Filistin Devlet Başkanı Abbas, Tel Aviv'deki saldırıyı kınadı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Arşiv - AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Arşiv - AFP)
TT

Filistin Devlet Başkanı Abbas, Tel Aviv'deki saldırıyı kınadı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Arşiv - AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Arşiv - AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Tel Aviv'de iki kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyı kınadı.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Abbas, yaptığı açıklamada, Tel Aviv kentinde iki İsrailli sivilin öldürüldüğü silahlı saldırıyı kınadı. Filistinli ve İsrailli sivillerin öldürülmesinin ‘sadece durumun daha da kötüleşmesine yol açtığını’ ifade eden Abbas, “Hepimiz özellikle kutsal Ramazan ayında istikrarı sağlamak için çaba sarf ediyoruz" dedi.
Sivillerin öldürülmesinin Hristiyan ve Yahudi kutsal günlerinde istikrarı daha da kötüleştirdiğine işaret eden Abbas, Mescid-i Aksa'ya yönelik tekrar eden provokatif eylemlerin tehlike teşkil ettiğini dile getirdi.
Filistin Devlet Başkanı, söz konusu olayın yerleşimciler ve başkaları tarafından saldırı ve misilleme olarak Filistin halkına karşı kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
Abbas ayrıca, "Şiddet döngüsü, İsrailliler, Filistinliler ve bölge halklarının güvenliği ve istikrarını sağlamanın en kısa ve kesin yolunun kalıcı, kapsamlı ve adil bir barış olduğunu gösteriyor" dedi.
İsrail medyası, dün Tel Aviv'in merkezinde düzenlenen silahlı saldırıda iki kişinin öldüğünü, 16 kişinin de yaralandığını duyurdu.
Saldırı, İsrail’de son iki haftada gerçekleşen dördüncü saldırı oldu. Birusseba, Hadera, Beni Barak bölgelerinde yaşanan saldırılarda toplamda 11 kişi hayatını kaybetmişti.
Öte yandan, yılın başından bu yana hem Batı Şeria'da hem de Doğu Kudüs'te işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu 30'a yakın Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet saldırıyı gerçekleştiren şahsın bu sabah (Cuma) öldürüldüğünü duyurdu.
Yetkililer, şüphelinin Batı Şeria'daki Cenin mülteci kampında yaşayan 28 yaşındaki bir Filistinli olduğunu, herhangi bir örgüte bağlı olmadığını ve İsrail'de izinsiz bulunduğunu da ekledi.
Başbakan Naftali Bennett, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bunun gibi daha fazla kaza veya saldırı olabileceği korkusuyla Tel Aviv'de ve ülke genelinde yüksek alarmdayız... Ölümcül terörizme karşı savaşımız uzun ve zor” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise ülkesinin gelişmeleri yakından takip ettiğini ve ‘anlamsız terör ve şiddet olayları karşısında kararlılıkla İsrailli ortaklarla düzenli temas halinde olduklarını’ söyledi.



Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
TT

Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde konuşlandırılmasına ilişkin 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması konusunda Tahran'ın Fransa ile müzakereye hazır olduğu yönündeki açıklamasını şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.

Mikati yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İran Dışişleri Bakanı ve Şura Meclisi Başkanı'na Lübnan'a yaptıkları son ziyaretler sırasında Lübnan'ın durumunu anlamaları gerektiğini, özellikle de Lübnan'ın eşi benzeri görülmemiş bir İsrail saldırısına maruz kaldığını ve ateşkes konusunda İsrail'e baskı yapılması için Fransa da dahil olmak üzere Lübnan'ın tüm dostlarıyla birlikte çalıştığımızı bildirdiğimiz göz önünde bulundurulduğunda, Lübnan'ın içişlerine açık bir müdahale ve Lübnan üzerinde kabul edilemez bir vesayet kurma girişimi teşkil eden bu tutum karşısında şaşkınlığa uğradık.”

1701 sayılı uluslararası kararın uygulanmasının müzakere edilmesi konusunun Lübnan devleti tarafından ele alındığını ifade eden

Mikati, herkesin bu yönde destek vermesi ve tüm ulusal ve egemen mülahazalarla reddedilen yeni yetkiler dayatmaya çalışmaması gerektiğini vurguladı.

Mikati, Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'den Beyrut'taki İran Büyükelçiliği maslahatgüzarını çağırarak Kalibaf'ın sözlerini sormasını ve maslahatgüzarı Lübnan'ın bu konudaki tutumu hakkında bilgilendirmesini istedi.