Yemen’de tam yetkiye sahip cumhurbaşkanlığı konseyi kuruldu

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (Reuters)
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (Reuters)
TT

Yemen’de tam yetkiye sahip cumhurbaşkanlığı konseyi kuruldu

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (Reuters)
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi (Reuters)

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Yemen krizinde yaşanan radikal ve tarihsel dönüşüm kapsamında, dün sabah saatlerinde geçiş süreci görevlerinin tamamlanması adına bir cumhurbaşkanlığı konseyi kurulduğunu ve tüm yetkilerini geri alınamaz bir şekilde bu konseye devrettiğini açıkladı.
Görevden alınan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Muhsin el-Ahmer’in yetkilerinin devredildiği Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi, Dr. Reşad el-Alimi başkanlığında; Sultan el-Arada, Tarık Salih, Abdurrahman Ebu Zür’a, Osman Mecli, Aidarus ez-Zubeydi, Ferec el-Bahseni, Abdullah Bavezer’in üyeliğiyle oluşturuldu.
Cumhurbaşkanı Hadi, bu kararın nedenleri arasında, geçiş aşamasında devleti yönetmeye etkin liderleri dahil etme arzusundan söz etti. Aynı zamanda Yemen'in birliğine, egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını böylece teyit edilmiş olduğunu ifade etti. Hadi, Yemen halkı arasındaki savaşlardan kaynaklanan insani ve siyasi krizlerin yanı sıra, ülkenin içinde bulunduğu koşullarda hissettiği tarihi, ulusal ve insani sorumluluğa vurgu yaptı.  
Bildirinin 7’nci maddesinde, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’nin ülke genelinde kalıcı bir ateşkes için Husilerle müzakere etmesi ve ülkeyi savaş durumundan çıkaracak geçiş aşamasını içeren nihai ve kapsamlı siyasi çözüme ulaşmak için müzakere masasına oturması öngörülüyor. Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin görevi, kapsamlı bir siyasi çözüme ve geçiş aşamasının ve gereksinimlerinin tanımlanmasını da içeren tam barışın sağlanmasıyla ya da yeni anayasaya göre genel seçimlerin yapılması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmesiyle sona erecek.
Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanan karara göre, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin her üyesi, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkan Yardımcısı konumundadır. Konsey Başkanı ve üyeler, toplumsal sorumluluk ilkesine bağlıdırlar ve aralarında en yüksek düzeyde uzlaşıyı sağlamak için çalışırlar.

Konseyin işlevleri
Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin önemli işlevleri arasında şu hususlar yer alıyor: Geçiş dönemi boyunca ülkeyi siyasi, askeri ve güvenlik açısından yönetmek, devletin yüksek ulusal çıkarlarını hedefleyen dengeli bir dış politika benimsemek, bu politikayı devletin egemenliğini, güvenliğini ve sınırlarını koruyacak şekilde bağımsızlık ve ortak çıkarlar temelinde inşa etmek, geçiş döneminde hükümetin yetkilerini tam olarak kullanmasını kolaylaştırmak, ülke genelinde güvenliği artırmak ve terörle mücadele için gerekli politikaları benimsemek.
Ayrıca silahlı çatışmaları engelleyecek politikalar benimseyerek, güvenlik ve istikrarı sağlamak için ortak güvenlik ve askeri komiteyi oluşturur, silahlı kuvvetlerin hukuk devleti çerçevesinde birleşik bir ulusal komuta yapısı altında bütünleşmesini sağlamak için gerekli şartları oluşturur ve adımları atar, silahlı kuvvetlerdeki bölünmeyi sona erdirmeye çalışır, bunun nedenlerini el alır, tüm silahlı çatışmaların sona ermesi için çalışır, ordu mensupları ve güvenlik servisleri için ulusal bir doktrin oluşturur.
Yayınlanan kararda, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı’na mahsus bazı yetkilerden de söz ediliyor. Bunlardan bazıları şunlardır: Ülkeyi yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek ve başbakan ile görüştükten sonra valileri, emniyet müdürlerini, yüksek mahkeme hâkimlerini ve merkez bankası başkanını atamak, Bakanlar Kurulu'ndan sonra Temsilciler Meclisi'nin onayını gerektirmeyen anlaşmaları onaylamak, diplomatik misyonlar kurmak, büyükelçileri atamak ve geri çağırmak, anayasa ve yasalara uygun olarak olağanüstü hâl ve genel seferberlik ilan etmek.

