Lübnan, Körfez büyükelçilerinin dönüşünü memnuniyetle karşıladı

Sinyora: Beyrut'un oynaması gereken ulusal ve Arap rolünün önemini vurguluyor

Lübnan, Körfez büyükelçilerinin dönüşünü memnuniyetle karşıladı
TT

Lübnan, Körfez büyükelçilerinin dönüşünü memnuniyetle karşıladı

Lübnan, Körfez büyükelçilerinin dönüşünü memnuniyetle karşıladı

Körfez ülkelerinin büyükelçilerini Beyrut'a geri gönderme kararı, Lübnan'da büyük memnuniyetle karşılandı. Bu adımın önemi vurgulanırken, Lübnan-Körfez ilişkilerinde yeni bir sayfa oluşturacağı düşünülüyor.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari'yi ve Kuveyt’in Büyükelçisi Abdulal Süleyman el-Kinai’yi yeniden Lübnan'a gönderdiğini bildirdi. Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Diryan, yaptığı açıklamada, “Arap Körfezi'ne dönüş, Arap kimliği ve aidiyetiyle, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ve diğer kardeş Arap ülkeleriyle işbirliği yaparak Lübnan'ın geleceğine dair yeni bir umut ve güven aşaması oluşturuyor ve Kuveyt girişimine yanıt olarak gerekli önlemleri alma taahhüdü oluşturuyor” dedi. Diryan, Körfez Arap devletlerinin Lübnan'a dönüşünün, Lübnan ile Uluslararası Para Fonu arasında bir ön anlaşmanın duyurulmasıyla aynı zamana denk geldiğini söyledi. Diryan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf Ahmed Cabir es-Sabah ve Veliaht Prensi Şeyh Meşal Ahmed es-Sabah teşekkür etti.
Öte yandan Eski Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, "Bu dönüş, Lübnan'ın Arap ortamında oynaması gereken ulusal ve Arap rolünün öneminin bir teyididir. Bu, onu canlılık ve doğru başlangıçla güvence altına alır. Aynı zamanda Arapların Lübnan'a, ekonomisine ve geleceğine olan güveninin yeniden tesis edildiğinin de büyük bir göstergesidir” dedi.
Eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari'yi arayarak Lübnan’a dönüşünü kutladı. Suudi Arabistan Krallığı'nın Lübnan'a ve Lübnanlılara karşı sevgi, özen ve dikkatle oynadığı ve oynamaya devam ettiği seçkin kardeşlik rolüne vurgu yaptı.
Müstakbel Hareketi tarafından yapılan açıklamada, "Bu adım, Lübnan devletinin Arap Körfezi'ndeki kardeşlere yönelik taahhütlerine bağlılığını teyit etmek ve Lübnan'ı Körfez ülkelerine ve liderlerine hakaret etmek için siyasi, güvenlik ve medya platformu olarak kullanmaktan vazgeçmek için bir fırsattır" ifadelerine yer verildi.
Lübnan-Suudi İş Konseyi, bu adımın ticari ilişkilerin normale döndürülmesi için bir başlangıç ​​olacağını umarak, Suudi Arabistan ve Kuveyt büyükelçilerinin dönüşünü memnuniyetle karşıladı.



İsrail, Lübnan'da 100 füze rampası ve Hizbullah ait bir kışlanın hedef alındığını açıkladı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Lübnan'da 100 füze rampası ve Hizbullah ait bir kışlanın hedef alındığını açıkladı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)

Lübnanlı güvenlik kaynakları Reuters'a yaptıkları açıklamada İsrail'in bugün (Perşembe) Lübnan'ın güneyinde çok sayıda saldırı düzenlediğini, savaşın başladığı Ekim ayından bu yana düzenlenen en ağır saldırılar olduğunu söyledi.

İsrail Ordu Radyosu, hava kuvvetlerinin hava saldırıları sırasında güney Lübnan'da 100'den fazla roketatarı hedef aldığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Alman haber ajansı DPA'dan aktardığına göre Hizbullah Perşembe akşamı yaptığı üç ayrı açıklamada İsrail'in güney köylerine yönelik saldırılarına karşılık olarak savaşçılarının İsrail'e ait Ya'ra kışlasını roket silahlarıyla, İsrail'e ait Adamit ve Leman kışlalarını da Katyuşa roketleriyle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah ayrıca savaşçılarının İsrail'in “Metulla” mevzisini “Falak” füzeleriyle hedef aldığını duyurdu.

Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgeleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne savaş ilan etmesi ve Hizbullah'ın Gazze Şeridi sakinlerini desteklediğini açıklamasının ardından 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında ateş teatisine sahne oluyor.