İsrail Başbakanı Bennett, Filistinlileri ‘uzun ve zorlu bir savaş’ ile tehdit etti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail’i davranışlarının sonuçları konusunda uyardı.

İsrail polisi perşembe günü şehirde yapılan saldırının ardından dün Tel Aviv'deki güçlerinin sayısını artırdı. (DPA)
İsrail polisi perşembe günü şehirde yapılan saldırının ardından dün Tel Aviv'deki güçlerinin sayısını artırdı. (DPA)
TT

İsrail Başbakanı Bennett, Filistinlileri ‘uzun ve zorlu bir savaş’ ile tehdit etti

İsrail polisi perşembe günü şehirde yapılan saldırının ardından dün Tel Aviv'deki güçlerinin sayısını artırdı. (DPA)
İsrail polisi perşembe günü şehirde yapılan saldırının ardından dün Tel Aviv'deki güçlerinin sayısını artırdı. (DPA)

İsrail hükümeti Tel Aviv'de üç sivilin öldürülmesi, biri ağır 16 kişinin de yaralanması ile gerçekleşen eylemin Filistinli saldırganın dün Yafa’da sabah saatlerinde öldürülmesiyle sona erdiğini duyurdu. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Filistinlileri İsrail’in ‘kesinlikle kazanacağı uzun ve zorlu bir savaş’ ile tehdit etti. Ancak Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai, hükümetinin izlediği politikayı eleştirerek kan dökülmesine son verecek bir çözüm yolu bulmak amacıyla meşru Filistin liderliğiyle müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulundu.
Huldai, kent halkına ve ziyaretçilerine karşı gerçekleştirilen bu eylemi şiddetle kınadığını söyledi. Bunu çirkin bir suç olarak nitelendiren Huldai, halkı ‘direnmeye ve teröristlere boyun eğmemeye’ çağırdı. Ancak resmi radyoya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kökten bir çözüm bulmak için kınamaktan daha fazlası lazım. Akıl almaz bir durum içerisindeyiz. Hükümetimizin Filistin Yönetimi ile diyalog, iletişim ve müzakereden kaçınması normal değil. Ne sakinlik hakimken ne de terör saldırıları meydana geldiğinde müzakerede bulunuyoruz. Peki, ne zaman müzakere gerçekleştireceğiz? Bir şey yapmadan oturmak bize bir fayda sağlar mı?”

Bin güvenlik gücü
Tel Aviv'de çalışan 29 yaşındaki Filistinli Raad Fethi Hazim, perşembe günü öğleden sonra Yafa'daki bir camiye geldi. Elinde makineli tüfek taşıyan Hazim, Dizengoff Caddesi’nde üç kafeye rastgele ateş açtı. 30 yaşlarında iki İsrailli olay yerinde öldü,16 kişi de yaralandı. Yaralananlardan biri aldığı ciddi yaralar sonucu dün akşam yaşamını yitirdi. Üç yaralı Tel Aviv'deki Ichilov Hastanesi’nde Yahudi ve Arap doktorlar tarafından kurtarıldı. Diğerlerinin ciddi ve orta derecede yaralanmaları olduğu bilgisi paylaşıldı.
Genç Filistinli dokuz saat boyunca gizlenmeyi başardı. Başbakan Naftali Bennett, Savunma Bakanı Benny Gantz, ordu komutanları ve polis şefleri yaşananları takip etmek için derhal olay yerine intikal ettiler. Bölgeye bin güvenlik gücü konuşlandırıldı. Karada araçlar, motosikletler, atlılar, polis helikopterleri ve dronelar da operasyona destek verdiler. Saldırganın kaçmaması için şehrin girişlerine ve Batı Şeria'ya açılan yollara barikatlar kuruldu.
Güvenlik güçleri, Arapların bulunduğundan şüphelendikleri her eve baskın yapmaya başladılar. Sözü edilen caddede binlerce Arap işçi çalışıyor. Aramalar sonucunda dün sabah namazından sonra saldırganı Yafa Ulu Camii yakınında buldular. İsrail Emniyet Teşkilatı Sözcüsü’ne göre polisi arayan bir kişi ‘şüpheli hareketler sergileyen bir şahsa’ dair ihbarda bulundu. İstihbarat biriminden bir birlik belirtilen yerin yakınlarına gelerek Hazim'den teslim olmasını istedi. Ancak Hazim’in ateş açtı. Ardından güvenlik güçleri de karşı ateş açarak saldırganı etkisiz hale getirdiler.
İsrail istihbaratının açıklamasına göre saldırganın Cenin Mülteci Kampı’nda yaşadığı ancak herhangi bir siyasi veya askeri örgüte üye olmadığı tespit edildi. İstihbarat birimi, saldırganın Tel Aviv'e ulaşmasına ve şehirde saklanmasına yardım edenler hakkında elinde bilgi olduğunu kaydetti. Yaklaşık 200 Filistinlinin yardım ettikleri şüphesiyle sorgulanmak üzere gözaltına alındığını bildirdi.