Danışma ve Uzlaşı Komisyonu
Kararda, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’ne destek olmak üzere çeşitli bileşenleri bir araya getiren 50 kişilik bir komisyon oluşturulması da öngörülüyor. Bu komisyonun görevi, Liderlik Konseyi'nin çabalarını güçlendirecek şekilde ulusal güçleri birleştirmek için çalışmak ve çeşitli güçler arasındaki çatışmaları durdurmak ve barışa ulaşmak için uygun koşulları yaratmaktır.
Danışma ve Uzlaşı Komisyonu, Liderlik Konseyi Başkanı’nın daveti doğrultusunda toplanacak ilk oturumda üyeleri arasından yürütme başkanını seçer. Komisyonun başkanlığı bir başkan ve dört vekilden oluşur. Bunun yanı sıra, komisyonun ilk oturumuna Liderlik Konseyi Başkanı ve üyeleri başkanlık eder. Liderlik Konseyi Başkanı, sayısı yüzü geçmemek kaydıyla gerektiğinde komisyona üye olarak uygun gördüğü kişileri atayabilir.
Bu komisyon, çeşitli ulusal güçlerin ve bileşenlerin vizyonlarını ve hedeflerini birleştirmek için çalışarak, devlet kurumlarının tesisine ve Yemen'in Araplar arasındaki yerinin pekiştirilmesine katkıda bulunur.

Hukuk ekibi
Ayrıca kararda, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi ile Danışma ve Uzlaşı Komisyonu’nun çalışmalarının çerçevesini belirleyecek kuralların taslağının hazırlanması için yeterlilik sahibi bir hukuk ekibinin oluşturulması da öngörülüyor. Bu karar kapsamında oluşturulan hukuk ekibi, kararın yayın tarihinden itibaren 45 gün içinde Liderlik Konseyi Başkanı’nın onayına sunulur. Ayrıca ekip, Liderlik Konseyi Başkanı’nın talebi üzerine yasal ve anayasal konulardaki tavsiye görüşünü sunabilir.
Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı gerektiğinde ekibe katılması için uygun gördüğü kişileri atar. Ekip üyelerinden birinin üyelik konusunda maruzat bildirmesi durumunda, yerine bir yedek üye atar. Benzer bir durumun ekip başkanı için söz konusu olması durumunda ise 15 günü geçmemek üzere üyeler kendi aralarından bir başkan seçer. Seçimin çıkmaza girmesi gibi bir durum olursa Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı ekip lideri olarak gördüğü kişiyi atayabilir.

Mali ekip
Karar kapsamında, hükümet reformlarını desteklemek üzere yeterlilik sahibi ulusal isimlerden bir mali ekibin oluşturulması da öngörülüyor. Bu ekibin işlevleri arasında şu huşular yer alacak: Hükümete ve merkez bankasına ekonomik, kalkınma, mali ve parasal alanlarda yapılacak acil reformlar konusunda tavsiye vermek, devlet kurumlarında verimliliği ve şeffaflığı artırmak için çalışmak, ekonomik sorunları incelemek, sürdürülebilir kalkınma temellerini atmaya çalışmak ve ekonomik kalkınma için planlar hazırlamak, ekonomik büyüme için motive edici çözümler sunmak, devlet gelirlerini artırmak için çalışmak ve ekonomik tabanı çeşitlendirmek.
Bu ekip, devletin ekonomik ve mali konuları ile ilgili görüş ve çalışmalarını Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’ne sunar.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”