Yemen’deki Başkanlık Konseyi'nden savaşı bitirmek için anlaşmazlıkların aşılması çağrısı

Yemen’deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Alimi (SABA)
Yemen’deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Alimi (SABA)
TT

Yemen’deki Başkanlık Konseyi'nden savaşı bitirmek için anlaşmazlıkların aşılması çağrısı

Yemen’deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Alimi (SABA)
Yemen’deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Alimi (SABA)

Yemen’deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Uleymi, ülkesinde 7 yıl önce patlak veren savaşı bitirmek için anlaşmazlıkların aşılması çağrısında bulundu.
Yemen resmi ajansı SABA'nın haberine göre, Uleymi, Genelkurmay Başkanı Sağir bin Aziz ile telefonda görüştü.
Çeşitli cephelerde askeri operasyonların ilerleyişinin ele alındığı telefon görüşmesinde Bin Aziz, Uleymi'ye ordunun insani ateşkesin uygulanmasında ateşkese olan bağlılığına ilişkin ayrıntılı bilgi verdi.
Uleymi, "Olağanüstü ve hassas olan mevcut aşama, güvenlik, istikrar ve refahın hakim olduğu, kalkınma çarkını ileri iterek yeniden inşa sürecini başlatacak birleşik ve müreffeh bir Yemen'de halkın hayalini gerçekleştirmek için herkesin çaba göstermesini ve birlik içinde durmasını gerektirir." dedi.
Konsey Başkanı Uleymi, üzerlerine yüklenen sorumluluğun, Yemen'i güvenli hale getirmek ve başta ekonomik olmak üzere genel duruma gölge düşüren savaştan çıkmak için herkesin anlaşmazlıkları aşmasını gerektirdiğini söyledi.
Ülkenin herkesin boynunda bir emanet olduğunu ifade eden Uleymi, vatanın korunması, milli görevin ifası ve müdafaası ile güvenliğinin, istikrarının ve birliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Başkanlık Konseyi kurulması
Yemen devlet televizyonunda 7 Nisan'da sabaha karşı yayımlanan açıklamada, geçiş sürecinin uygulanmasının tamamlanması için Reşad Muhammed el-Uleymi başkanlığında 8 üyeden müteşekkil Başkanlık Konseyi'nin kurulduğu duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ise sabah saatlerinde yayımladığı açıklamada, Başkanlık Konseyi'ne tüm yetkilerini devrettiğini belirtmişti.
Yemen'deki İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”