Raad’ın babası
Raad'ın Filistinli bir güvenlik biriminde görev yapmış eski bir subay ve Fetih Hareketi’nin liderlik organlarının bir üyesi olan babası Fethi Hazim, oğlunun sessiz sakin, barışçıl, ilmi seven, hoşgörülü, namazlarını bırakmayan, oruç tutan ve anne babasına saygılı olağanüstü bir genç olduğunu söyledi. Bilgisayar alanında eşsiz bir uzman olduğunu vurguladı. Fethi Hazim dün oğlunun adı açıklandığından bu yana evine akın eden ve kendisini yalnız bırakmayan yüzlerce Filistinliye yaptığı konuşmada, şehit oğlundan razı olduğunu söyledi. Fethi Hazim şu ifadeleri kullandı:
“Ey gençler! Kendi kuşağınızda, çağınızda, önümüzdeki yıllarda, gelecek günlerde zaferi göreceksiniz. Gözlerinizle değişime şahit olacaksınız. Allah'ın izniyle özgürlüğünüze, bağımsızlığınıza ve zafere kavuşacaksınız.”
Filistinli grupların tamamı Filistinli gencin yaptığı eylemi memnuniyetle karşılayarak bunu işgalci gücün çirkin uygulamalarına ve saldırılarına karşı meşru bir müdafaa olarak değerlendirdi.
Gazze Şeridi'ndeki camilerden eylem için tekbirler ve ‘Lâ İlâhe İllallah’ zikri yayınlanmaya başladı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da dün yaptığı açıklamada eylemi kınadı. “Hepimiz, özellikle şu mübarek Ramazan Ayı’nda ve Hıristiyan ve Yahudi bayramları yaklaşırken istikrarı sağlamak için çabalarken Filistinli ve İsrailli sivillerin öldürülmesi sadece durumu daha da kötüleştirir” dedi.
Abbas ‘Mescid-i Aksa'ya tekrar tekrar yapılan baskınların ve radikal yerleşimci grupların yaptıkları kışkırtıcı eylemlerin devam etmesinin tehlikesine’ dikkat çektiği açıklaamsını şöyle sürdürdü:
“Bu olay, yerleşimciler ve başkaları tarafından Filistin halkımıza karşı saldırılar düzenleyip tepkiler göstermek için kullanılabilir. Şiddet döngüsü, İsrailliler, Filistinliler ve bölge halklarının güvenliği ve istikrarını sağlamanın en kısa ve kesin yolunun kalıcı, kapsamlı ve adil bir barış olduğunu gösteriyor.”

Abbas’ın tutumu memnuniyetle karşılandı
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Abbas'ın tutumunu memnuniyetle karşıladı. Gantz kendisine şu cevabı verdi:
“Eylemi kınayan Filistin Yönetimi’nin tutumu yerindedir. Ancak eylemi kınamanın yanı sıra kendilerinden tüm bölgelerde terör faillerine karşı operasyonlarını genişletmelerini talep ediyorum. Ramazan’ın ibadet ayı olması gerekir. Çoğu Filistinlinin böyle düşündüğüne ve terörün kendilerine ve çıkarlarına zarar verdiğine inanıyorum. İsrail vatandaşları da bu düşüncede. İsrail ordusu ve Şin-Bet teröre karşı oldukça büyük bir güçle çalışmaya devam edecek ve saha operasyonlarını hızlandıracak. 200 kişiyi gözaltına aldık. Gerekirse binlerce kişi gözaltına alınacak. Sınırda ve sınır ötesinde askeri bir duyarlılık ve teyakkuz olmasıyla birlikte, ülke içinde bir dizi terör olayına karşı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ancak İsrail bölgedeki en güçlü ülke. Düşmanlarımız bunu biliyorlar ve farkındalar.”

