Dünyanın en ince gökdeleni

Dairelerin fiyatları yaklaşık 8 milyon dolardan başlıyor.

Central Park'a bakan gökdelende 60 daire bulunuyor.  (Daily Mail)
Central Park'a bakan gökdelende 60 daire bulunuyor. (Daily Mail)
TT

Dünyanın en ince gökdeleni

Central Park'a bakan gökdelende 60 daire bulunuyor.  (Daily Mail)
Central Park'a bakan gökdelende 60 daire bulunuyor. (Daily Mail)

New York’da inşa edilen dünyanın en ince gökdeleni kapılarını müşterilere açmaya hazır. Daily Mail'in haberine göre Steinway Tower adlı 84 katlı gökdelen, Manhattan şehir merkezinde, 111 West 57th Cadde’deki Milyarderler Sırası’nda (Billionaires' Row) bulunuyor. Yaklaşık 435 metre yüksekliğindeki gökdelen sadece  16 metre genişliğinde.
Lüks binanın en-boy oranı 24:1 ölçeğinde. Gökdelenin  tasarımcıları CNN Style'a verdikleri demeçte dünyanın bu en ince gökdeleninin aynı zamanda Batı Yarımküre'deki en yüksek binalardan biri olduğunu aktardılar.  
Steinway Tower, bitişiğindeki 472 metre yüksekliğindeki Central Park Tower'ı geçerek, dünyanın en yüksek konut kulesi olmaktan sadece birkaç metre uzak.  540 metre yükseklikteki One World Trade Center, Manhattan şehrinin en yüksek binası konumunda.
Central Park'a bakan projede 60 daire bulunuyor. Gökdelendeki stüdyo dairenin fiyatı 7,75 milyon dolardan başlarken çatı katı dairesi 66 milyon dolara satılıyor.
Tasarımcılar, Steinway Tower'ın olağanüstü oranlarda ve destansı ihtişamlı bir proje olarak tasarlandığını vurguladılar.

SHoP Architects'in müdürü Gregg Pasquarelli, "Ekibimizin New York City'deki gökdelenler hakkında sahip olduğu önyargılı fikirlerin yerini daha önce hiç yapılmamışı başarma fırsatı aldı" dedi.
Mimarlar, üç katlı bir çatı katı dairesiyle binaya güçlü bir karakter kazandırmaya çalıştılar.
Mimari alanda çalışan fotoğrafçı Evan Joseph tarafından çekilen fotoğraflarda da görülebileceği üzere binanın doğu ve batı yüzlerinde bronz vurgulu pişmiş toprak karolar bulunuyor. Cam perdeler sırasıyla Central Park ve Aşağı Manhattan'a bakan kuzey ve güney duvarlarını kaplıyor.
Tasarım ekibinin ana hedefi, New York'un silüetinin 'yeni ve cesur bir yorumunu' yaratırken aynı zamanda bölgenin tarihi köklerini de anmaktı.
Steinway Tower’ın inşaatı 2013'te başladı ve 2021'de tamamlandı. Sakinler artık komplekse taşınabiliyor.
Bina 82 katlı ve lüks konutlar sunuyor. Her katta sadece bir konut bulunuyor.
Binanın ilk beş katı, 82 metrelik yüzme havuzu, özel yemek odası ve teraslı çift yükseklikte bir fitness merkezi dahil olmak üzere dinlenme alanlarına ev sahipliği yapıyor.
Kulenin en pahalı birimi olan Tripleks Park Loggia Penthouse 72, 360 derece Manhattan manzarası sunan üç tam kata yayılan bir yaşam alanına sahip.



Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
TT

Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)

Metal dedektörü kullanan bir kişi, Man Adası'nda Vikinglere ait bin yıllık, altından bir örgülü üst kol bileziği keşfetti. Bu bulgu, bin yıl öncesine ait ustaca mücevher yapımına dair ipuçları sunuyor.

Adanın kültürel tarihini korumaya adanmış hayır kurumu Manx National Heritage'a göre, MS 1000 ila 1100'e tarihlenen bu buluntu, Man Adası'nın zengin Viking mirası hakkındaki bilgilerimizi zenginleştiriyor.

Üst kol bileziği, birbirine örülmüş 8 altın şeritten oluşuyor.

Bilezik, amatör bir metal dedektörü kullanıcısı olan Ronald Clucas tarafından bulundu.

Clucas "Bu güzel altın parçayı keşfetmek epey büyük bir şoktu. İlk başta gerçekten inanamadım!" diyor.

Altın genellikle dedektörde çok zayıf bir sinyal yaratır, bu yüzden neyin ortaya çıkacağı gerçekten tahmin edilemiyor.

Araştırmacılar yaklaşık 28 gram ağırlığındaki üst kol bileziğinin, özel bir teknik kullanan yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldığını düşünüyor.

İkiye katlanmış halde bulunan bileziğin uzunluğu yaklaşık 4 santimetre, yani orijinal uzunluğu yaklaşık 8 santimetre olmalı. Clucas "Uzun yıllardır metal dedektörü kullanıyorum ve çok güzel şeyler buldum ancak Viking Çağı'nda kalma bir altın parçası bulmak gerçekten çok farklı bir şey" ifadelerini kullanıyor.

Vikinglerin ticaret merkezi olan Man Adası, 9. yüzyıldan sonra yerleşim yeri haline geldi.

Daha önceki araştırmalar, adanın ikili bir ekonomiye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu ekonomide ödemeler hem madeni paralar hem de gümüş veya altın külçelerle mal ve hizmetler karşılığında yapılıyordu.

Adada Viking altınlarına gümüş buluntulardan daha nadir rastlansa da uzmanlar, yakın zamanda keşfedilen örgülü altın üst kol bileziğinin de finansal işlemlerde para birimi olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Manx National Heritage'ın arkeoloji küratörü Allison Fox, "Bu tür mücevherler Viking Çağı'nda hem değerli kişisel eşyalar hem de zenginliği sergileme görevi görmek gibi çeşitli işlevlere sahipti. Taşınması kolaydı ve finansal işlemlerde masrafları karşılamak için de kullanılıyorlardı" diyor.

Bu üst kol bileziği iki kez kesilmiş, bu da muhtemelen en az iki ayrı işlemde kullanıldığına işaret ediyor. Kesiklerden biri bileziğin uç kısmını koparırken, diğer kesik orijinal bileziği neredeyse ikiye bölmüş.

Üst kol bileziğin bir parçasının neden toprağa gömüldüğü belli değil. Fox, "Güvende tutmak için saklanmış olabilir, kaybolmuş olabilir veya Viking tanrılarına adak amacıyla bile gömülmüş olabilir" diyor.

Bu Viking hazinesi, 31 Mayıs'tan bu yana Douglas'taki Manx Müzesi'nin Viking Galerisi'nde sergileniyor.

Independent Türkçe