Lübnan’da artan silahlı kavgalar vatandaşları endişelendiriyor

Eski İçişleri Bakanı: Ekonomik kriz ve açlık silah kullanımını yaygınlaştırdı

Lübnan’da artan silahlı kavgalar vatandaşları endişelendiriyor
TT

Lübnan’da artan silahlı kavgalar vatandaşları endişelendiriyor

Lübnan’da artan silahlı kavgalar vatandaşları endişelendiriyor

Lübnanlılar, son zamanlarda ülke genelinde silahlı kavgaların sayısındaki bariz artıştan endişe ediyor. Birçok vatandaş silah taşıyor ve bu silahları aile çekişmelerinde, sıradan kavgalarda ve en önemsiz meselelerde kullanmaktan çekinmiyor.
Lübnan’da yasadışı olarak ateşli silah taşınması son derece yaygın bir olgu. Geçtiğimiz Pazar günü Güney Beyrut’ta Leyleki Köprüsünde çıkan bir kavgada otomatik silahlardan onlarca mermi ateşlendi. Kavganın ‘izinsiz bir şekilde nargile ödünç verilmesinden’ kaynaklandığı öğrenildi. Yine Güney Beyrut Bi’r el-Abid'de, ‘elektrik tellerinin ev önünden uzatılmasıyla’ ilgili çıkan bir kavgada silahlar ateşlendi. 
Eski Lübnan İçişleri Bakanı Mervan Şerbil Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘silah sorununu’ Lübnan’ın içinden geçtiği ekonomik krizle ilişkilendirdi. Şerbil, “Ekonomik kriz ve açlık silah kullanımının yaygınlaşmasına ve güvenlik açıklarına neden oluyor, ancak şu ana kadar durum makul seviyede, güvenlik birimleri kontrolü sağlıyor’’ dedi.  
Geçen hafta Trablus Bab Tebbane’de iki kişi arasında başlayan kavga, ailelerin de müdahil olmasıyla büyüdü. Taraflar birbirlerine ait olan evlere ve dükkanlara otomatik silahlarla ateş açtı ve el bombası attı. Çatışmalarda bir çocuk ve bir yetişkin hayatını kaybetti, ev ve dükkanlarda ciddi hasar oluştu. Ertesi gün cenaze töreninde de kavga çıktı ve yine silahların kullanılmasıyla iki kişi yaralandı. Lübnan ordusu olaya müdahale ederken bölgede güvenlik tedbirlerini arttırdı.  
Lübnan’da kişisel ve aileler arası kavgalarda silah kullanımının yeni bir şey olmadığını belirten Şirbil, ‘’Bunu seçimlere bağlayanlar oluyor, bu tür silahlı çatışmalar seçimlerden önce de vardı, seçimlerden sonra da devam edecektir, yani bu tür olayların seçimlerle bir ilgisi yoktur’’ dedi.   
Şarku’l Avsat’a konuşan bir güvenlik kaynağı, silahlı çatışma olaylarında olağanüstü bir artış olmadığını savundu. Durumun tamamıyla kontrol altında olduğunu söyleyen yetkili, olayların ardından soruşturma yapıldığını ve tutuklamaların gerçekleştirildiğini kaydetti. 2020’ye kıyasla 2021 yılında silahların kullanıldığı kavgalarda yüzde beş oranında bir artış gözlemlediklerini ifade eden yetkili, ‘’Güvenlik güçleri saat başı her bölgede devriye görevi gerçekleştiriyor, bir olay olduğunda hızlı bir şekilde müdahalede bulunarak yasaları ihlal edenleri tutukluyoruz” dedi.  



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.