Bu savaşta kısıtlama yok
Bennett, genç Hazim’in öldürülmesinin ardından sert açıklamalarda bulundu. Dün öğle saatlerinde Gantz ve İç Güvenlik Bakanı Omer Bar Lev ile Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığı merkezinde düzenlediği basın toplantısında “Her katil bilsin ki onu yakalayacağız. Sabotajcılara yardım eden herkes ödeyecekleri bedelin katlanılamayacak kadar ağır olacağını bilsin. Güçlerimiz her zaman tetikte” dedi.
Bennett konuşmasına şöyle devam etti:
“Sabotajcının babasının daha fazla şiddete teşvik ettiğini ve katil oğluyla övündüğünü gördüm. Cenin'de kutlamalar yapıldığını ve tatlılar dağıtıldığını izledim. Gücümüzü kırmak istiyorlar ancak başarısız olacaklar. Başaramayacaklar ve asla vazgeçmeyeceğiz. Tel Aviv’deki olay sona erdi. Ancak Tel Aviv içindeki ve ülkenin geri kalan topraklarındaki teyakkuz seviyesini düşürmeyeceğiz. Terörle kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz ve galip geleceğiz. İsrail ordusuna, Şin-Bet’e ve güvenlik servislerine terörün kökünü kazımaları için tam hareket etme özgürlüğü veriyoruz. Bu savaşta kısıtlama olmayacak. Bu zorlu dönem sürebilir.  İkinci İntifada birkaç yıl sürdü ancak sonunda kazandık. Terör dalgası bir yıldan fazla devam etti ve 50 kişinin hayatına mal oldu. Sonunda biz kazandık. Bu sefer de biz kazanacağız.”
Bar Lev de şu açıklamada bulundu:
“Güvenlik güçleri, teröristi bulup etkisiz hale getirmeye çalışırlarken gece boyu olağanüstü profesyonellikte bir hızla çalıştılar. İsrail devleti son haftalarda kana susamış katillerin terör saldırısına maruz kaldı. Şu an tüm sektörlerdeki güvenlik güçlerinin bu terör dalgasını durdurmak için çalıştığı hassas bir dönemdeyiz. Ramazan Ayı’ndayız ve bu çok hassas bir dönem. Dini buyrukları yerine getirmek veya işlerini her zamanki gibi sürdürmek isteyenlerin rutinini bozma gibi bir niyetimiz yok. Ancak bu niyetimizi suiistimal ederek terör saldırıları gerçekleştiren herkese karşı kararlılıkla hareket edeceğiz.”
Polis daha önce eşi görülmemiş bir hamle ile İsrail medya kuruluşlarını olayı haber yapma şekilleri, güvenlik güçlerini eleştirmeleri ve olay netleşmeden ihmal suçlamalarında bulunmalarından dolayı eleştirdi.



Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
TT

Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah şehrinde dün sabah bir fırının önünde bekleyenlerin üzerine açılan ateş sonucu 3 Filistinli kadının hayatını kaybetmesi, Gazzelilerin kötüleşen insani ve hayati koşullar karşısında içinde bulundukları trajedinin boyutlarını gözler önüne seren sahnelere bir yenisini daha ekledi. Deyr el-Belah'taki el-Beraket Caddesi üzerinde bulunan ‘Zadna 2’ adlı fırınının önünde meydana gelen olayda, ateşin hangi koşullarda açıldığı ve doğrudan mı yoksa bir hata sonucu mu açıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı.

xsvdfd
Deyr el-Belah'ta ekmek almak için uzun kuyruklarda bekleyen Filistinliler (Arşiv - Reuters)

Filistinliler her gün saatlerce fırınların önünde yaklaşık 22 ekmekten oluşan tek bir ‘torba’ ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Olayın yaşandığı fırın, bölgenin en bilinen fırınlardan biri. Bu fırın aynı zamanda İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasından çalışmayı hiç durdurmayan tek fırın, ancak trajik olaydan sonra kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

