz 2021'de yayımladığı değerlendirme raporunda, yaşam şartlarının 1975-1990 yıllarındaki iç savaş döneminden bile daha kötü olduğu vurgulanmıştı.
Lübnan hükûmeti; Aralık 2021'de yolsuzluk, mali kaynakların kötü kullanılması ve likidite sorunu nedeniyle finansal sistemdeki kaybın 66 milyar dolar olduğunu bildirmişti.
BM Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu, dün yaptığı açıklamada, Lübnan halkının yüzde 74'ünün yoksulluk sınırında yaşadığı, işsizlik oranın da yüzde 44'e yükseldiğini bildirmişti.



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.