Küresel örümcek kataloğuna 50 bininci örümcek türü eklendi

Kataloğa eklenen Guriurius Minuano örümceği. (Dünya Örümcek Kataloğu)
Kataloğa eklenen Guriurius Minuano örümceği. (Dünya Örümcek Kataloğu)
TT

Küresel örümcek kataloğuna 50 bininci örümcek türü eklendi

Kataloğa eklenen Guriurius Minuano örümceği. (Dünya Örümcek Kataloğu)
Kataloğa eklenen Guriurius Minuano örümceği. (Dünya Örümcek Kataloğu)

Dünya Örümcek Kataloğu yetkililerinin çarşamba günü yaptığı açıklamaya göre şu an Dünyada bilinen 50 bin farklı örümcek türü var. Yapılan açıklamalar bundan çok daha fazlasının bulunmayı beklediği yönünde.
İsviçre'nin de facto başkenti Bern'deki Doğa Tarihi Müzesi merkezli Örümcek Kataloğu Yönetimi (WSC), Guriurius Minuano  adıyla tescil edilen 50 bin kayıt numaralı örümceğin, sıçrayan örümcek ailesinin  üyesi Salticidae’den olduğunu söyledi.
Araknolog (örümcek bilimci) Kimberly S. Marta ve Brezilya'dan meslektaşları tarafından tanımlanan örümceğe adı uzun zaman önce bölgede yaşayan ancak soyu tükenen Minuanoların adı verildi.
Bu türün genellikle başın önünde dört, her iki yanında ikişer taneden sekiz gözü bulunuyor ve mükemmel görme yeteneği ile biliniyor. Güney Brezilya'nın yanı sıra Uruguay'da ve Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in çevresindeki ağaçlarda ve çalılarda yaşan tür avlanarak besleniyor.
Örümceklerin bilimsel olarak tanımlanması ilk kez 1757 yılında yapıldı. Kayıtlı tür sayısının 50 bine ulaşması 265 yıl alırken keşifleri de giderek artıyor. 50 bin daha bulunmasının 100 yıldan az sürebileceği düşünülüyor.
Örümcek kataloğunun yayıncıları, Bern'deki Doğa Tarihi Müzesi tarafından yayınlanan bir haberde “Halen keşfedilmemiş yaklaşık 50 bin örümcek türü olduğunu tahmin ediyoruz” ifadesini kullandılar.
Örümcek kataloğuna müzenin internet sitesinde ücretsiz olarak ulaşılabiliyor.
Müze yetkilileri örümceklerin Dünya'nın karasal habitatlarındaki en önemli yırtıcılar olduğuna ve ekolojik önemlerinin hafife alınmaması gerektiğine dikkat çektiler.
Ayrıca örümceklerin her yıl yaklaşık 400 ila 800 milyon ton böcek tükettiklerini ve bunun onları böcek popülasyonlarının en önemli düzenleyicilerinden biri haline getirdiğini vurguladılar. Buna bağlı olarak araknofobiye (örümcek korkusu) sahip olanların örümceklerin sevilmemesine neden olsalar bile insanlar için temel öneme sahip olduklarını belirttiler.  
Amerikalı aktör, müzisyen ve yapımcı Jeff Daniels'ın rol aldığı 1990 yapımı Arachnophobia (Araknafobi) filmi de bu korku üzerine kurulmuştu.



Grinin Elli Tonu'nun yıldızından Hollywood eleştirisi: "Hep aynı şeyler..."

Üç yapımdan oluşan Elli Ton serisiyle dikkat çeken Johnson'ın geçen sene vizyona giren filmi Madame Web, çizgi roman uyarlamaları tarihinin en büyük fiyaskolarından biri olarak görülüyor (Universal)
Üç yapımdan oluşan Elli Ton serisiyle dikkat çeken Johnson'ın geçen sene vizyona giren filmi Madame Web, çizgi roman uyarlamaları tarihinin en büyük fiyaskolarından biri olarak görülüyor (Universal)
TT

Grinin Elli Tonu'nun yıldızından Hollywood eleştirisi: "Hep aynı şeyler..."

Üç yapımdan oluşan Elli Ton serisiyle dikkat çeken Johnson'ın geçen sene vizyona giren filmi Madame Web, çizgi roman uyarlamaları tarihinin en büyük fiyaskolarından biri olarak görülüyor (Universal)
Üç yapımdan oluşan Elli Ton serisiyle dikkat çeken Johnson'ın geçen sene vizyona giren filmi Madame Web, çizgi roman uyarlamaları tarihinin en büyük fiyaskolarından biri olarak görülüyor (Universal)

Madame Web, Suspiria'nın yeniden çekimi ve Grinin Elli Tonu'nda (Fifty Shades of Grey) başrolleri canlandırarak dikkat çeken Dakota Johnson, Hollywood'u eleştirdi. 

YouTube'de yayımlanan Hot Ones'a konuk olan aktris şu ifadeleri kullandı:

Yaratıcılığa dair kararları bir komitenin almasının ve gerçekte film izlemeyen, onlar hakkında hiçbir şey bilmeyen kişilerin bu kararları almasının zor olduğunu düşünüyorum. Bu durum çok sık görülüyor. Bir şey iyi gittiği zaman stüdyolar onu sürdürmek istiyor. Aynı şeyleri yeniden yapıyorlar ama insanlar bunu istemiyor. Taze şeyler istiyorlar, yeni şeyler hissetmek ve deneyimlemek istiyorlar, yeni şeyler görmek istiyorlar. Sanırım şu anda çok sorun var, değil mi?

Kültür ve sanat sitesi Hollywood Reporter, 35 yaşındaki Amerikalı'nın bu sözlerini haberleştirirken son yıllarda pek çok yapımın devamının yapıldığını ve bazı tutmuş projelerin yeniden çekildiğini hatırlattı. 

Film stüdyolarının orijinal fikirleri riskli görerek onaylamadığı bildirildi. 

Game of Thrones'dan sonra House of the Dragon'ın, The Big Bang Theory'nin ardından Young Sheldon'ın çekilmesi örnek olarak gösterildi. 

2019'da prodüksiyon şirketi TeaTime Pictures'ı kuran Dakota Johnson, kendisi gibi oyuncu olan ebeveynleri Don Johnson ve Melanie Griffith'le küçük yaşlardan beri sette olduğunu da belirtti. "Hep onların yerinde olmak istedim" dedi.

Madame Web'in başarısızlığı hakkındaysa "Ben bir süper kahraman değilim. Denedim ve başarısız oldum" ifadesini kullandı. 

Diğer yandan Johnson'ın Chris Evans ve Pedro Pascal'la birlikte oynadığı Tam Bana Göre (Materialists) Türkiye'de bugün (13 Haziran) vizyona girdi. 

Oscar adayı Başka Bir Hayatta'nın (Past Lives) yönetmeni Celine Song'un çektiği film, New York'ta yaşayan genç ve hırslı çöpçatan Lucy'nin hikayesini anlatıyor. Hayatını başkalarına ideal eşleşmeler bulmaya adamış Lucy, kusursuz görünen yeni bir ilişkiyle karşı karşıyayken eski sevgilisini aklından çıkaramıyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Rolling Stone