Fırının sahipleri ise kadınların fırının dışında yaşanan izdihamın ardından fırının dışından açılan ateş sonucu öldürüldüklerini söylediler. Bir kaynak, ateşin fırın önünde düzeni sağlamak ve fırını hırsızlığa karşı korumak için orada bulunan korumalar tarafından açılmadığını, fırın dışında iki ailenin üyeleri arasındaki bir mesele olduğunu belirtti. Görgü tanıkları, ateşin korumalardan biri tarafından açıldığını, ancak korumanın doğrudan insanarın üzerine ateş açmadığını, havaya ateş ettikten sonra silahının boşalması sonucu olayın yaşandığını anlattılar.

scv
Gazze'nin orta kesimlerinde kapalı bir fırının önünde duran Filistinliler (Arşiv - AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Deyr el-Belah'tan bir kaynak, ateş açan kişinin ailesinin misilleme korkusuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Öldürülen kadınların Gazze şehrinden yerinden edilmiş kişiler olduğuna dikkati çeken kaynak, ateş açan kişinin, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde giderek zorlaşan büyük kıtlık karşısında vatandaşların ekmek temin edebilmeleri için fırın sahipleri ile Deyr el-Belahlı aileler arasında yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, fırının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla fırının önünde durduğunu açıkladı. Deyr el-Belah'ta 300 binden fazla kent sakininin yanı sıra yaklaşık 850 bin yerinden edilmiş kişi bulunuyor.

srfg
Gazze'de bir torba ekmek aldıktan sonra el sallayan bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Olay üzerine şehrin muhtarları ve ileri gelenleri duruma müdahale ederek durumun daha da kötüleşmesini ve herkesin kontrolü dışında bir misillemenin ortaya çıkmasını önlemeye çalıştı. Sosyal medyada bazı vatandaşlar, Deyr el-Belah'a giren un miktarını fırınlara paylaştırmaya ve diğer ailelerin de benzer bir pay almasını sağlamak için aile başına sadece bir torba ekmek satmaya karar vermelerinin ardından yaşanan olaydan muhtarları, bölgenin önde gelenlerini ve yetkili kişileri sorumlu tuttu. Bazıları, fırınlardaki yoğunluğu arttırmak ve vatandaşları bir öğün için yeterli olmayan bir torba ekmek almak için uzun saatler kuyruklarda bekleterek aşırı yük altına sokmak yerine her aileye bir çuval un dağıtılabileceğini düşünüyor.

k7ıı8
Gazze'deki bir fırından ekmek aldıktan sonra sevinç içindeki bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Saatlerce kuyrukta bekledikten sonra fırının içinde bir torba ekmeğin fiyatı 3 şekel (1 doların biraz altında) iken, fırının dışındaki fiyat 30 ile 40 şekel (yaklaşık 11 dolar) arasında değişiyor. Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde bir çuval unun fiyatı bin şekel ve üzerinde (yaklaşık 255 dolar) bir fiyata ulaşmış durumda.

Gazze Şeridi’nin merkezi ve güneyi, İsrail'in uygulamaları ve hırsız çetelerinin insani yardımları çalması nedeniyle ciddi bir un sıkıntısı çekiyor. Ancak kuzeydeki durum, bölge sakinlerinin açlıklarını gidermek için hayvan yemi öğütmek zorunda kaldıkları aylarca süren kıtlıktan sonra şu an daha iyi.

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde yaşanan acılar yaklaşık bir ay önce başlamış, gıda yardımları durdurulmuş ve girişine izin verilen yardımların büyük bir kısmı çalınması nedeniyle insani durum daha da kötüleşmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric'e göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta 129 farklı insani yardımın üçte ikisinin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelledi. Mevcut durum, fırın sahiplerini unlarını korumak ve hırsız çeteleri tarafından çalınmasını önlemek için silahlı korumalar tutmaya itti. Bazı fırınlar bu silahlı adamları güvenlik görevlisi olarak tutarken, bölgenin önde gelenleri, muhtarlar ve yetkili kuruluşlar da yaşadıkları bölgelerdeki fırınları korumaları için ailelerden silahlı adamlarla anlaştı. Bölge sakinleri İsrail'in yeterli miktarda yardımın girişini manipüle etmeye devam edeceğinden korkuyor. Çünkü bu durum, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde, aynı koşulları birkaç aydır daha ağır bir şekilde yaşayan kuzeye kıyasla daha fazla artmakta olan kıtlığı daha da kötüleştirecek.